Onu Düşündüğüm Her Gece...

17 1 0
                                    

Poyraz'dan(15.Bölüme kadar Poyraz karakterinin ağzından anlatılacaktır:)
Kaslı pazularımdaki sızıyla gözlerimi bir anda açtım ve ablamın sesini işittim.Uyanmamı,okula geç kalacağımı söylüyordu.Ne inek bir kız diye geçirdim içimden.Daha sonra zaten yataktan çıkmıştım.Banyoda ihtiyaçlarımı giderip odama geçtim.Hızlıca,rasgele üniformamı giyip özenle saçlarımı yaptım,evden çıktım.
Okula vardığımda gözlerim Kutay'ı,hatta Anıl'ı bile aramamıştı.Sadece içinde kaybolduğum,mavinin en güzel tonundaki deniz gözleri aramıştım.Göremeyince her zaman gittiğini ya da gidebileceğini düşündüğüm yerlere bakmaya karar verdim.Nedense daha sonra Meltem'in sınıftan başka bir yere gitmediğini farketmiştim ki benim her zaman oturduğum bankta ,her zaman oturduğum tarafta oturuyordu.Yanındaysa Duru vardı.Acaba,dedim.'Hakan ile Duru arasında olanları mı konuşuyorlar?'diye düşündüm.Biraz daha yaklaştım ne konuştuklarını duyabilmek için.Meğerse benim deniz gözlüme verdiğim kitap hakkında konuşuyorlarmış.Deniz gözlü sevdiğimin söylediklerine göre kitab beğenmişti.Dolaylı yoldan,bu kitabı beğenmesinden sürükleyici hikayeleri olan romanları sevdiğini,okuduğunu,anlamış oldum.Sahi ben o romanı nasıl okumuştum?Genelde psikoloji okumayı severdim.Sanırım ablamın övgüleri beni galeyana düşürmüştü.
Az sonra Betül geldi,elinde sözel derslerin test soruları vardı.Meltem'den yardımcı olmasını isteyerek ortalarına oturacaktı ki benim deniz gözlümü izlediğimi fark etmişti.
"Naber Poyraz?"diye seslendiğinde Meltem ona baktığımı anlamasın diye ayakkabı bağcıklarımı çözüp tekrar bağlama girişiminde bulundum.Sonra ne dediğini duymamış gibi "Efendim?"dedim.Kafamı kaldırdığımda bana bakan 2 çift göz ve 1 çift deniz gözle karşılaşmayı bekliyordum tabi ki.
Neyseki beni Betul'den kurtaracak kişi,Anıl,geliyordu.Surat ifademden ne olduğunu anlamış olacak ki sessizce Betül'ün arkasından yaklaşıp beline sarıldı fakat kız tiki nedeniyle çığlık atmıştı.Çığlığıyla kahkahayı basmıştık.Fırsattan istifade bankın önüne geçtim ve Duru'nun isteğiyle kantine gittik.Kahveleri alıp masaya oturduğumda kızlar bugünkü edebiyat yazılısına çalışıyorlardı.Dün gece nerdeyse bütün notlarımı ezberlediğim aklıma geldiğinde Meltem,Yudum'a her şeyi ezberlememesini söylüyordu.Bence de öyle olması gerekiyordu.Çözüp bitirdiğim testi top yapıp çöpe attıktan sonra zilin çalmasına bir dakika kaldığını söyledim.İlk ders
sınavdı.Eşyalarımızı toparlayıp sınava gireceğimiz sınıflara gittik.
...
"Poyraz!"
Bana seslenen kişiye döndüm.Esin'di.Bu kız da bi'türlü peşimi bırakmadı.
