Ulaşılmaz Aşklar

Futbol

G:Giray Mr:Merve
B:Berk M:Meltem
T:Tuna A:Anıl
P:Poyraz
{Poyraz Anlatıyor}
Şoka girmişcesine baktı uzun bi'süre .Bu uzun süre zarfında mutfağın kapısının pattan açılmasıyla şoktan çıkmıştı.Kapıyı pattan açan patavatsızın teki "Ne kadar uyuşuksunuz bee!"diye yanımıza geldi.Sesinden de tanıdığım üzere Berk'ti.
İkinci defa konuştuğunda "Bu koku nerden geliyor ?"demişti.İlimizde aynı anda 'Ne kokusu?'der gibi baktik.Az sonra mutfağa gelen Yudum "Ah!Aklını çikolatalarla bozmuş arkadaşım,güzelim krebin neydi de yaktın?"der demez Meltem "Ne?!"diye bir tepki koymuştu ortaya.Tavayı tuttuğu gibi lavabonun içine fırlatmıştı adeta.
"Beğendin mi yaptığını Poyraz,yandı güzelim krep."dedi bana doğru dönerek.
"Ha yine ben suçluyum yani?"
"Tabi sen suçlusun."
"Tamam!.."diye sesini yükseltti Yudum.
"...Benim için kavga etmeyin çocuklar.Ben hâllederim."dedi ve ocağın sağ çaprazındaki mutfak dolabından başka bir krep tavası çıkarıp yeni bir tane yapmaya başladı.
...
"Oldu mu Yudum?"
"Ne?"
"Eben."
Meltem'in bunu demesine karşılık Yudum,göz devirmişti.
"Krep oldu mu,diye soruyorum."
"Hı hı pişti.Çağır gelsin içerdikleri.
"Tamam."deyip çıktı mutfaktan Meltem.
Az sonra herkes mutfağa gelmişti.Sırayla yerlerini aldılar.Son olarak Gizm de oturduğunda "Benim ikiz nerde?"diye sordu.Tuna gayet sakin bir şekilde"Uyuyor."dedi.
" Ne uykucu bi'çocuk bu be!"dedi sonra Giray'ın ikizi.Ve ekledi:"Ben gidip uyandırayım."
M:"Ay!Dur sen.Ben uyandırırım Giray'ı."dediğinde sandalyesinden kalktı ve kapıya ilerledi.
...
Bol sohbetli,bol kahkahalı,acayip lezzetli ve acayip iğrenç espirilerin olduğu bir kahvaltının ardından oturma odasında deniz gözlümün yaptığı kahveleri yudumlayıp kahkaha dolu koyu sohbetimize devam ediyorduk.Az sonra Asya'nın "Sıkıldım ben!Bir yerlere gitmek istiyorum!"diye cırlamasıyla sohbetimiz bölünmüştü.Bunu kimsenin beklemediği ap açık ortadaydı.Tuna'nın "Gel bakalım Asyacık-..."
"Benim adım Asya.Asyacık değil!"
"...Peki...Asya.Nereye gitmek istersin?"
"Sanane."dedi kabaca.Anlaşıldı.Uyarı zamanı gelmişti.
Sesimin uyarıcı tonunu kullanıp "Asya,daha kibar olmalisin."dedim.'Of'ladıktan sonra Tuna'dan özür diledi ve bana da özür dilercesine kucağıma atlayıp koynuma sokulduğunda yanağından öptüm,"Özrünüz kabul edildi hanımefendi."dedim.Bunu söyler söylemez neşelenmişti.
"O hâlde neden piknik yapmıyoruz?"dedi Giray.Giray'ı herkes onaylamıştı.Kızlarsa 'Hazırlanalı'şeklinde onaylamış odadan çıkmışlardı.
Kızların 45dakikacık olarak adlandırdığı bizim için bilmem kaç asır olan hazırlanma süresinden sonra arabalarımıza binip yola çıktık.
...
Sola doğru dönüş yaptığımda telefonum çalmaya başlamıştı.Kulaklığı kulağıma takıp aramayı cevapladım.Arayan Giray'dı.
"Alo?"
"Kanka hastaneyi geçince otobüslerin döndüğü yolu takip et.O yol bitince de otobana çık."
"Giray orası neresi oluyor?"
"Ne bilim ben.Tuna abi öyle tarif etti.Bi'de şey diyo:'Eğer tarif ettiğimiz yolu bulamazsa hastaneyi geçince beklesin."
"Tamam,bekliyorum.Sağda pide fırının önündeyim."
"Tamam."dedi,arama sonlandı.
Bahsi geçen yere vardığımda arabayı dediğim yere çekmiştim.Başımı arkaya çevirdiğimde baş başa vermiş uyuyan yeğenlerime baktım.Manzara yenilesi tatlılıktaydı.Anı ölümsüzleştirmek için ön kamerayı açtım ve birkaç tane fotoğraf çektikten sonra arkadan gelen korna sesiyle dikiz aynasından arkaya baktım.Araba Meltem'e aitti.Ona yol verip takip etmeye başladım.
...
Yemek yapmaya başlamadan önce aldığımız karara göre yemeği biz erkekler hazırlayacaktık.Bu nedenle aramızda görev dağılımı yapmaya çalışıyorduk.Biraz sonra Berk'in "Yeter!"şeklindeki anı çıkışıyla bütün yüzler ona döndü.
"Yudum'dan betersiniz.Sakin olun.Ben burdayım.Sorun yok,kavga yok."dedi ve uzun bir konuşmanın belirtisi olan boğaz temizleme hareketini yaptı.Pür dikkat olmasa da herkes egoist arkadaşı dinlemeye hazır görünüyordu.
"Kaç kişiyiz?"diye sordu ama bunu bize değil kendine sormuş gibiydi.
"Selim Efendiyi saymazsak eğer-..."
"Neden?Ben insan değil miyim Berk abi!"
'r'harfinin yerini 'y'harfi alırken Selim,Berk'in konuşmasını bölmüştü.Berk derince bir nefes aldı ve devam etti:"Peki peki seni de sayalım.Toplam 6 kişiyiz.Öyleyse Tuna abi, mangalı hazırlasın;Poyraz,salataları yap;Giray masayı kursun;Anıl etleri ayarlasın;ben ve Selim de oyun oynayalım."
Berk'in görev dağılımı biz tarafından elenirken aklıma gelen fikirle bir ani çıkış da ben yaptım.
"Kura çekelim!"
Biraz sonra kura kağıtları hazırlanmıştı.Sıra bana geldiğinde bir kağıt aldım yanımdaki şahsa uzattim.Kutudaki son kağıdı alan Tuna kutuyu masaya bıraktı.Herkes görevini söylerken elindekini de gösteriyordu.İlk olarak Giray kağıdını açtı,görevini söyledi.
G:Salata
T:Masa
B:Etler
A:Çocuk bakımı
P:Mangal
En son "Herkes görevini kabul ediyor mu?"diye sordum.'Kabul' kelimesi duyulduktan sonra işimize koyulduk.
Mangalı yaktığımda "Berk hadi abi,hızlı ol biraz."diyerek Berk'i çağırdım.
"Geliyorum geliyorum."dedi ve ızgarayı gözüme sokarcasına burnumun önüne getirdi.İşi anlamamazlığa vurdum.
"Bu ne?"
"Poyraz."
'a'harfini uzatarak uyarıcı tonda söylemişti bunu.
"Efendim Berk."
"Al şunu,kafamı bozma."dedi.
"Tamam tamam."dedim."Daha fazla uğraşmayacağım."diye de ekledim.Izgarayı elinden aldım,mangala attım.
...
Her şey hazır olduğunda son kontrolleri yapan Tuna 'Sofra hazır'diye sesleniyordu.Asya ve Selim'i alıp masaya oturttum.Ortalarına geçtim ve ne yemek istediklerini sordum.Cevabımı aldığımda masadaki sohbete hâkim olmaya çalıştım.Sanırım yemekten sonra bir futbol maçı vardı.Betül takımların nasıl kurulmasını söylediğinde 2 arabanın durduğunda çıkan sesleri duyduk.Bir arabadan ablam,Esin,Duru,Nida ve Aras çıkarken;diğer arabadan Kutay,Kaan,Hakan ve tanımadığım bir çift insancık çıktı.Bu sırada Meltem ve Tuna ayaklanmış tanımadığım çifte doğru ilerliyordu.Çift diyorum,çünkü ikisinin elinde de benzer yüzükler var.
Meltem kızın yanına vardığında "Hosgeldin kuzi."dedi,sıkıca sarıldılar. Herkes selamlaştıktan sonra Tuna kızı gösterip"Emel kuzenim;..."erkeği gösterip "...nişanlısı Aras."dedi.
Tanışma faslı bittiğinde Asya ve Selim'in "Dayı maç n'oldu?"demesiyle onlara döndüm.Meltem de dönmüştü bu sırada.
"Tabi ya futbol maçı...Söyleyin.Benle misiniz Poyrazla mısın?"
İkisi de aynı anda "Dayımla!"dediklerinde deniz gözlüm bozulmuştu,ben de zafer sırıtışımı sergiliyordum.Hem çocuklar Meltem'i bozduğu hem de ilk kez 'dayı'dedikleri için.
M:"Eh!Benim de yeğenim olsa o da beni seçerdi."dedi ve koyu sohbete dalmış topluluğa dönüp "Nerde takımlar?!"diye atar yapmıştı adeta fakat bunu şakaya vurmuştu.
A:"Bence takımları ilkokuldaki gibi 'aldim-verdim'le kuralım.Böylelikle takım kaptanları istediği oyuncuyu alır."dediğinde bir yandan gülüşürken onylamıştık.
Emel:"Kaptanlar kim?"
Esin:"Büyükler olarak Tuna abi ve Merve olsun."dedi.