Herkes iyi mi diye sordum. İpek böceği sırılsıklam,su yutmuş şekil de hayır dedi ve gülüştük. Bayağı ıslanmıştı çünkü su bayağı dalgalamıştı ve bizi de ıslattı. Ne kadar km gittik, ne kadar yolumuz kaldı? Kimse bilmiyordu. İyiki de örümcek her km de bir ağ örmüş de anladık daha 25 km gitmiştik. Bizim daha 475 km lik yolumuz vardı. Kalan yolda bir kez uğur böceği, bir kez de tırtıl suya düştü. Ve ben. Yaklaşık 300 km kala ağ baya büyüdü ve biz de o gittiğimiz 200 km yi aklımız da tuttuk. Çünkü ağ suya düştü.karınca da sürekli su giren kısımlara yaprak koyuyor, içerde bulunan suyu dışarıya atıyordu. Çok çalışkandı be. 125 km yol kala aklıma kurtulcağımız geldi ve bir sevinç çığlığı attım ama adadaki bilmeceleri vb unutmuştum. Bana "Ne oldu? Bir şey mi oldu?" Diye sordular. Ben yok dedim sadece kurtulcağımızı düşünüp mutlu oldum. "Sonuçta adaya gidince kurtulacağız" Dedim. Onlar: "Üzgünüz ama adaya varınca çözülecek 50'ye yakın bilmece, ve 20'ye yakın yamyam kabile varmış. Bunları duyunca bütün kurtulma hayallerim suya düştü. Ama tabi ümidimi yitirmedim. Çünkü her zaman insanın için de bir umut ufacık bir umut olmalı. Bu umut, işleri başarınca artıcak ve işi başarmış olacaksınız. Bunları düşünürken aniden bir küçük kaya parçasına çarptık ve herkes denize yuvarlandı. Ve ıslandı. Salımızdan küçük bir odun parçası koptu onu da ne olur, ne olmaz diye erzağımda ki odun parçasıyla tamir ettim ve aramızdan biri yaralanmış mı? Diye kontrol ettik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüyalar Ormanı
AdventureHikayemde Mert'in yaşantısını anlatıyorum, yani kitapta benim hikayem. Herkese iyi okumalar dilerim. Yazım yanlışı varsa en baştan herkesten özür dilerim.