Telefonu sessize alıp personel odasından henüz çıkmış ayten ablaya el işaretiyle yanıma çağırdım. Kız kardeşimin aradığını söyleyip konuşmak icin izin istedim ardından rahat konuşa bilmek için dışarı çıktım.
Cevap verdim "efendim"
Kardeşimin sesi hıçkırıkları içinde zor duyuluyordu
"Heva.....heva annem." Göhsümün her köşesinde derin sızılar hissettim. Derin nefes alarak metin olmaya çalışıyordum. Boğazımdaki düğümden kurtulup " ferhan anneme ne oldu.?" " annem kaza geçirmiş bizim ordaki hastanedeyiz n'olur hemen gel heva n'olur" tamam diyemeden kapadım telefonu zerre kadar gücüm yoktu. Ağlamıyordum, kımıldayamıyordum, kaskatıydı vücudum.. ayten abla camdan görüp yanıma gelmeseydi sanırım daha çok dikilirdim orda. Yanıma geldi omzuma dokundu meraklı gözlerle bana bakıyordu dehşet içinde sordu "heva n'oldu ferhan neden aramış"
Ağzımdan çıkan "annem" kelimesiyle kendime geldim derin ve soğuk bir nefes alıp devam ettim"ayten abla annem kaza geçirmiş gitmem gerek."ayten abla "tamam tatlım sakin ol ben şimdi bi taksi çağırıcam tamammı"dedi başımı salladım. Ayten abla yerine kasaya bıraktîğı merve'ye el işareti yaparak yanımıza çağırdı aynı zamanda telefonuyla bir taksi durağını arıyordu. Merve yanımıza geldiğinde ayten abla aceleci bir tavırla "merve git heva'nın eşyalarını getir çabuk ol" merve"tamam abla"
Aynı anda ayten ablanın çağırdığı taksi gelmiş. Donuk bakışlarla ayten ablaya bakıyordum merve'nin eşyalarımı bana uzatışını görmeme rağmen sadece bakıyordum. Ta ki ayten ablanın o sert tokatını sol yanağımda hissedene kadar. Bağırıyordu "hevaaa kendine gel kardeşinin yanına git. Herhangi bir şeydede bana mutlaka haber ver tamammı"diyordu. Evet kendime gelmiştim "tamam abla"....
3 yıldır aynı hastaneye her acil durumda annemi götürüyorduk artık hastane çalışanları tüm ailemi tanıyordu. Taksinin bıraktığı yerden koşarak hastaneye girdim danışmadaki kadın değişmişti hemen fark edememiştim sordum "annem nerede?" Baktı yüzüme anlamsız anlamsız cevap verdi "adı nedir annenizin?"
hasibe... hasibe esin. Trafik kazası."karşısındaki ekrana baktı önce ardından cevap verdi "2. Kat soldan dönünce 3.cü oda."koşarak yukarı çıktım metdivenin yukarı çıkan son basamağından kafamı sola çevirdiğimde kardeşimin duvara vidalanmış standart dörtlü hastane koltuklarından birine oturup kafasını iki eli arasında öne eğik bi vaziyette ağlarken buldum. Yüksek sesle bütün endişhe ve korkumu gizleyerek "ferhan!" Dedim kafasını hızla kaldırıp bana baktı ona yürürken bana koştu boynuma sarıldı durmadan ağlıyordu sordum"ferhan anneme n'oldu?" Ağlamaklı sesiyle cevap verdi "annem bana haber vermeden paza gitmiş ben ders çalışıyordum. Yolda araba çarpmış galiba çok bilmiyorum. " "şuan nerde?" " Parmağıyla danışmadaki kadının söylediği odayı gösterdi. hala ağlıyordu yüzünü avuçlarımın içine aldım göz yaşlarını sildim gülümsedim."ferhan annemiz yaşıyor ağlamayı bırak artık Lütfen. Babana haber verdinmi?" Hayır direk seni aradım" "hadi sen babamı ara ona iyi olduğunu söyle heyecan yapmasın" "tamam dedi o babamla konuşurken bende az önce onun oturduğu yere geçtim sağ elimle ağrıyan başımı ovmaya başladım. Bir kaç dakika sonra annemin odasından bir doktor çıktı yaka kartında 'çağlar'yazıyordu. Hemen yerinden kalkıp ona yürüdüm.
"Annem nasıl fazlasiyla endişheliydim ki bu sesinede yansıyordu. " sakin olun annenizin kazaya bağlı bir rahatsızlığı yok aslında kazada yok. Annenizin Tansiyonu düşmüş ve yol ortasında bayılmış. (Hayretle dinliyordum) fakat annenizin durumu kritik. Böbrekleri tamamen iflas durumunda uygun nakil bulunmuşken ameliyat edilmesi lazım. (Bunu son üç aydır duruyordum. Kardesim yanımıza geldi.) Bak heva sizi uzun zamandır tanıyorum acele edin. Annenizi bi süre burda tutucam bu durumda eve gidemez" "anladım rıza abi annemi göre bilirmiyiz?" " Tabi ana yormayın" Kardeşim hemen girmişti içeri oysa ben adım dahi atamıyordum. Annem bir hastane odasında ölümün kıyısında. Nasıl bakarım yüzüne, nasıl anne derim, onu bu zorluktan kurtaramazken. Düşüncelerimle kendimi boğuyordum bunu son üç aydır her vakit yapıyordum.....