"Baekhyun neredesin?" diye cevap verdim onu üzmek, korkutmamak için korktuğumu göstermedim- onu kaybetmekten korktuğumu- en azından sesimden belli olmuyordu. "Bil-mi-yorum.." fısıldıyor, sesi titriyordu. Elimi duvara vurdum. Sokağın ortasında duvarı yumruklayan birini görenler onunla karşılaşmamak için yolunu değiştiriyordu. "Sen napıyorsun burda !? " telefonun diğer yanından başka bir adamın sesi geldi. Chanyeol sinirden köpürüyordu bu onu kaçıran adamdı ve bu adamın sesini nerde duysa tanırdı."Telefon ha ! Ver onu. " direnmeye çalışan Baekhyun'un sesi geliyordu sonra birden tokat sesi. "Seni Piç eğer ona dokunursan seni öldürürüm piç kurusu. " diğer telefon önce sessiz kaldı sonra ise " Chanyeol..... Chanyeol. .. demek doğru kişiyi yakalamışız. " uzun ne yapacağını bilmiyordu. Onun yüzünden baek' e bir şey olursa kendisini asla affetmezdi. Çömeldi. Sessizce "Neredesin?" dedi. "Vay vay noldu lan direk süzüldün. Ama yok öyle ilk önce bu tatlılığın tadına bakmam gerekiyor. Ya da bana direk istediğimi vereceksin. " Chanyeol adı gibi biliyordu ne istediğini: kendisini.
Flashback
İki sevgili birbirine sarılmış yatıyordu. "Seni seviyorum yeolie. Beni asla bırakma. " dedi Chanyeola sıkı sıkı sarılarak. Chanyeol sustu. Ona karşı bir şey hissetmiyordu. Sadece 3 -4 geceyi birlikte geçirmişlerdi. Kalktı, kotunu giydi. Kris'i sömürürcesine öptü ve bir hareketle tişörtünü giydi. "Ben gidiyorum. " dedi. Ne ona cevap verdi ne kris ona yineledi. İşte o zaman onların son gecesiydi.
Bugün
Chanyeol arabasına bindi. 17. yaş doğum gününde aldığı BMW saate 200 basardı. Kai de gelecekti. Onu gelmemeye ikna etmeye dahi çalışmadı. Kyungsoo da kesin gelecekti. Onların gelmemesi daha iyi olurdu ama Chanyeol şuanda onların gelip gelmemesini düşünemezdi. Karanlık yolda saate 190 da gidiyordu. 200 e çıkarsa tekerlek patlardı. Dişlerini kırarcasına sıkıyor elleri sabırsızca direksiyonu sıkıyordu. Sonunda dediği arsaya geldi sert bir fren yaptı ve arabadan indi.
Baekhyun
Benimle niye uğraşıyor bu? Ben ona ne yaptım. Önümde oturup bana yiyecek gibi bakıyordu. Bileklerim sert ipten dolayı acıyordu ve yanıyordu. Ağzım iğrenç kokan bir bezle kapatılmıştı. Bomboş odada, yarı çalışan yarı çalışmayan ışıkta oturuyorduk. Telefon olayından sonra kollarımı ve ayaklarımı bağlamıştı. Giderek daha da yaklaşan ayak seslerini duyar duymaz kalktı ve kapıyı sertçe açtı sonra sertçe geri kapattı. Fırsat bu fırsat diyerek el bileklerimdeki ipleri çözmeye çalışıyordum. Sonra odaya göz gezdirdim. Kırık camı görür görmez oraya doğru sürünerek gittim. Elime değdirmemeye çalışarak ipleri camla kesiyordum. İpler iyice inceldiğinde, sertçe ipi koparttım. Ayak iplerini de çözdükten sonra çıkış yolu arıyordum. Camın arkası kapatılmıştı. Kapı da büyük ihtimalle kilitliydi. Kapıyı açmaya çalıştım. Evet kapalıydı. Camın arasındaki kartona baktı belki kartonu kaldırırsa ordan çıkabilirdi. Kartona yavaşça dokundu. Bingo! Karton zar zor duruyordu. İttiği an karton ona teşekkür edercesine aşağıya süzüldü. Dışarıya baktı. 2. Yada 3. Katta olmalıydı ama aşağısı sisten gözükmüyordu. Tek bir şansı vardı. Bu şansı değerlendirmezse başka bir şansı olmazdı. Birden eli dış duvarı aradı belki bir çıkıntı bir boru onun aşağıya inmesini kolaylaştırırdı. Düşündüğü gibi borular vardı. Bu borunun onu taşıması gerekiyordu. Düşünmedi, beklemedi. Camlara aldırmadan dış duvara tutunarak dışarı çıktı. Boruya tutunarak inmeye başlamıştı . Korkuyordu. Ya inemezse ? Ya boru tutmazsa? Zayıf olmasına dua ediyordu hızlı ve dikkatlice iniyordu. Ayakları betona değdiği an aşağıya baktı ve beton zemin ona gel bana bebeğim dediği an zıpladı. Yere kavuşmuştu. Kolları yorulmuştu. Bekleyemezdi. Yakalanmak istemiyordu. Öne koştu. Önde simsiyah BMW duruyordu. Bu arabanın aynısını Chanyeol' da görmüştü. O neredeydi ? Belki de bu araba onundu. Ama eğer onunsa onu burada bırakamazdı. Hiç düşünmeden geri binaya girdi. Gözükmemeye çalışarak ilerliyordu. Chanyeol' un sesini duyduğu an kaskatı kesildi. "- bırak onu. Benle ne yaparsan yap ama onu bırak." Ne demek istiyordu? Beni onu istediği için mi alıkoymuştu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baekyeol
Fanfiction"Korkuyorum. " "Neden korkuyorsun?" "Bir gün beni bırakmassın değil mi?" "Hayır. " "'Beni rahat bırak!' dersem?" "'Ben bıraksamda kalbim bırakır mı sanıyorsun?' diye cevaplarım." (Not: Fighting shippers!)