3. Bölüm : Yavşak kuzen

124 3 0
                                    

Multiye Rüzgarı bırakıyorum

Dün partiden sonra Batuhan bizi eve getirmişti. Tabi yol boyu Sinemis ' in Batuhan ' a yavşama çabalarını dinlemek zorunda kaldım. Çok yavşak kuzenlerim var ama yine de onlar öyle kötü anlamda yavşamalar değil.

Eve gelince direk üstümdeki elbiseden ve bir ton makyajdan kurtulup hemen uyumuştum. Tabi uyumadan önce kapımı kilitlemiştim. Bu kütükün ne yapacağı belli olmaz diye. Ama bir saniye bu kütük bu akşam evde değil ki. Daha fazla düşünmedim ve kendimi uykunun sıcak kollarına bıraktım.

Şimdi ise kahvaltı masasında kahvaltımı yapıyordum babam, ben ve üvey şey ımmm ismi neydi? Hıh Rüzgar. Rüzgar galiba gece gelmişti. Berna ise yerdeki kırdığı tabağın parçalarını topluyordu.

Babam ile Rüzgar ne kadar ısrar etse de ben yaparım siz kahvaltınızı yapın deyip ikisini de masaya geri oturtmuştu. Berna birden çığlık atınca bende içmekte olduğum çayı üstüme döktüm.

Vee Gece sakarlıkta 1- 0 önde. Hemen çığlık atıp ıslak pijamamı tenimden ayırdım ve bir sağ ayak bir sol ayak sekerek lavaboya girdim. Hemen altımdaki pijamayı çıkartıp soğuk suyu açtım ve küvete girip kıpkırmızı olan tenime tuttum.

Soğuk su tenime değdiğinde içim ürperdi. İşim bitince bornozumu giydim. Tam çıkacakken kapı açıldı. Ağzımdan çıkan tiz çığlık ile yüzünü buruşturdu.

" Ya öküz hala ne bakıyorsun. " diye bağırdım ve hızla ittirip arkasından kapıyı kapattım. Ya ne kadar malım. Niye kapıyı kilitlemiyorum mal ben offf. Ya bornozumu giymeseydim! Öküz, odun, kereste, kütük.

İçimden saydırmaya devam ederken üşüdüğüm için odama gittim ve hemen altıma mini bir etek, üstüme de omzu hafif düşük bir t-shirt giydim ve ayağıma panduflarımı geçirdim. Tarzımız farkımız.

Maalesef artık pantolon giyemeyecektim. Çünkü Ritsa sağolsun neredeyse tüm pantolonlarımı hayır kurumuna bağışlamıştı. Zaten değişecektim. Seksi olacaktım. Vücudum seksiydi evet ama ben yanlış bir biçimde kullanıyordum.

Annem öldüğü için dalga geçmişlerdi. İşte bunun için okula gitmek değil hep ağlamak istiyordum. Ama ağlayıpta güçsüz gözükmek istemiyordum. Peki sizce ağlamak zayıflık mıdır?

Bence ağlamak zayıflıktır. Birinin karşısında ağlarsanız o size acır. Kendini yüce görür size acıyacak kadar yüce... Ama kendi kendine ağlarsan yanında sana acıyacak ve sahte ilgi gösterecek kimse olmaz. Ve bence en iyisi bu. Şimdi kendime son bir söz vereceğim kimsenin yanında ağlamayacağım. Benim kimsenin sahte ilgisine ihtiyacım yok.

Yarın yaz tatili bitiyor ve okulun ilk günü. Eğer yine beni annemden vururlarsa bu sefer o ağızlarını kıçlarına sokacağım. Ve benim ile annem hakkında dalga geçenleri dövmek ile kalmayıp kendi beddualarım ile ezecektim.

Mesela Ece. Evet Ece ' den başlayalım. Öhm öhm. Papatya çayı içiyorum derken sidik içersin inşallah. Yemek diye tezek yersin inşallah. Su içerken gülüp burnundan içersin inşallah.( Dilara temsili ). Kalorifer soğuk diye dokununca sıcak çıkarda elin yanar inşallah.

Beddualarımı bölen kapının tıklanma sesiydi. " Gel " Odaya giren Rüzgar ' ı görünce moralim yine 0 olmuştu. Ben ne güzel Ece ' ye beddua ederken çok mutluydum. " Ne var işim var saçımı kurutacağım çabuk söyle " dedim kurutma makinesini ararken. Lan şu makineyi çekmeceme koyuyorum ama koyduğum yerde bulamıyorum.

" Affedersin " dedi. Ha şöyle adam ol. Ne yapsam ki. " İyi tamam hadi çık. " Şaşırdığında ' ne var ' bakışımdan attım.

Üvey AbimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin