Adam silah seslerini duyduğunda üzerindeki kadını itip hızlıca giyinmeye başladı. Fakat ondan da hızlı davranan biri vardı. Birkaç ay önce bir kumarda kaybetmiş ve miktarı fazla olduğundan dolayı ödememişti. Bunun yerine kaçmayı tercih etmişti. Ama birkez daha işi eline yüzüne bulaştırmıştı.
Birden odanın kapısı açıldı ve 5 adam içeri girdi. Kadın çığlık atıp ağlamaya başladı bir yandan da ayağının ucundaki bir örtüyle çıplak vücudunu örtmeye çalıştı."K-kimsiniz?"
Adam onların kim olduklarını zaten biliyordu ama belli etmemeye çalışıyordu. Aniden kekelemeside hiç yardımcı olmamıştı üstelik.
"Kim olduğumuzu iyi biliyorsun dostum."
En önlerinde duran sarışın kahkaha attı ve adamın üzerine yürümeye başladı.
"Hey orospu çık burdan "
Kız hızla yataktan kalktı ve kapıya koşmaya başladı. Sarışın olan belinden bir silah çıkardı ve kadını arkasından vurdu. Kadın çıplak bedeniyle yere serildi. Sarışın, önündeki adamı ceketinden kaldırdı ve yüzüne bir yumruk attı. Adam aniden sarsıldı ve yere düştü."Efendim beni affedin lütfen!!"
Sarışın , yerdeki adama acıyarak baktı.
Adam, paçalarından tutmuş yalvarırken, sarışın olan sesli bir kahkaha atarak adama doğru eğildi.
"Bu son şansındı. Ve sen bu şansı iyi kullanamadın."
"Lütfen efendim sadece birkaç gün daha"
Sarışın hızla ayağını silkti ve adam kafasını hızla arkadaki duvara çarptı.
"Bu cümleyi duymaktan sıkıldım dostum. Sana yeterince zaman verildi ve hatta sen kaçarak bu zamanı kendin de uzattın. Para hazır değil mi !?"
Adam cevap vermeden sadece yere baktı. Parayı hazırlamadığı belliydi.
Sarışın hızla saçlarını karıştırdı."Ah peki cevabımı aldım."
Adamın karnına bir tekme daha savurdu ve hala kapının önünde dikilen dört adamın yanına gitti.
"İşini bitirin ve gelin. Arabada bekliyorum."
Adamlar silahlarını çıkarttı ve sarışın , odadan çıktıktan hemen sonra dört el silah sesi duyuldu.
-
Kapı hızlı bir şekilde açıldı ve içeriden orta boylu, kahverengi saçlı gayet şirin bir polis çıktı. Eğilip karşısındaki adamı selamladı.
"Dedektif Park Jimin , amirim sizi bekliyor."
Daha kısa olan ayağa kalktı ve hafifçe kafasını eğerek içeri girdi.
"Dedektif Park Jimin"
Sandalyesinde, dosyalara gömülmüş olan polis kafasını kaldırmadan sordu.
"Evet benim. Beni neden çağırdığınızı öğrenebilir miyim ?"
Adam sonunda kafasını o dosyalardan kaldırıp Jimin'e döndü. Ardından ayağa kalktı.
"Lütfen oturun."
Jimin arkasındaki şirin siyah sandalyelerden birine oturdu.
Polis memuru Jimin'in önüne geçti ve kıçını masaya yasladı.
"İçecek birşey ister misiniz ?"
"Hayır. Lütfen konuya geçin."
Adam yaslandığı masanın üstündeki dosyalardan birini aldı ve Jimin'e uzattı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lost Moments
Fanfiction" İnsanları unutmak kolaydır. Anılar ise her daim seninledir" "Min Yoongi ?" "Min Yoongi ? O da kim ?" "B-bekle hatırlamıyor musun?"