Arkadaşlar görüldü sayısı kadar beğeni gelmiyor eğer bu hikayeyi görüp okuyorsanız lütfen paylaşın yeni bölümler için morale ihtiyacım var ama sizin için yetiştirmeye çalışıyorum vote'lerinizi ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Seviliyorsunuz kendinize iyi bakın işte yeni bölüm . . .
--------------------------------
ELİS
"Anneğğğğğ nerde benim mor ojelerim bulamıyorum ya"
"Elis ne bağırıyosun öyle eniğini (yavru) kaybetmiş dana gibi ben almıştım bi kere dur getiriyim"
"Aman anne ya aldığını bi kere de yerine bırak offff"
"Al işte hem sen nereye gidiyosun bakim daha yeni çıktın hastaneden?"
"Niye sıkıyosunuz beni bu kadar ya çok bunaldım anne biraz kafa dağıtmak istiyorum"
"Tamam annem bir şey demedim çık eğlenmene bak kendine dikkat et çokta geç gelme eve "
bunları söyledikten sonra çıktı odadan bende hazırlanmaya başladım önce bir duşa girip şu denize düşse batmaz kayık tipimi düzeltmem lazımdı yarım saatlik bir duşun ardından ojelerim ile uyumlu olsun diye cırtlak olmayan mor taytımın üzerine siyah omuzu pencereli boğazlı kazağımı da giydikten sonra dalgalı olan saçlarımı salık bıraktım zaten makyaj yapmayı sevmiyordum ince bir eyeliner yetti malum havada soğuk üzerine de gri kabanımı da üzerime giydikten sonra siyah mor şeritli spor ayakkabılarımı da giydim ve hazırdım artık arabamın anahtarını da alıp çıktım ama nereye gideceğimi bilmiyorum arabayı çalıştırıp rastgele bir yere sürmeye başladım kafam çok karışıktı neden bayılmıştım ki tam da mezuniyet gecem de bu dönem üniversite için çok çalışmıştım neredeyse her günümü dışarıda eğlenerek geçiren ben bir yıl boyunca okuldan eve evden okula gidip gelmiştim sürekli ders çalışıyordum emeğimin karşılığını alıcaktım. Hedeflerimi bir bir yerine getirmek öz güvenimin yükselmesini sağlıyordu çocukluğumdan beri dediğimi yaptırmaya alışmış bir insanım ama Erdem ahh kafamın karışıklığı en çok onun yüzünden arabalara makas atarak ilerlerken aklımda o vardı ifadesiz yüz hatları anlayamıyorum bir insan nasıl olur da duygularını bu kadar gizleyebilir aman bee yeter ya düşün düşün boktur işin derler ya aynen öyle sağa saptım ve sahil yoluna girdim biraz daha gittikten sonra arabayı park edip indim nefes alamıyordum çelişkilerden bıktım artık ya çıksın karşıma adam gibi sevdiğini söylesin ya da çekilsin önümden onun bu kararsızlığı beni öldürüyor neyi bekliyor ya da neden korkuyor bu kadar kardeşinin arkadaşı olduğum için mi ahh hadi ama Mina buna karışmaz ki mutlu bile olacağına adım kadar eminim zaten Yağız da benim işime burnunu sokmaz asla kendiyle ilgili kuşkuları olabilir mi ? Bu çocuk iyice paranoyak yaptı beni off daha fazla düşünmemek için gözlerimi önümden gelip geçen insanlara çevirdim yanımdaki bankta iki sevgili hararetli bir şekilde tartışırken konuyu merak edip dinlemeye başladım kafamı bir şekilde dağıtmam gerekiyordu
" Tankurt biliyor musun Merve'nin sevgilisi ne yapmış? Başından aşağı güller dökülürken ona evlenme teklifi etmiş o tek taşı görsen bildiğin gözüme soktu yani sen bana bi evlenme teklifi bile etmiyorsun"
"Hayatım özenme sen onlara ne gerek var öyle şeylere sen benimsin zaten öyle yok diz çöküceksin tonla para verip sırf iki kelime söyleye bilmek için kafam kadar büyük taş alacaksın da zaten senin olan kadını evlenmeye ikna edeceksin bize yakışmaz öyle şeyler kızım"
"Sen ne ara bu kadar öküz oldun önce bana onu bi açıkla sonra edersin evlenme teklifini "
"Ama ayıp oluyo öyle öküz falan Tuğçe kırılıyorum bak"
"Benim kırıldığım kadar kırılamazsın sen tamam mı ?"
