Asla mutlu olamayacağınızı düşündünüz mü hiç? Asla sevilmeyeceğinizi düşündünüz mü peki? Hepimiz ne için yaşıyoruz? Değer görmek mutlu ediyor, peki ya verdiğimiz değerin onda birini dahi görememek ne kadar kırıcı? Hesaplanamayan olaylar yaşıyor, dayanılmaz acılar çekiyoruz. Aşk, aşk da bu acıları sollayarak hayatımıza son hızla girerken hangimiz dur diyebiliyoruz?
Rüya karşısına çıkan aşkı fark edebilecek mi? Ya da en önemlisi aşk gelip çattığında bununla başa çıkabilecek mi?
********
Ve devam etti.
-"Sakin ol Rüya, ben düşmanın degilim."
*"Sen!" dedim. Parmağımı gözüne sokarcasına ona doğru yöneltirken."Adımı nereden biliyorsun!."-
-"Az önce kendine saydırırken öğrendim."
Sinirlendikten sonra beynim uykuya dalardı. Adeta mallaşmıştım.Bir yabancıya rezil olmuştum fakat bu benim umurumda bile değildi. Sadece eve gidip uyumak istiyordum. Onu arkamda bırakarak yıkıntıdan çıktım. Fakat beni takip ettiğini fark etmediğimi sanıyordu. Arkamı seri bir şekilde dönerek onu duvara sert bir şekilde çarptım.
* '' Ne istiyorsun?!''
-''Sadece yardımcı olabilmek'' dedi gözlerini devirerek.
*''Bana yardım edemezsin çocuk git ve oyuncaklarınla oyna.'' dedim yakasındaki ellerimi gevşeterek. Alnını parmağımla ittirerek konuşmaya devam ettim .'' O güzel yüzünü dağıtmadan önce kaybol istersen.'' Cevap vermesine fırsat bırakmadan uzaklaşmaya başladım. Bugün aksiyon istemiyordum.
Ama evren beni sanırım yanlış anladı. O iğrenç ses kulaklarıma doluşurken sesin geldiği yönü bulmaya çalışıyordum.
+'' Bakın burada kimler varmış. Seni uzun zamandır arıyordum küçük hanım.''
Nihayet sesin yönü de sahibi de görüş alanıma girmişti.Pis sırıtması suratına yayılırken suratını balyozla dağıtmak istiyordum.Fakat bu adamlar tehlikeliydi.Hiç bir düşmanım zerre korkutmazken bu herif beni ürkütüyordu.
*''Yine mi sen.'' dedim bıkkın bir sesle.
+''Bizden ne çabuk sıkıldın daha oynayamadık bile.'' yine o iğrenç sırıtış.
-''Ya! kızı rahat bıraksanıza.'' dedi önüme geçerek.
Ah şu aptalı ne ara unuttum ben başını belaya sokacak şimdi.
*'' Ne yapıyorsun? dedim onu kenara iterken. Az önce duvara çarpabildiğim adamı şimdi kıpırdatamadım bile. Ben şaşırıp kalırken o devam etti.
-'' Duymadınız mı? yakından mı söylemeliyim?'' diyerek yürümeye başladı.
Sanırım canına susadı.Kiminle karşı karşıya kaldığını bilmiyor bile. Önüne geçerek onu durdurmaya çalıştım fakat işe yaramıyordu.Bu sanki bir peçete ağırlığındaymışım gibi hissettiriyordu.
+''Ooo Rüya hanım kendine yeni oyuncak mı bulmuş ne baksanıza çocuklar annesine hızla yetişiyor bu küçük sürtük.'' O ve yanındakiler kahkaha atarlarken ben duyduğum cümleyi idrak etmeye çalışıyordum.
*''Neden bahsediyorsun seni şerefsiz!''diye öne atılırken arkamdaki aptal bu sefer beni geri itmeye başlamıştı. Ahh tanrım bu nasıl bir döngü böyle cidden yorucu.
Normal şartlarda çok iyi dövüşebilirim fakat sekiz adam karşısında hiç şansım yoktu biliyordum. Ama o adama sözlerini yedirmem gerekiyordu.Fakat ilerleyemiyordum çünkü bu aptal beni tutuyordu.
Duyduğumuz silah sesiyle kendimizi yere atarken son hızla yanımıza siyah bir araba yanaştı ve bize kapılarını açtı. Bu aptal bana binmemi işaret ederken kararsız kalmıştım.Açıkçası bu aptal ve sürücü bana sekiz adamdan daha az tehlikeli görünüyordu bu yüzden hızlı bir şekilde arabaya atladım. Arkamızdan ateş açmışlardı fakat nafile çok hızlıydık.
*******
Araba durduğunda hava kararmak üzereydi. Yol boyunca hiçbir şey sormadım. Hayatımı kurtardıkları için minnettardım sonuçta bu yüzden fazla mızmızlanarak kafa şişirmek istemedim zaten enerjim de yoktu.
