Bikaç kişiyle tanıştı adamımız.İyiydi onun için.Sıkılmazdı.Ama içten içe anlıyordu aralarındaki samimiyetsizliği.Çıkar ilişkisinden farkı yoktu.
Hayatın kendisinin menfaat olduğu şu hayatta, ilişkiler de öyle olsa ne olurdu? umurunda değildi.
İlk fırsatta memleketine kaçamak yapmak istiyordu.En azindan kafasını dağıtırdı.Pek sevmemişti buraları.Hem belki, belki de daha fazla beklemem diye düşündü.
Geceleri uyumuyordu.Geç saatlere kadar düşünüyordu.Eline birşey gecmiyordu, bir çıkış yolu, bir çözüm yolu bulamıyordu.Ama yine de düşünüyordu işte.Hayatı hissedemiyordu.Tamamen duygu karmaşası içerisindeydi.
Geceleri çok sıkıldığında, pençereyi açıp karşısına oturuyordu.Sigarasını alıp rüzgarlı ve karanlık gecede karşıdaki asil dağları izliyordu.Sigara ve soğuk iliklerine işliyordu.Şu sıralar tek dostu oydu işte.Hiç bırakmıyordu onu.Hiç sıkılmıyordu ondan.Parayla da olsa mutlu ediyordu onu.
Ruhu da duman olsaydı şuan.Uçup gitseydi pencereden, keskin rüzgarı takip ederek.Gecenin karanlığında azalarak dağılmak, kaybolmak istedi.Tek şey olmak istedi o gece:
Sigara olmak istedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bekleyiş
De TodoYarın universitesinin ilk günüydü.Heyecanla bekliyordu.Mu acaba? Sil baştan bişeyler bekliyordu.Geçmişinden ders alarak, geleceğine emin adımlarla yürümek istiyordu. Ama istemekle olmuyordu.Biliyordu. Bekleyecekti...