"Neyse, yarın görüşürüz" diye bana hoşçakal dedi bende ona dedim ve sarıldık. O an kendimi ürpermiş hissettim. Sonra eve çıktım. Gitmiş mi diye pencereden tülün akasından hafifçe baktım. Beni görmesini hiç istemiyordum, hemde hiç! Nedense benim baktığım tarafa bakıyordu. Sokak lambası o sarı saçını aydınlatıyordu. Hafifçe gülümsedi ve arabasına bindi. Acaba, acaba beni görmüş müydü? Sakın, sakın öyle bir şey olmasın, sakın! Ama gülümsemişti. Beni görmüş olma olasılığı vardı. Onu arıyım derken İzmir'in sokaklarında kaybolmayayım ben. Amannn ne kaybolması ben İzmirliyim ya köşesini bucağını biliyorum. Tabiki de sırf onun için sokak sokak gezemem. Yani, evinin bile nerede olduğunu bilmiyordum. En iyisi çıkmamak olucaktı. Neler saçmalıyorum ben ya! Evet, çıkmayacaktım. Bu yükü başka bir yere bırakıp yatmaya gittim ohh sıcacık yatağın ne güzel şey ! Sonraki gün, üniversite bittikten sonra Özgür beni kapıda bekliyordu . Bende üstüme bir tişört,altıma da bir etek giymiştim. Ayakkabı olarak da topuklu siyah bir ayakkabı. Sonuçta o kadar şık olmama gerek yoktu ki. Her ne kadar ona karşı bir şey hissetsem de bunu ona hemen belli etmemeliydim. Üniversite başlayalı daha ne kadar olmuştu ki? Sadece 2 hafta! Oysaki bu, "ilk görüşte aşk" meselesi olduğundan dolayı onu seveli 2 hafta olmuştu. Ama,ya o! Onun daha beni sevip sevmediği belli bile değildi! Aman Allah'ım, ben nasıl bir şeye tutuldum böyle! Yemek için geldiğimiz kafe harikaydı. Çay içtik. Sonra birer cheesecake yedik. Harikaydı doğrusu. Ona İzmirli olduğumu, ama Adana'da yaşadığımı,Üniversite için İzmir'e geldiğimi ve üniversite için buraya geldiğimi anlattım da anlattım. Benim hikayem bitince sıra Özgür'ünkine geldi. O da İzmirliymiş. Amam onun şansı varmış ki, heeeep İzmir'de yaşamış ve yine şansına İzmir'de okumuş. Konuşmamız o kadar uzun sürmüş ki saat 1'e geliyordu. Özgür beni evime bıraktı. Bırakırken bana "Aslında İzmirli olduğun öyle belliydi ki, ilk tanıştığımız gün senin güzelliğinden İzmirli olduğunu bir an düşünmüştüm..." Dedi ve duraksadı. Sonra"Hani İzmir kızı güzel olur ya." Diye benim hep bildiğim:) bir bilgilendirmede bulundu. "Ah evet doğru. Bu arada bu iltifat için teşekkür ettim. Sonra yine o derin bir aşk kuyusu olan gözlerinin içine düştüm. İç çeke çeke onun aşk kuyusu gözlerinden çıkamadım. Sanırım o da benimkinden çıkamadı çünkü o da büyülenmiş gibi bakıyordu. O an " acaba bana aşık mı?" Düşüncesi aklımdan yıldırım hızında geçti. Sırf o heyecandan o "gözler arası iletişimi" ben bozdum. "Görüşürüz "dedi o aşk dolu sesiyle! Evet, aşk dolu sesiyle! Bende ona dedim ve hızlıca eve çıktım. Bir güzel pijamalarımı giydim ve yatağa balıklama daldım. Sonra saat 3'e kadar onun bana karşı ne hissettiğini anlamaya çalıştım ama maalesef ki BULAMADIM!.. Ama bir şeye karar verdim. Onunla hazır olduğum zaman bu konuyu konuşacaktım. İçimdeki bu rahatlık nedeniyle mışıl mışıl uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Her Hali
Storie d'amoreBurada aşkın her halini istedim. Birbirlerine tutulan iki gencin aşkları üniversitede başlar. Selin ve Özgür'ün o muhteşem aşkları hayatlarını nasıl etkileyecek? Bir yanda üniversitenin o müthiş çalışma yoğunluğunu üstlerinden kaldırabilecekler mi...