"Tamam öküz olmayı da kabul ediyorum senin için ama şimdi iyi izle hangi öküz sana böyle birşey yapabilir" dedikten sonra bir keman sesi duydum sonra adam diz çöktü kızın önünde yanından geçen çiçekçi den aldığı gülü ağzına alarak cebinden kırmızı bir kutu çıkardı kızın arkasından da 9-10 yaşlarında bir oğlan çocuğu kızın kafasından aşşağı yavaş yavaş gülleri serperken kız şok olmuş bir şekilde adamın gözlerinin içine bakıyordu adam ağzındaki gülü çıkartıp kıza uzattıp kutunun kapağını açtı ve konuşmaya başladı
"Ahh sevgilim sen ne güzel şeysin öyle ilkbaharda güneşe aşkı yüzünden solacağını bile bile açan kardelen gibisin güneşin olmaya geldim sevgilim kardelenim olur musun ? Benimle evlenir misin Tuğçe'm ?"
"Evet Tankurt evet sevgilim seni çok seviyorum"derken dizleri üstünde olan adamın boynuna atlayıverdi adama biraz önce içimden saydırırken şimdi gıpta ile bakıyordum Erdem ahh Erdem ne olurdu yani şu adamın yaptığının yarısını bile yapsaydın yanımdaki sesle ürperdim birden
"Ne kadar masumlar değil mi ?" Ağzım 5 metre açık Erdeme bakarken kekelemeye başladım bi anda
"Se se-nin ne i işin var bur-da?"
"Artık aramızda ki bu karmaşaya son vermemiz gerektiğini düşünüyorum haksız mıyım Elis"
Hadi ama bu gerçek olamaz değil mi Allah'ım sesimi duyup bana hemen cevap vermiş olamaz !
"Haklısın" diyebildim sadece nutkum tutulmuştu o an konuşmaya başladığında dudaklarına kenetledim gözlerimi
"Bak Elis ben aylardır bu günü bekliyorum iki gün sonra iznim bitiyor ve artık bunları sana anlatmazsam öleceğim.Bu güne kadar duygularımı sana hiç belli etmedim bunun farkındayım neden bu kadar çok bekledin diye sorarsan kendimi sınadım hep doğrularımı yanlışlarımı seni izledim bi süre hep yalnızdın gözlerinin içine baktım hep sana hissettirmeden bana gel demeni bekledim ve sen mezuniyetinde ilk göz göze geldiğimiz an açtın kapılarını bana cesaret verdin gözlerinde özlem kırgınlık ve kızgınlık vardı zaten duygularını hiç saklayamazsın neysen o'sun dur eğer bayılmamış olsaydın gecenin sonunda bi süprizim vardı sana bugüne kısmetmiş Buraya gelirken çok düşündüm ama hiçbir sonuç beni senden ayıramadı.Şimdi gözlerimin içine bak ve söyle Elis SANCAK aynı gökyüzü altında bu kadar uzak olamayız nefesimi kesen sonsuzum olur musun ?"
Uhhuuu bu kadarını beklemiyordum Erdem ne yaptın ya o an donup kalmıştım beklentiyle gözlerimin içine bakarken hafif öksürüp sesimi düzeltmeye çalıştım
"Ben senin sonsuzun olurum da sen benim çilekli sütüm olabilir misin ?" bunu söylerken 32 dişimin de göründüğüne eminim "Olmazsam adam değilim lan" dedi bir daha aşık oldum
--------------------------------
En kısa zamanda yeni bölümde görüşürüz arkadaşlar ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonrası mı ? Karanlık !
Misterio / SuspensoTelefon çalınca uykulu gözlerimle kimin aradığına bakmak için araladım gözlerimi Erdem saat sabaha karşı olduğu için şaşkınlığımı gizleyemeden açtım telefonu fazla beklemeden "A-alo" bir süre ses gelmedi ne oluyordu böyle ses gelince irkildim birden...