Medyada Burçin var.
Karşımda okyanusu görünce biraz afalladım. Tam önümde durup tepkisiz bir şekilde bana bakıyordu. - Senin gibi bir kız yine tek başına burada ne yapıyor? yüzünü biraz inceledikten sonra cevap verdim.- b-ben h-hiç canım sıkılınca hep buraya gelirim. kekeledim diye kendime içimden küfür savururken konuştu; - üçüncü görüşüm seni buralarda. ne yani buraya en son gelişimde beni görmüş müydü? burada mıydı? of kesin anladı onu aradığımı diye içimden geçirirken o yanaklarımın kızarmasına engel olamayacak sözleri söyledi. - Beni mi arıyordun?
- Peh ben mi seni arayacağım seni niye arayım ki hem dediğim gibi ben buraya hep gelirim. dedim
yüzüne takındığı o çarpık gülümsemesiyle - Peki. Dedi yutmamıştı zaten berbat bir yalancı olduğumu biliyordum. Evet dese miydim? Hayır tabiki bu kadar çabuk kabullenemezdim.
-Eee burada dikilecek misin?
- Hayır hava karardı zaten gitsem iyi olacak. Arkamı dönüp ilerlerken bana seslenmesiyle olduğum yerde kaldım.
-Peki YENİ KIZ. dedi hafif sırıttıktan sonra ona doğru döndüm. - Benim adım GECE. dedikten sonra tekrar yola döndüm ve az ilerledikten sonra bir taksi durdurup bindim.
---------------------------------------------------------------------------------------
Eve gelip üstümü değiştirdim. Soğuk yorganımın içine girdiğim anda titredim. biraz zaman geçtikten sonra ısınmaya başladım ve açık tutmaya zorlandığım yavaşça kapattım.
Sabah o gözlerimi çıkaracak derecede gözlerimi acıtan penceremden içeriye süzülen güneşe küfür ederek ayağa kalktım. Babam şimdiden uyanmam için aşağıdan bağırmaya başlamıştı. Onu aldırmadan banyoya girdim. Bütün işlerimi halledip odama geri döndüm. Bugün beden eğitimi adlı lanet derse girmek için altıma siyah adidas eşofmanımı üstüme de bol göbeğimi hafif açıkta bırakan beyaz bluzumu giydim saçımı da dağınık topuz yapıp çantamı hazırladım ve aşağı inerken kalçam yerle buluştu.Babam ve eşi Aylin abla karşım da bakışıyorduk yere düşmüştüm ve bir anda babam gülmeye başlayınca Aylin ablada ona katılıp gülmeye başladı. Evet komik düşmüştüm kabul ediyorum. Babam elimden tutup beni ayağa kaldırdı ve - Hadi geç kalıyoruz zaten hafif düştün deyip kapıya doğru ilerlerken -ay sanki bir şey dedik diye mırıldanarak kapıdan çıktık. Arabaya binip kapıyı kapattım. babamla okul muhabbetimiz okulun önüne geldiğimizde son bulmuştu ve çoktan okula doğru ilerliyordum. okul kapısından içeri girip merdivenleri çıkıp çantamı bıraktım ve spor salonuna ilerledim. Burçin arkamdan hayvan gibi ''GÜNAYDIN'' diye bağırdı. Arkamı dönüp kafamı sallayıp bende ''günaydın'' dedim. Yanıma yaklaşınca birlikte yürümeye başladık. spor salonundan içeriye girince basketbol oynayan bir okyanus gördüm. şaşırmadım açıkçası belliydi oynadığı diye geçirdim içimden bana kısa bir bakış atıp oyununa devam etti. hoca yanına gelmemiz için bizi çağırdı ve ısınma hareketleri yaptıktan sonra voleybol oynayacak kızlar ve basketbol oynayacak erkekler ayrıldı ve kendi köşelerine gittiler. Burçin de voleybol oynayacağını söyleyip yanımdan gitmişti. Sende oyna diye ısrar etmişti ama berbat oynuyordum oturmak en iyisiydi. gidip oturaklardan birine kuruldum arada bir voleybol oynayan burçini izliyordum yada kitap okuyordum. Yanımdan sesler gelince gözlerim yana kaydı yanıma mavi gözlü kumral saçlı bir çocuk oturmuştu. Elini uzatıp ''Ben Tuna'' dedi. Elini sıkıp ''Gece'' dedim. Tamam o kadar da yabani değildim. Nedense gözlerim okyanusa kaydığında bana hiç de güzel olmayan bakışlarını yolladı. Orada oyun oynamayı bırakmış sinirli bir şekilde yanımdaki adı Tuna olan çocuk ve bana bakıyordu.
Kısa bir bölüm oldu biliyorum ama bu hafta içerisinde 5.bölümüde yayınlayacağım umarım beğenirsiniz ;*