*''A-aah şey sağolun çocuklar artık gitmeliyim.'' dedim ve arabadan inmek üzere harekete geçtim ama bir el kolumu kavradı.
-''Sence bu karanlıkta dışarıda ve üstelik bugün yaşadıklarından sonra güvende olacak mısın sanıyorsun?''
İstemsiz bir şekilde kıkırdadım.Sanırım sinirlerim bozuldu.Gözlerinin içine bakarak şöyle söyledim.
*''Beni tanımıyorsun. Ben karanlığın ta kendisiyim bu yüzden benden uzak dur.'' kolumu ellerinden kurtararak arabadan dışarı attım kendimi. Karanlıkta yürümeyi seviyorum soğuk duştan sonra bana en iyi gelen şey buydu.
Kendimi sonunda eve atabilmiştim. Soğuk duşumu aldıktan ve biraz oyalandıktan sonra uyumak üzere yatağıma yattım ama nafile. Uyuyamıyordum. Saat üçü geçiyordu.
*****
Gözlerimi telefonumun çalmasına söverek açtım. Caner benden göze batmadan yaşamam için sıradan bir iş bulmamı istemişti. Ah ne demezsin alışmak ve ben. Fakat belki eğlenceli olabilir diye düşündüğümden gün içinde iş bakacaktım. rutin hazırlıklarımdan sonra bilgisayarımdan iş ilanlarına bakmaya başladım. Pastalar hoşuma gidiyordu belki bu tarz bir iş bulurum umuduyla bakmıştım ama bulamamıştım. Eve yakın sakin bir kafe vardı eleman arıyor olduğu aklıma geldi bir kaç kez gözüme çarpmıştı camekandaki yazı.
Kafeye gitmek üzere yola koyulmuştum. Kafeye vardığımda sadece bir kaç müşteri vardı. Buna sevinmiştim kalabalık değildi. Yetkili biriyle görüştüm ve işe alındım.Bu kadar kolay mıydı yani? Her neyse sonuçta alınmıştım.Yarın başlayacaktım bu yüzden bugün bolca dinlenmeliyim.
İlk iş günümde bolca bardak kırdım. Bu kafede garip giden birşeyler vardı. O kadar ters hareketime ve bardak kırmalarıma rağmen hala kovulmamıştım. İşin içinde bit yeniği olduğunu seziyordum. Benden birşey kaçmaz ben bulurum diyerek aklımdan düşünceleri kovdum.Bayağı yorucu geçen iş günüm nihayet sona ermişti. Eve ilerlerken telefonum çalmaya başladı.
'Gizli Numara'
*''Ne istiyorsun?!''
-''Rüya.''
*''Ne var? kimsin?''
-'' Etrafına bakmadan sadece hızla ilerle!'' sesi panik doluydu. Kafamı tam sağa hafif oynatmıştım ki telefondaki ses bağırdı.
-''Sana sakın bakma dedim! Sadece beni dinle ve eve gir hemen!''
Şaşkınlıktan sokağın ortasında kalakaldım. Ben duraksayınca birisi koşarak yaklaştı ve beni peşinden sürükleyerek evimin bahçesine soktu. Bu oydu dünkü aptal.
*''Sen dünkü aptalsın.''dedim şaşkınlıkla.
-''Ne!'' dedi sinirle. devam etti. ''Şimdi sadece kapıyı aç çabuk" dedi panikle.
Aceleyle kapıyı açtım ve ışık hızıyla eve girdik.Tam ışıkları açacaktım ki beni durdurdu
-''Rüya ne yapıyorsun sakın ışıkları açma!''
*''Ne neden ama?''
-''Çünkü dünkü adamlar evinin olduğu sokağı buldular henüz evini bulamadılar ama sen şimdi ışıkları açarsan onu da bulmuş olacaklar.Seni aradığımda takip ediliyordun. Sana hızlı yürü dedim onları fark etseydin karşına çıkarlardı. Hızla yürüyüp gitseydin dikkatlerini dağıtacaktım ama sen tam ortada durdun aptal mısın nesin!?'' o bunları soluksuz anlatırken ben karanlıkta parlayan ela gözlerine dalmıştım. Bu aptalın gözleri bir başkaydı. Beni sarsarak olayın içine geri getirdiğinde söylediklerini düşündüm ve cevap verdim.
*''Neden bana yardım etmek istiyorsun? Kimsin?''
-''Ben seni senden daha iyi tanıyan biriyim Rüya. Seni bütünleştiğin karanlıkta bile ayırt edebilecek olan tek kişiyim.Tek kurtarıcın olan kişiyim. Benim adım Aytun. Tıpkı adımın anlamı gibi senin geceni aydınlatacağım.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜYA (üzgünüm ben kötü bir kızım)
Ficção AdolescenteKötülük Sanıldığı kadar kötü değil. Neden kötü olduğun önemli değil. Kime karşı kötü olduğun da önemli değil. Seni durdurabilecek olan güçlü rakiplerin veya polisler de değil. Seni durdurabilecek olan tek şey 'O'. 'O' bazen merhamet bazen sadakat ve...