13. BÖLÜM: "ETKİ"

2.2K 125 208
                                    


~Tesadüfen tanışacaksın, tüm geleceğin o olacak...~

Bölüm Şarkısı:
Taylor Swift: Style

Semih'den...

"Sığırlar, kalkın lan artık!"

Bu ses. Uyanmamı gerektiren yüklem ve hakaret tınılı bu ses. Ne kadar da itici! Ama tabii ki ben umursamamaya çalışarak tekrar yumdum gözlerimi.
Kim bir okula gitmek için bu saatte kalkmak zorunda bırakılırdı ki? İşte biz gençler buradan da yiyorduk darbeyi.

Kapımın hayvanca açıldığını duysam da açmadım gözlerimi. Aksine daha da sıkı yumdum. Kimin geldiği belliydi zaten.

"Lan İphone 6 markalı son moda telefonun klozete düşer inşallah. Götüm yırtıldı size bağırmaktan!" Seymen hem ciddi bir tavırla bana hakaretler savuruyor, hem de hayvan gibi dürtüyordu bedenimi. "Semih, kalksana göt! İlla elleşmem mi lazım?"

Bir elimi durması için havaya kaldırarak, gözlerim ışığa alışamadığı için bir tanesini açarak ona döndüm.

"Şu ilk bedduan çok ağırdı yalnız," dedim. Kaşlarını çatıp biraz düşündükten sonra kafasını haklı olduğuma dair salladı. "Hah, işte o yüzden o bedduanı paketleyip sana geri iade ediyorum kardeşim. Güle güle kullan."

"Canım kardeşim," diyerek bu kez saçlarımı okşamaya başladı. "Hani bugün ilk iki dersimiz din ya, stresliyim. Lütfen iptal et o bedduanı bakayım." Stresinin nedeni şimdi belli olmuştu.

"Tamam tamam. Kalk hadi üstümden."

Seymen üstümden kalktıktan sonra bende kalktım yatağımdan. Ayılmak için biraz telefonumla ilgilendikten sonra yüzümü yıkayıp, dişlerimi fırçaladım. Gömleğimi ağır bir şekilde giyip düğmelerini ilikledikten sonra pantolonumu da giydim. Hava yağmurlu ve soğuktu. Kış kendini iyiden iyiye belli etmeye başlamıştı artık. Üzerime de siyah deri ceketimi geçirdikten sonra telefonumu ve numunelik bulunması için bir defter aldım elime.

Aşağı inerken çocukların odalarına baktım ama hiçbiri odasında değildi. Aşağıda olduklarını tahmin ederek bende ağır ağır indim aşağı.

Çağrı bir elinde elma, diğer elinde de telefonuyla ilgilenirken; Can ise meyveli yoğurduyla birlikte ekmek yiyordu. Yanlarına gitmeden mutfağa girerek bir elma da ben aldım. Kahvaltı yapmazdım sabahleyin. Elime ne gelirse yerdim genelde.

Elimde elmayı döndürerek bir koltuğa da ben oturdum. Elmadan bir ısırık almak için tam ağzıma götürüyordum ki, karşımda ekmeği meyveli yoğurda sokup ağzına tıkayan, bir de yetmiyormuş gibi şapırdata şapırdata çiğneyen Can sayesinde ağzım gerisin geriye kapandı.

"Can," dedim bir süre sonra zar zor ağzımı açarak. Yeni bir parça ekmeği yoğurda sokarken, yüzüme bakmadan "Ha?" demekle yetindi.

"Lahmacunun içine nutella sürmeyi bırakıp, meyveli yoğurda ekmek banmaya mı başladın?"

"Yeni tatlar keşfetmenin nesi var Semih?" dedi bana dönerek. Sonra ağır adımlarla bana doğru gelmeye başladı. "Hem bu lahmacunlu buluşumu solladı. On numara bir tat. Tat bak." diyerek büyük parça ekmeği meyveli yoğurda batırdıktan sonra ağzıma yaklaştırdı.

"Lan git işine!" diyerek koluna vurdum.

"Emin misin? Bak ilk defa bir yemeğimi birine teklif ettim. Kıymetini bil."

"Eminim kardeşim. Sen ye!" dedim yüzümü buruşturarak. Çağrı ise bize gözlerini devirip kulaklıklarını taktı. Bunun anlamı çok da şeyimdesiniz! cümlesinin hareketlere vurmasıydı.

Sitedeki Psikopat ÇeteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin