2- Gerçek Jongdae?

126 15 3
                                    

Çevirmen : Vickhwon
Editör : Moon

Hala Jongdae'nin bana cevap vermesini beklerken yatağımda uyuya kaldım. Birşey mi söyledim? Uyumak istememe rağmen, uyuyamıyorum. Uykusuzluk bana izin vermiyor. Bende neredeyse tüm gece karanlık tavana bakarak ayakta kalıyorum, sonunda ninni altında uyuya kaldım.

Aniden birkaç saniye sonra....

BEEP! BEEP! BEEP! BEEP!

Allah kahretsin, saat kaç? Telefonuma baktım ve gördüm ki saat sadece 12. İşte gitmek için 30 dakikam vardı. Bekle. Jongdae bana daha geri dönmedi mi? Telefonuma yine baktım ve yeni bir mesaj yoktu. Beni meraklandırıyor, neden hala onunla iletişim kuruyorum? Neden daha dün tanıştığım bir yabancı hakkında endişeleniyorum? Ama siktir et adamım, başka kim merak etmez ki? Eğer arkadaş olsaydım, sanırım onu şuan arardım, bilinmedik bir yere kaçtı, herkes endişelenir değil mi? Ama ben günümü herkes gibi tamamlayacağım. Ama hala endişe ile oyalanıyorum. İş için hazırlanmalıyım, telefonumu kontrol ettim ve sonra..

"Minseok, 5 dakika geciktin adamım."

"Yixing beni sadece bu zamanlık idare et."

"Tamam, çünkü ben iyi biriyim."

"Teşekkürler."  Yixing'e başımı salladım ve pozisyonuma döndüm. Taki...

"Hey. Minseok." Sesin kaynağına döndüm ve bir kez daha Yixing'i gördüm

"Şimdi ne var Yixing?"

"Arkada seni soran birisi var"  Neni soran mı? Kim sorar ki?

"Kim o?" Kafamı daha fazla bakmak için çevirdim.

"Nasıl bile bilirim?" Arkaya doğru yürüdüm.

"Buda ki-" ama gördüğüm kişiyle şok oldum. "J-Jongdae?" durumumu farketti ve gülümsedi.

"Evet. Benim."

"Burada napıyorsun? Mesajlarıma cevap vermedin."

"Um...üzgünüm, kişisel şeyler."

"Peki, nasılsın? Neden ayrıldın?"

"Bunu bilmek istemezsin. Gerçekten."  Neden bunu düşündü?

"Tabiki bilmek isterim."

"Hayır...halk içinde yüzümü kolayca gösterebileceğimi sanmıyorum."

"Ne-"

"Çünkü ben fazla güzelim." Kıs kıs gülmeye başladım. Ama bir itirafım var, O güzel.

"Yalan."

"Hayır bu gerçek, Ben fazla güzelim. Aslında..." Aslında ne? Biraz üzgün görünüyordu.

"Aslında ne?"

"Daha fazla takılabileceğimizi sanmıyorum." N-ne?

"N-ne demek istiyorsun?"

"Bilirsin. Sadece haberleri izle...belki de seni bir veya iki yıl içinde görürüm? Belki şuan olduğumdan daha iyi. Şimdi gitmem lazım...Hoşçakal." ve Jongdae bununla birlikte kaçtı.

"B-BEKLE!" Ama Jongdae şimdiden gitmişti. Haberleri izle mi? Demek istediğim, sanırım yapabilirim... İçeri döndüm, az önce ne oldu merak ediyorum.

Sonunda vardiyam sona erdiğinde yeniden taksi ile eve dönüyorum. Katilin hala dışarıda olması gibi bir şans var. Bekle. Neden bunu daha polise ihbar etmedim? Eminim ki Chanyeol ve Baekhyun bunu şimdiden yapmıştır. Eve geldiğimde kapıdan çantamı bıraktım, ceketimi çıkardım ve rahat koltuğumda haberleri izlerken uyuya kalmadan önce rahat kıyafetler giydim. Haber için kanalı değiştirirken çenem düştü.

"Son kaçak katil. Adı henüz bilinmiyor, şüphelilerden katilin yüzünü belirledik."

Sonra Jongdae'nin bir görüntüsü belirdi

"N-NE?!" yüksek sesli bir çığlık attım. Bir katil ile konuşmuşum! Siktir, kendimi neyin içine soktum böyle! Onu ihbar etmeliyim. Ama...yapamam. Tamam yapmayacağım...Ama yemin ederim eğer onu tekrar görürsem polise gideceğim. Telefonumu aldım ve Jongdae'ye kızgın bir mesaj attım. Tanrım, neden bu kadar sinirliyim?
Bu bana söylemediği gerçek miydi? Yoksa onun arkadaşlığından hoşlandığım gerçeği mi.
O elmacık kemileri, ve dudaklarını yukarı kıvırdığında ki kalıcı gülümsemesi...

Gönderen: Kim Minseok
Alıcı: Kim Jongdae

Sen bir katil misin?! Neden bana söylemedin?! Tanrım! Çok sinirliyim! 

Tamam son satırı belki dememeliydim, ama hala değiştirmek için çok geçti! Şuan ne yapmalıyım? Mallık yapıp nefret mesajları atmaya devam mı etmeliyim? Hayır, bu benim için fazla kaba. Yada Jongdae hakkında herşeyi unutmalı mıyım? Hatta tanıştığımı bile. Evet, benim yapmam gereken bu. Uyumadım, ama sonunda gece ikide koltukta uyuya kalmışım.

Uyandım, alarmı bekledim ama ayarlamamıştım. Saate baktığımda sadece üçtü...BEKLE NE?! 3:00! İşe ÇOK geç kaldım! Acele ettim, hazırlanmak için banyoya koştum...Cumartesi olduğunu farkedene kadar.. İş yok. SİKTİR. Bunun anlamı, kafamı Jongdae'yi düşünmekten alamayacağım... Niye hala onu düşünüyorum? Jongdae hala kafamın içinde oyalanıyordu, kaçış yok. Tüm düşüncelerim Jongdae hakkında, lanet herif.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 26, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

What's Good Without A Little Bad?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin