Merhaba ben Dalya Bükülmez on yedi yaşında sıradan bir kızım sadece annesi küçükken beni terk etmiş, babasından küçük bir tebessüm göremeyen o aciz kızlardan bir tanesiyim. Beni büyüten adamdan nefret ediyorum bana ne kadar iyi davranırsa davransın içimdeki nefret her hücremde daha da büyüyor.Baba denilmeyecek o adam bir kaç aydır bana haddinden fazla iyi davranıyor. Ne oldu da o psikopat adama her gece beni döverken yalvarmama rağmen acımadan bana kemerle vururken hatta bana tecavüz etmeye bile kalkışmışken şimdi bu kadar iyi oldu? Yine başlıyorduk aynı gün aynı tasa. Bazılarını ezecektim bazılarını koruyacaktım. Hayır hayır, ezmekten zevk almıyorum sadece yaşanmışlıklarım böyle yaptı beni.Her seferinde ben ezildim. Her kalkışımda parçaladılar beni . Kalbimi paramparça ettiler. Ama artık eski Dalya yok karşınızda. Yeni Dalya'ya merhaba deyin. Asım-çakma babam- sesleniyordu. "Hadi kızım kahvaltı hazır" diye oflayarak kalktım yataktan. Tanrım ne zaman öldüreceksin şu adamı? Bide yapmacık yapmacık kızım diyor. Hadi hayırlısı bu işin içinde bir iş var. Bunu anlamayacak kadar gerizekalı değilim. Her neyse sürüne sürüne banyoya gittim. Yine kabus görmüşüm her yerim ıpıslak yüzümü yıkamadan duşa girdim. Kısa sürede çıktım . Uff iç çamaşırlarımı almayı unutmuşum. Akıl kalmadı ki bende bornozumu giyip odaya gidecektim ki. Asım kapıda belirdi. "Dalya sabahtan belli seni çağırıyorum ner-" neredesin diyecekken beni gördü ben bornoza daha çok sarıldım. Beni önce süzdü sonra "Ah pardon"dedi ama hayla bakıyordu "Bana öyle bakmaya devam edecek misin? " dedim bu lafıma şaşırmış olacak ki bir şey demeden aşağıya indi bende odama çekmeceden giyeceğim şeyleri aldım. Saç kurutma makinesini fişe taktım ve saçımı kurutma ya başladım. Biz zengin birisi değiliz ama öyleydik. Babam iflas etmeden önce bana çok iyi davranıyordu o zamanlar 5 yaşındaydım babam ortağından habersiz bir işe girmiş orada işler istediği gibi gitmeyince telaşlanmış. Birileride ortağına söylemiş ortağı bunu duyunca babamla ortaklığını bitirmiş. Babamda bütün parasını ortağına vermiş ama daha borcu var. Böylelikle babam içkiye başlamıştı annem de buna dayanamayıp gitti herhalde. Elimizde sadece oturduğumuz ev var. Kurutma makinesini fişten çekip yatağın üzerine attım. İç çamaşırlarımı okul formamı alıp banyoya gittim. Odaya tekrar dönüp kapıyı kitleyip. Banyoyu da kilitledim. Ne olur ne olmaz değil mi dikkatli olalım.Formamı giyip aynanın karşısına geçtim saçımı düzeltip ince eyeliner çektim.Aynadan kendime öpücük attım ve banyodan çıktım. Çantama kitaplarımı ve defterimi koyup odadan çıktım. Mutfağa geldiğimde Asım -çakma babam-telefonla konuşuyordu. Beni görünce o pis suratına yapmacık bir gülümseme yerleştirdi. Telefondaki kişinin yüzüne kapattı. Allah bilir kimi altına alacak..Masaya oturduğunda "Bugün okula seni ben götüreceğim."şaşırmıştım "Neden"dedim "hiç seni bir ahbabımla tanıştıracağım "dedi yanlış duydum herhalde. Babam,benim babam Asım beni birisiyle tanıştıracak. O kadar çok isterdim ki şu an ona inanmayı ama olmuyor inanmıyorum yüzümü somurtup "Hay aksi bende Lal'a söz vermiştim. Söz vermesem gelirdim" dedim "Ama" dedi kolumdaki saate bakıp "Ah ben çıkıyorum geç kaldım zaten"dedim koşarak evden çıktım. Asım beni götürmesin diye evden erken çıktım sahilde boş boş yürüyordum bir cafenin önüne gelince durdum ve içeri girdim. Denize bakan boş masaya oturdum. Garson "Buyurun ne istemiştiniz " kafamı çevirmem ile şok olmam bir oldu o Asım değil miydi yanındaki kimdi peki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞIR DARBE
ChickLitBir çıkmaz sokağın içindeyim ne yapacağımı nereye gideceğimi bilmiyorum.Her yer kapkaranlık kimseyi göremiyorum kendi boşluğumda kayboluyorum sanki. Tanrım bayılmak üzereyim bana yardım et... "Umarım şizofrenimdir.Ve siz hayal ürünüsünüzdür"