Küçük olan kaskatı kesilmişti. İçinden durmamasını ve bedeninin tümünün onun olmasını istiyordu. Ama bu yanlıştı. Elini çekti. "Lütfen." dedi fısıltıyla. Ne onun duymasını istiyordu ne kendisinin. Uzun olan dudaklarını kıpırdatmayı bıraktı. Yavaşça ondan ayrıldı. "Özür dilerim. " dedi ve baekhyunun yanından geçti. Yağmur saçlarını sırılsıklam yapmıştı. Derse böyle giremezdi. Girse de odaklanamayacağını biliyordu. Tüm aklı onda ve onun dudaklarında olduktan sonra. Okuldan çıktı. Yağmurun altında yürümek aklına daha iyi gelmişti. Parka doğru yürüdü. Bu parkta kaç yıl geçirmişti. Park eskimişti artık ,hatırladığı kadarıyla 2 yaşından beri bu parkı biliyordu. Kyungsoo ve Kai' le burda tanışmıştı. Ilk defa kolumu burada kırmıştım. İlk defa kumdan kulemi burda yapmıştım . Daha 4 ya da 5 yaşındayken bir dondurmacı hatırlıyorum. O çoğu solmuş yapraklara sahip olan ağaçların olduğu yerde. Bay Kim. İnsan çabuk büyüyordu. Birden arkadan bir hışırtı duydum gibi geldi. Arkama döndüm hiç bir şey görmüyordum. Herhalde sadece yağmurdu.
Ama yeniden o sesi duyduğumda şüphelenmeye başladım. Bu yağmur değildi. Hafif inleme gibi bir ses vardı. Kurumuş yapraklı ağaçtan geliyordu. Oraya giderken ses yapmamaya çalışıyordum. Küçüklükten beri bir ajancılık oynarken ya da birisini oyun amaçlı izlediğimde yaptığım gibi parmak ucunda gidiyordum. Yağmur yüzünden pek de lazım değildi aslında ama alışkanlık. Ağacın arka yüzüne baktığımda yerde 2 bilemedin 3 aylık bir köpek yavrusu vardı. Yağmur yüzünden üşümüş olmalıydı. Köpeği elime aldım. Çok zayıftı. Onu eve almamam gerektiğini biliyordum çünkü abim köpekleri sevmezdi. Ama bu köpekle belki de fikri değişirdi. Onu incitmemeye çalışarak kucağıma aldım. Otobüse böyle kabul etmedikleri için yürüyerek 3 kilometre yürümek zorunda kaldım.Umarım hasta olmam. Kapıyı iteleyerek açtım, elimden küçük köpeği bırakmak istemiyordum. İçeriden inleme geliyordu. Suhoya bir şey oldu düşüncesi bile kalbimin hızlı atmasına sebep olmuştu. Köpeği de yanıma alarak sese doğru gittim. Suho'nun yatakodasından
Geliyordu. Kapıyı direk açtım. Tüm vücudumu bir şok dalgası sarmıştı. Hareket etmek, bir şeyler yapmak,bir şeyler söylemek istiyordum. Abimi bir erkekle basmak pek mutluluk verici bir olay değildi. Suho beni fark edince gözü şaşkınlıkla açılmıştı. Sevgilisinden ayrılmaya çalışıyordu ama gerisini görmeden kapıyı kapattım ve geri evden çıktım. Kai 'yi aradım. Şuan tek gidebileceğim yer onun yanıydı. Ama o aramayı reddetmişti. Ve ardından bir mesaj göndermiş.
"Dersteyim sonra konuşuruz. Derse neden gelmedin. Hoca çok kızacak. " ve artık gidebileceğim tek yer de yok olmuştu. Dünyanın en kötü gününü yaşıyordum herhalde hoşlandığım çocuk beni reddetmişti, abimin bana hiç bahsetmediği erkek arkadaşıyla da hiç uygun olmayan bir ortamda tanışmıştım. Abime bana hiç bahsetmediği için kızgındım. Elimdeki köpeğe baktım. Bir parka gelmiştim. Banka oturdum. Köpeği elimle yukarı kaldırdım. Dilini çıkarmış hızlı bir şekilde burnunu yalamıştı. Açtı ,bu belli oluyordu aklıma öğlen aldığım süt paketi geldi ama o vişne dudaklı çocuk yüzünden onu nereye bıraktığımı hatırlamıyorum. Ceplerimi aradım. Bingo! Sağ cebimde küçük süt paketini fark ettim. Sütün ağzını açtım. Yavru, süte değerli bir mücevhermiş gibi bakıyordu. Ona sütü gösterdiğimde iştahla içmeye başladı. Çok tatlı gözüküyordu. Bu acı günde bile beni gülümsetmişti. Adını Miso koydum. Gülümseme anlamına geliyordu. Sütü bitirdiğinde onu kucakladım. Yağmur durmuştu. Eve geri dönecektim. Belki bana söylememişti. Ama o benim abimdi. Evin kapısını açtım. Abim ve sevgilisi salondaydılar. İkisinde giyinikti. Abim elleriyle başını tutuyor,dizine doğru eğilmiş oturuyordu. Sevgilisi ise onun sırtını ovuşturuyordu. Beni görünce ayaklandı. Gözlerindeki pişmanlık bile bana onu affettirmeme yetmişti. "Özür dilerim. Ben... sana bahsetmeliydim." Çok üzgün gözüküyordu. " Sorun değil. " dedim zorla gülümseyerek. Yüzü aydınlaşmıştı. Bana tam sarılacakken kucağımdaki köpeğe gözü ilişti. Direk burdan tüymezsem soru bombardımanına tutulacaktım. Banyoya gittim. Kapıyı kilitledim. İlk önce yavruyu ılık suyla nazikçe yıkadım. Havluyla nazikçe sildim. Ve köpeğin golden retriever olduğunu anlamıştım. Tüylerini taradım. Banyo kapısının ardında ne olduğunu tahmin edebiliyorum. Ama yinede kapıyı açtım. Ve düşündüğüm gibi suho kapıda dikiliyordu. Yüzünde kızgınlık beklemiyordum bu kadar olandan sonra bana kızamazdı. Onun yerine yüzünde şaşkınlık vardı. Ona doğru köpeği uzattım. "Bak çok tatlı! Sokakta aç ve ıslaktı. Ben almasam ölürdü. Lütfen. " abimin bakışları yumuşadı. Köpeği eline aldı. İki dakikalık bir onu tarama sürecinden sonra. Ona sarıldı. "Seni bu kirli ıslak abi mi getirdi?" Beni mi kastediyordu bu ? Haish o kadar şey yapim ama bana kirli desin. "Sensin o kirli." Dedim ama yıkansam iyi olurdu. Yıkanıp üstümü giydikten sonra saçımı havluyla kurutmaya başladım. Telefondan mesaj gelmişti. "Ders bitti. Son derse girmeme gerek yok. Sizin eve mi geleyim?" Bizim eve gelirse abimin erkek arkadaşını görürdü. En iyisi bir kafede bulunmaktı. " Larissa kafede buluşalım. " diye mesaj gönderdim. Ama ilk önce abimin sevgilisiyle tanışmam gerekiyordu. Salona geçtim. İkiside köpekle ilgileniyor birlikte çok mutlu gözüküyorlardı. Ve eğer abim mutluysa ben de mutluydum. Çünkü bizim ikimizden başkası yoktu. "Selam!" beni görünce abimin yüzü aydınlandı. "Bu yavru çok tatlı. Adını ne koydun?" Gülümsedim. "Miso." Suho da yanındaki de gülümsedi. Abim sonunda benim neden orda dikildiğimi anlamış olacak ki "Seni erkek arkadaşımla tanıştırayım. Bu Chen." Dedi. "Ben de Chanyeol. Tanıştığıma memnun oldum. Abi ben Kai' le kafeye gideceğiz. " diyerek salondan çıktım. Demek Chen. Tamam abim mutluysa sorun yoktu. Hızlı hızlı merdivenlerden inerken birine çarpmıştım. Özür dilemek için elimi uzattığımda bu kişiyi beklemiyordum.
Evet biraz geç bir bölüm oldu ama uzun yazmak istediğim için. Umarım yeni bölümü beğenirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baekyeol
Fanfiction"Korkuyorum. " "Neden korkuyorsun?" "Bir gün beni bırakmassın değil mi?" "Hayır. " "'Beni rahat bırak!' dersem?" "'Ben bıraksamda kalbim bırakır mı sanıyorsun?' diye cevaplarım." (Not: Fighting shippers!)