2. Bölüm : Parti

160 3 2
                                    

Ritsa ' nın elime tutuşturduğu arkasına kumaş yetmeyen kalça ve omuz kısımlarında taşlar bulunan elbiseye bakıp yüzümü buruşturdum. Harbi ya bu benim dolabımda ne arıyordu?

" Ritsa bunun arkasına kumaş mı yetmemiş? "

" Hıı kuzen kumaş yetmemiş. Ben ne dedim. Kendini bize bırak. "

Ne kadar mızmızlansam da vazgeçmeyeceklerini anlayıp kafamı olumlu anlamda salladım. " E hadiii !! " Odamdan çıkıp lavaboya girdim. Kumaş yetmeyen elbiseyi giyip lavabodan çıktım. Odamdan gelen kıkırdamaları duyunca merakıma yenik düşüp kapıdan dinlemeye başladım.

Bir erkek sesi yani bu benim ' üvey abim ' herhalde. Iyk. Bu ne ya üvey abiymiş ismini öğrensem... Düşünceleri bırakıp seslere odaklandım. Üvey abim kahkaha atarak " Eeee az uğraşmadım ben bu baklavalar için " dedi.

Şimdi benim bu kuzenlerim bu üveye mi yavşıyor?!! Biraz daha dinledim ve Ritsa ' nın sesini duydum. " Ama çok yapılısın Gece çok şanslıı ya- " Artık dayanamadım ve odoya bodoslama daldım. " Ahh afedersiniz böldüm mü? " Yürü beee!!!!!

" Yok güzelim bölmedin. " dedi beni süzerken. " Artık beni kesmeyi bıraksan ve bana yavşama güzelim filan ne ayak. " Vay anasını bende de ne cevherler varmış. Histerik bur kahkaha attı ve " Sana özel değil bak kuzenlerine de güzelim dedim onlar atarlanmadı. Bence bu senin yeni lakabın olsun atarlı ergen. "

" Bence sen bir beyin cerrahine gitde bir beyin nakli yaptır. " Kahkahalarının arasından " Sende be-bence bir terziye git arkana kumaş diksinler. Baksana kumaş yetmemiş. " dedi.

" Öff tamam kes hadi şimdi uza " dedim ve kapıyı gösterdim. Demek ki değişmek benim içimde varmış. Daha önceden isteseydim olcakmış. Kızlara sırıtarak baktı. En son sıra bana geldi. Beni bi güzel süzdü ve Dudağı kıvrıldı. Göz kırpıp odamdan çıktı.

Ben de gözlerimi devirdim. En son kızgın bakışlarımı Ritsa ile Sinemis ' e çevirdim. " Off cidden bence Rüzgar haklı atarlı ergen gibisin. Hadi bize atar yapma da otur şuraya. "Hımmm adı Rüzgarmış demek ki. Önündeki sandalyeyi gösterdi.

Ben de bu seferlik görmezden gelip sandalyeye oturdum. Kırmızı ruju dudağıma yaklaştırırken dayanamadım ve ittirdim. " Ben onu sürmem. " dediğimde Sinemis üzerime atlayacak gibi bakınca sustum ve o da o cırtlak kırmızı ruju dudağıma sürdü. Kalın bir eyeliner çekti. Rimelide sürüp makyajı bitirdi.

Sıra saçıma gelince saçımı çeke çeke taradı. Bir kere daha tarak saçıma geçmesi ile çığlığı basmam bir oldu. En sonunda saçımı taramayı bitirdi ve saçımı maşa yaptı.

Ben bitince onlarda eve gitmeye üşenip benim kıyafetlerimden giymeye karar verdiler. Ben de üstüme deri ceket alıp odamdan çıktım ve alt kata indim.

Kesin babam bizim evi hayvanat bahçesi yapmış. Baksana kanepede bir bozayı yatıyor. Allah ' ım sabır. Ciddi anlamda sabır çekiyorum. Bu ne yaaa ?!!! Cips kasesi bir yerde, - daha kilimin üstündekileri saymıyorum - çerez kasesi bir yerde.

" Bak çocuuuk buraları sen toplayacaksııın " Ama beni tınlayan yok. Daha yüksek bir ses ile " Hey dam yarması sana dedim. " dedim.

Bakışları kısa bir süre bana döndü. Ama o iki saniye bana ölüm gibi gelmişti. O nasıl bakış lan. Sanki o köpek ben kedi. Evet biliyorum çok güzel lakap takarım. Aslında lakap sayılmaz onun köpek olduğu doğru...

Tam ağzımı açmıştım ki ayak sesleri ile çenemi kapattım. Ayy ezilmemek ne güzel şeymiş. Üvey bozuntusu " Bekleyin " dedi. Ritsa dünden razı tabi buldu taş gibi çocuğu. Hah kim taş gibi bu mu? Vazgeçtim ya hiç çarpılmak istemiyorum.

Üvey AbimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin