KALABALIK

71 2 0
                                    

''Olamaz bir bu eksikti. Ne yapmalıyım? Araba seçimim çok mu aptalcaydı?

Yoo, hayır gayet mantıklıydı. Hoof sakin ol Rüya! Sen neler atlatmadın ki?!

Polis çevirmesine doğru ilerlerken kalbim ağzımda atıyordu. Bir yolunu bulup onları atlatmalıydım.Durmayıp oradan kaçsam suçlu olduğumu kabul etmiş olurum. Durup rol yapsam paralar kendi p....... hof düşünmeyi kesiyorum. Hadi bakalım Rüya inceldiği yerden kopsun.



-''İyi akşamlar hanımefendi ehliyet ruhsat rica edebilir miyim?''

*''A-ah evet tabii bir saniye lütfen''

Duyulan patlama sesiyle herkes o yöne dönmüştü.

 Evet! İşte beklediğim fırsat. Polis memuru beni unutup o yöne ilerlerken ben de gaza basarak ilerledim. Arkamdan bağırmakla yetindiler çünkü patlama daha önemliydi.

-''Sen nasıl gözcüsün yahu? az kalsın yakalanıyordum!

*''Rüya, çok özür dilerim. Son dakika farkettim, sana haber vermek üzereydim.'' dedi başını öne eğerek.

+''Ulan! Hepimiz bitmiştik lan. Bizi bırak, Rüya ne kadar korktu bi fikrin var mı? 

diye çıkışan Caneri susturdum.

-''Sorun değil çocuklar. Siz patlamanın sebebini öğrenebildiniz mi?

*''Hayır, ama kuru gürültüydü. Anlaşılan birisi dikkat çekmek istemiş. Bunu biz yapmadığımıza göreee e sanırım bi hayranın var Rüya.

-''Hayran? ah saçmalama. Bu tesadüf olmalı. Yoksa bu birisinin çetemizden haberdar olduğunu gösterir.

Beyin fırtınasını yarıda kestik ve paradan payımıza düşeni bölüştük. Yorgun olduğumu söyleyerek hepsini evden kovdum.Yatağıma uzanarak derin bi sonsuzluğa daldım.

Gözlerimi açtığımda mükemmel bulunan güneş ışığıyla karşılaştım. Bugün tatil günümdü. Diğer insanların yaptığı şeylerden yapmayı planlıyordum. Tek başına bir insan nasıl tatilini geçiriyorsa öyle yapacaktım işte. Kalabalık, evet kalabalığa girecektim. Katlanmayı deneyecektim, sanırım bunu denemek istiyordum.

Hazırlıklarımı tamamladıktan sonra çıkışa yöneldim.Şehrin en kalabalık yerini seçmiştim ve ilerliyordum. Nefret ettiğim şeye doğru 'kalabalığa'. Sa-sanırım yapamayacağım. İstemiyorum. ''Korkak Rüya! Kocaman bir korkaksın sen! Sadece kalabalıktan korkan bi zavallı.'' Solumda konuşan hadsizin söyledikleri canımı sıksa da ona hak veriyordum. Doğruydu. 

Kalabalığa bir adım kala kalp ritmimin hızlandığını hissettim. Deli gibi çarpıyordu. Geri döndüm ve koşar adımlarla önüme çıkan ilk sokağa saptım. Karanlığa ihtiyacım vardı. İlk gördüğüm yıkıntıya girdim ve duvara yaslandım. Nefes alışverişlerimi düzene sokmaya çalışıyordum.Ama düzelmiyordu.Daha fazla sinirlenmeye başlamıştım.Duvara geçirdiğim elimin acısıyla bir küfür savururken yere çömeldim.Karanlığı seviyorum,  bu yüzden buradan rahatsız olmamıştım.

Sinirden ağlamaya başlamıştım. Kendinden nefret eden bir kız olarak kendime saydırıyordum.'Ah ben tam br aptalım'. 

Duyduğum çıtırtıyla ayağa fırladım.

-''Kendinden nefret eden tek insan benim sanıyordum.'' Duyduğum sesin sahibini  karanlıkta ayırt etmeye çalışırken ensemde hissettiğim nefesle arkamı dönmem bir oldu. Boyu benden uzundu.Onu aydınlık tarafa çektiğimde bal rengi bir çift gözle karşılaştım.

Ve devam etti.

-''Sakin ol Rüya.Ben düşmanın değilim.''



 RÜYA   (üzgünüm ben kötü bir kızım)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin