Okuldan eve geldiğim an kendimi yatağıma attım. Yorgundum,hem de çok. Ama bu yorgunluk duygu yoğunluğundan dolayı duyulan bir yorgunluktu. Üstümü değiştirecek halim yoktu.Başımı yastığa koyduğum an kendimi bir balo salonunda buldum. "Sanırım bir partideyim." Diye düşündüm ve oturduğum şık süslemeli sandalyeden kalktım. Başımı yukarı doğru çevirdiğimde bir pankart gördüm. Pankartta bizim üniversitenin adı yazıyordu. Demek ki bizim okulun bir balosu idi. Gözlerim Özgür'ü aradı. Ama bulamadı. Üzgün ve umutsuz bir şekilde yine o şık süslemeli sandalyeye oturdum. Çok değil yaklaşık 5 dakika sonra tanıdık bir el omzuma dokundu. Arkamı düğüm an içimdeki heyecan patlamasını yaşamam bir oldu. Çünkü karşımda Özgür duruyordu! Heyecanla; "Merhaba Özgür.Otursana?"Dedim. Yavaşça yanıma oturdu. Bir süre bana baktı. Ama ben ona doğru bakmadım. Neden mi? Başka bir "bakışma" olayı benim ona tutulduğumu ortaya çıkarırdı. Ona bakmak yerine sahnede dans eden gençleri izlemeye koyuldum.İçimden; "Keşke Özgür'de beni dansa kaldırsaydı." Diye düşündüm. Yaklaşık 3 dakikadır oynadığım parmaklarımdan gözlerimi ayırdım ve yavaşça başımı sahneye doğru kaldırdım. Ama sahneyi göremedim. Onun yerine Özgür'ün sapsarı saçlarını ve sırıtan yüzünü gördüm. Özgür yavaşça; " Benimle dans eder misin Selin?" Dedi. Kulaklarıma inanamadım bir an. O, yani Özgür, bana dans teklifi mi etmişti? Allah'ım sana geliyorum!Özgür bana beklentiyle bakıyordu. Yaklaşık 5 saniye boyunca ağzımı açamadım bile. Ama sonra alçak sesle de olsa konuşmaya başladım; "Tabiki."Dedim. Başka ne diyebilirdim ki? Ona.... Ona aşıktım. Hemde çok! Elini yavaşça bana doğru uzattı. Elini tutmamı bekliyordu. Bende çekinerek de olsa elini tuttum ve yavaşça ayağa kalktım. Sahneye kader el ele gittik. Doğrusu bu durum bana çok keyif vermişti.Sonra... Sonrası benim için cennet gibiydi zaten. Huzur ve mutluluk karışımı bir duygu vardı içimde. Yavaşça elini belime koydu bende ellerimi boynuna doladım. Slow bir müzik salonu doldurdu ve melodiler eşliğinde, sallana sallana dans ettik. Usulca başımı göğsüne doğru yasladım. Çok mutluydum,hem de çok! Uzun bir süre boyunca dans ettik. Slow müziğin yerini hareketli bir müzik alınca yavaşça elimi doladığım boynundan çektim. Ama o çekmiyordu. Yüzüne doğru baktım. Elini belimden çekmesini bekliyordum. Bana öylece bakıyordu. Gözlerinde... Nasıl desem ? Aşk vardı... Bana aşkla bakıyordu. Hemde gülümsüyordu.Durumu gözünüzün önünüze getirsenize ! Hızlı bir müzik salonu doldurmuş, bütün gençler sahnenin ortasında çılgınca dans ediyor, ama ortadaki iki genç ise ortada öylece kalmış. Kız elini çekmiş ama adam hala öylece ona bakıyor. Sanırım Özgür bu durumun farkında değil. Sonunda onu uyarmaya karar verdim; "Özgür? Dans bitti gitsek mi?" Özgür hızlıca gözlerini benden ayırdı ve uyanmaya çalışmış gibi başını iki yana salladı. Yavaşça ; "Hadi gidelim zaten... Dans da çoktan bitmiş !"Dedi kendine şaşmış bir şekilde. Ama hala kollarını belimden çekmemişti.Önce kollarına,sonra ona baktım. Artık anlamıştır herhalde. Başını tekrar iki yana salladı ve; "Ah, pardon." Dedi. Yavaşça elini belimden çekti. "Hadi,gidelim" Dedim. Başıyla onayladı ve onca insanın arasından geçip eski yerimize ulaştık. Aniden gözlerimi açtım. Yatağımdaydım! Yani... Hepsi rüya mıydı? Off ya! Zaten benim başıma iyi bir şey gelmez ki! Umutsuzca yatağımdan kalktım ve okul için hazırlandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Her Hali
RomanceBurada aşkın her halini istedim. Birbirlerine tutulan iki gencin aşkları üniversitede başlar. Selin ve Özgür'ün o muhteşem aşkları hayatlarını nasıl etkileyecek? Bir yanda üniversitenin o müthiş çalışma yoğunluğunu üstlerinden kaldırabilecekler mi...