Sanki bilmiyordu kendisini sevmediğimi.Anlamıyordu galiba beni.Bir şey demesine izin vermeden yürümeye devam ettim.Arkamdan gelen seslere bakılırsa koşmaya başlamıştı.Daha da koşar adım ilerleyip arabama bindim,gaza bastım.Eve vardığımda boş boş oturmak istemediğimden kitap okuma kararı alıp yumuşak yatağıma uzandım,kitabımı açtım.Saniyeler geçmeden okumaya başladım.Malesef ilk sayfa bitmeden evin bücürleri kapımı tıklamaya başladılar.Okumaya başladığım sayfayı bitirip kalktım yataktan.Kapıyı açmaz odaya giremediler.Çünkü kapıyı açtığım gibi yere çökmüştüm.
"Buyrun Asya Hanım?"
"Parka gidiyoruz Poyraz!"dedi.Sanırsın karşısında hizmetçisi var.
Kısaca"Peki...Git hazırlan."dedim,koşarak uzaklaştı.
Asya ve Selim ablamın manevi çocukları.Çoğu zaman annem ilgileniyor.Boş olduğumuz zamanlardaysa ben ya da manevi anneleri ilgileniyor.
Bu arada unuttuğum birilerinin olduğunu benden yaklaşık 3 kat daha kısa Selim seslendiğinde farketmiştim.
Selim'e de Asya'a hitap ettiğim gibi hitap ettim.
"Buyrun Selim Bey?"
"Parktan sonra pizza yemeye gidebilir miyiz?"
"Olur."deyip onu da hazırlanması için odasına yolladım.Yaklaşık 30 dakika sonra parktaydık.Oynamaya başladıklarında onları görebileceğim boş bir yere oturdum.
Az sonra,az ilerde Meltem,kucağında küçük bir kız çocuğu görmeyi beklemiyordum.Aynı zamanda yanında Tuna da vardı.
Tuna harıl harıl bir şeyler anlatıyordu.Ancak uzakta olduğum için sesleri net değildi.
Asya'nın 'Poyraz'diye bağırmasıyla Tuna ve Meltem'den gözlerimi ayırdım.
"Buyrun Hanımefendi?"
"...Selim düştü!"
Bir şeyler daha söylemişti ama hızlı hızlı konuşmasından ve yarım yamalak konuşmasından sadece bu 2 kelimeyi anlayabilmiştim.
Hızlıca yürüyüp vardım manevi yeğenimin yanına.Yere çöküp kanayan dizine baktım.Yarayı temizlemek gerekiyordu.'Hadi!'deyip Selim'i kucakladığımda Asya peşime takılmıştı bile.Hatta bana yetişmek için koşar gibi yürüyordu.
Arabaya gelmiştik sonunda.Sol arka kapıyı actim.Selim'i oturtup bagajdan ilk yardım çantasını aldim,yapmam gerekenleri yaptım.Sonra "Sırada ne var?"diye sordum.Selim dizinin acısını unutmuş gibi "Unuttun mu pizza yiyecektik!"dedi.
"Unutmadım tabi ki Beyefendi."dedim ve Selim'in saçlarını karıştırıp ikisini de koltuklarına oturttuktan sonra koltuğuma geçtim,yola koyulduk.
...
"Hadi,Poyraz!"dedi Asya adımdaki 'a' harfini uzatarak.Aklısıra naz yapıyordu hanımefendi.
Uyku saateri gelmiş de geçiyordu bile.Bir an önce eve gitmezsek ablam tarafından haşlanmam en yüksek olasılığa sahipti.
Çocukların son söylediklerine kulak asmayıp ikisini de kollarımın altına sıkıştırıp arabaya ilerledim.
...
Odama girdiğimde saat benim için daha erkendi.Sıcak yatağıma girdim.Deniz gözlü sevdiğimi düşünmeye başladım.
Onu düşünerek uyuma kararı verdim.
Kimi kandırıyorum ki!Tabiki de deniz gözlü sevdiğimi düşünerek uyuyamayacaktım.Çünkü uyumayacaktım.
Nedense Meltemi düşündüğüm her gece bana uyku haramdı.
->Sizce gelecek bölümde neler olacak???

Ulaşılmaz AşklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin