Merhabaaa! Hikayeyi okuyanların gerçekten sevdiğini ve aslında gerçekten bırakmak istemediğimi fark etmem üzerine sizin için yeni bölümü çevirdim.Çevirileri çok sevmiyorum çünkü daha özgür ruhlu bir insanım.Çeviriler kelime haznenizi inanılmaz derecede kısıtlıyor.Çünkü yazarın anlatmak istediğinin dışına çıkamıyorsunuz.Her neyse çok konuştum.Bir bölümü okumak 5 dakikanızı alabilir ama çevirmek gerçekten büyük süre kaybettiriyor.Lütfen vote'larınızı eksik etmeyin.Keyifli okumalar.x
Harry'nin Anlatımından;
Tempolu yürümeye başladığımda yüzümden yuvarlanan bir boncuk gibi kayan terimi hissettim.Önümdeki 2 saat içinde herhangi bir dersim yoktu dün geceden bu yana düşüncelerimi kaplayan Leah Hudson'dı.
Üniversite binası görüş alanıma girdi.Etrafındaki profesörlere ait birkaç araba ile birlikte Hayalet Şehir gibi görünüyordu.
Ve hemen ardından,onu gördüm.Koyu kahverengi saçları at kuyruğu şeklinde arkada toplanmıştı,dizleri göğüsüyle birleşmişti bankta roman okuyordu.Yavaşça ona doğru yöneldim,ama adımlarım pek dikkatini çekmişe benzemiyordu.
''Leah.'' Mümkün olabileceği kadar onun dikkatini çekmeye çalıştım,ama o uzun figürümü görünce dikkat dağınıklığından daha çok korku ve heyecan yaşıyor gibiydi,yerinden sıçradı.Çıplak gövdemi gördüğünde utançla elini burnunun üzerindeki büyük çerçeveli gözlüklerine götürdü ve çıkardı.
''Harry.Merhaba,seni farketmedim,um,gördüğün gibi kitap okuyordum.'' Utangaçlığına gülümsedim,kitap okurken onunla bütünleşiyordu ve etrafındaklerin ne yaptığını umursamıyordu.
''Kitapla çok bütünleşmiş görünüyordun.Ne okuyorsun?''
''Ah,bunun adı 'Aynı Yıldızın Altında' ayrıca film yapacaklarını da duydum.''
''Bu güzel,konusu ne ?'' Yanına oturdum ve kulaklıklarımı bir araya toplayıp cebime koydum.
''Bir kız ve bir çocuğun medikal sorunlarını ve hikayelerini anlatıp,birbirlerine aşık olma hikayelerini anlatıyor.Aslında biraz klişe,biliyorum.'' Diye devam etti,onu yargılayacağımı düşündüğünü biliyordum.
''Onu bir gün ödünç alabilirim,ben de bu kitabı sevdim.''
''İçi nasıl?''
''Daha çok gizemlerle dolu,genellikle bir tarafını duyusuz bırakıp sonda şoka uğratıyorlar.'' Gülümsedi.Güldüğünde dünyanın dönüşünü durduran bir gülümseme.
''Bir şey yapabilir miyim?'' Gergince başını salladı.Ona doğru uzanıp burnunun üstünden gözlüklerini kayrdırdım.Onlar olmadan,tamamen farklı görünüyordu.Yüz hatları belirginleşti.Tanrım mükemmel görünüyordu.
''Mm,onları geri alabilir miyim, şu an biraz kör oldum da.'' Gözlüklerini ona geri verirken sessizce mırıldandım,gözlüklerini ait olduğu yere yerleştirdi ve gözlerinin alışması için birkaç saniye boş boş etrafa bakındı.
''Onlar biraz,senin kamuflajın gibi.''
''Ne demek istiyorsun?'' Anlamamış bir tonda sordu.
''Gözlüklerin senin gerçeğini gizliyor.Bunu dün gece gördüm.''
''Dün gece,bilmiyorum,çok özgüvenliydin.Benimle konuşmana bile çok sevindim.''
''Bunu bir iltifat olarak mı almalıyım?'' Öncekinden daha meraklı bir ses tonuyla sorusunu yineledi.
''Evet,almalısın.Sadece sana güzel olduğunu söylüyorum.Güzelsin ve bunu daha sık göstermelisin.'' Yanakları kızardı ve hemen beni görmezden gelip ileriye doğru bir süre baktı.
''İltifatları gerçekten sevmiyorsun değil mi?''
''Ailem dışında kimseden almadım,alışkın değilim.Sadece annem ve babam bana güzel göründüğümü söylerdi.''
''Şimdi bana hiçbir erkeğin sana güzel olduğunu söylemediğini mi söylüyorsun?'' Utançla başını salladı.
Yavaşça ona doğru uzanıp elimin dış kısmıyla yanağını okşadım,dokunuşum altında kasıldı ama daha sonra daha da rahatladığını hissettim.
Telefonumun alarmı çaldığında eve gidip okul için hazırlanmam gerektiğini anlamam uzun sürmedi.
''Şimdi gitmem gerekiyor,seni daha sonra okulda göreceğim.'' Kitabını yeniden eline alırken onayladı.
Utangaçtı ama,aynı zamanda güzel ve zekiydi ve ben gerçek Leah Hudson'ı ortaya çıkarmak için elimden gelen her şeyi yapacaktım.
-
Sınıfıma doğru ilerliyordum.Sınıfa girdiğimde karşıda yalnız başına oturan Leah görüş alanıma girdi.Niall beni yanına bekliyor gibiydi ama ona aldırış etmeden Leah'ın yanında yerimi aldım.Yanına gittiğimde yerinden sıçradı.Şimdiden bilgisayarı ve notlarıyla iç içe girmiş gözüküyordu.Benimkileri de sıranın üzerine bıraktığımda ona dönüp konuştum.
''Bunu yapmayı kesmelisin.'' Dedim.
''Ne demek istiyorsun?''
''Ne zaman yanına yaklaşsam korkuyorsun.Isırmayacağım,söz.'' Söylediklerim karşısında güldü,ama profesör içeri girdiğinde bu gülümseme kısa sürede yüzünden silindi.Profesör yerine yerleşirken sınıfı bir sessizlik kapladı.
''Umarım dün geceden bu yana verdiğim ödevi herkes bana ulaştırır,eğer yapmadıysanız şu an yapın.'' Şimdiden alnında parlak ter damlacıkları oluştuğunu görebiliyordunuz.
Bir kez daha bize yüzlerce ödev vererek boğdu,bu dersimden sonra bir dersim daha vardı ama arada bir saat boşluğum olduğunu fark ettim.
''Dışarı çıkmak ister misin?'' Tüm eşyalarımı toparlarken ona sordum.
''Aslında,çalışmayı düşünüyorum gelecek ders için bir ödevim var da.'' Somurtarak söylendi.
''Şimdiden mi?Bu delice.'' İnanamaz bir şekilde söylendim.
''Biliyorum,bu tarih için ama henüz bir şeyler vermek zorunda değiliz.1900 yılından bu yana gerçekleşen büyük olayların olacağını söyledi.''
''Peki, sana bu konuda yardım edebilirim.Tarihte o kadar da kötü sayılmam.'' Dedim.
''Bu,çok iyi olur.''
Ve sonra orada oturduk.Geçmişte yaşanmış büyük olayları tartışarak,belki de bu çok işe yaramadı çünkü sonlarında gülmesine sebep olan korkunç şakalarımı yapmaya devam ettim.Onun çocukluğundan küçük parçaları alıp ona gerçek Leah Hudson olmanın mümkün olabaileceğini gösterecektim.
![](https://img.wattpad.com/cover/50062608-288-k636594.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
camouflage//h.s (Türkçe Çeviri)
FanfictionO her zaman kimsenin fark etmediği utangaç bir kızdı,fakat Harry'nin dikkatini çektiğinde durumlar aynı olacak mıydı?