Herkes hala olayın etkisinden çıkamamıştı. Bir gün tam herkes unuttu derken gece yarısı kulak sağır eden gürültüler çıktı. Herkes yine cinayet olur diye dışarıya çıkmakta kararsızdı. Ama ses daha çok çıkınca herkes dışarı çıktı. Ortalık sakinleşince kızlar odalarına dağılmaya başladı o sırada Kumsal Gamze ve Yağmur'un olmadığını fark etti.
"Kızlar Gamze ve Yağmur yok."
Herkes korku dolu gözlerle ve hızlıca atan kalpleriyle birbirlerine baktılar. Genç bedenlerinin her hücresini korku kaplamıştı. İkinci kez !
"Nasıl ya ? " dedi duru hemen ardından "teker teker kızlar kayboluyor, nereye gidiyorlar?"
" Bence şimdi polisi arayalım" dedi arkalardan bir kız. Ardından polisi arayıp olayı anlattı ve polisler yaklaşık 25 dakika sonra yutda geldi. 1 saatlik incelemeden sonra hepimize yurda girip kapilarimizi kilitlememizi söyleyip gittiler.
Herles odalarına dağıldı ve böylece 2 numaralı odada artık boşalmıstı. Herkes uyumuş yetimhane sessizliğe bürünmüştü. Sadece ses Kumsal ve Duru'nun odasından geliyordu.
" Ne düşünüyorsun Duru ? "
"Neden sırayla odaların boşaldığını düşünüyorum bu gidişle sıra bize de gelecek"
"Aklım almıyor Duru. Bunca yıldır buradayız hiçbir zaman böyle bir şey olmadı"
"Bende anlamıyorum geçen hafta 1. Oda bu hafta ise 2. Oda boşaldı biz 6. Odadayız bu gidişle bize de az kaldı demektir."
"Kotu düşünmek istemem ama bence de bize az kaldı. Her hafta bir oda boşalıyorsa haftaya bugün de bir oda boşalacak demektir. "
"Bence izleyebiliriz. Kim olduğunu görebiliriz. Yada elini kolunu sallaya sallaya yurda nasıl girdiğini"
"Peki ama nasıl Kumsal ya biz de ölürsek. Yani erkenden. " diyip bir kahkaha patlattı Duru. Bu durumda nasıl gülebildiğine şaşırıyordu ama doğruydu bu.
"Hiç yurdun tavanına baktın mı " diyerek ayağa kalktı. Ve kapıyı açtı. Duru da peşinden geliyordu. Kumsal yukarıyı işaret etti. Yukarida delikli delikli demirler vardı koridorun sonunda ise bir merdiven. Kumsal koridorun sonuna doğru yürüdü ve merdivenleri kullanarak yukarıya tırmandı. Ve kendini delikli demire doğru bıraktı. Duru şaşırmıştı ama mantıklı bir plandı. Aklına yatmamıştı pek yakalanma korkusundan fakat kumsal o kafar güzel konuşurdu ki her zaman Duru'yu ikna edebildi. Odalarına doğru yürürken de konuşmaya devam ettiler. Odaya geldiklerimde ise, kumsal kendine bir kahve doldurdu. Kitap okurken içecekti her şeyi planlıyan olmaktan yorulmuştu fakat o olmasa kızlar teker teker ölecekti. 1 saat sonra Duru ve Kumsal da uyudu.
***************
Sabah olmuştu Duru Kumsal'ın yatağında zıplayarak
"Pom pom pom pom giller pom pom pom pompom gillllleer" diye bağırarak onu uyandırmıştı her zamanki gibi. İki arkadaş kalktıktan sonra kısa siyah okul eteklerinin üstüne beyaz gömleklerini giyinip kırmızı kravatlarını taktı. Tüm kızlar için zor bir geceydi. Fakat hepsi tam saatinde hazirlanmis otobüs durağına çıkmıştı. Yaklaşık yarım saat sonra okuldaydılar. Duru'yla Kumsal sıralarında yerini almışlardı.
Duru haftaya adamı gözetleyeceğimiz için saçma bir heyecan içindeydi. Buna sinir olsam da pek çaktırmadım çünkü zaten çok zor ikna olmuştu bir de başka şeyler söylesem üzülecek ve korkacaktı. O yüzden hiçbirşey söylemedim. Dersimiz tarih'ti yani benim için uyku dersi.
*********
Tenefüste Duru beni uyandırmıştı. Beraber kantine doğru yürürken o gece gördüğüm adamı gördüm. Ve inanın çok sancılı bir şekilde bunu Duru'ya anlattım. Anlattığımda ne kadar elindeki çatalı bana saplama alıştırmaları yapsa da hepsinde başarısız olarak, surat asma aşamasına geçti. Yüzünü buruşturarak önündeki patatesinden kocaman bir lokma alıp ayranından da bir yudum aldı. Yemeğini bitirdikten sonra ikimiz de sınıfın katında olan tuvaletlere gittik bem elimi yüzümü yıkarken Duru makyaj tazeliyordu HASTALIKLI. :)
************
Duru ben ve 94 kız yurda geldik. Duru ile ben hemen odamıza çıkıp kendimizi günün yorgunluğu ile yatağa attık. Duru yataktan kalkıp su alacakken.
"Kumsaaaaaal" diye bağırdı yataktan kalkıp yanına gittim.
"Ne oldu yine"
"Bana hediye mi aldın canım arkadaşım" diyerek bir kutuyu gösterdi.
"H-hayır ben birşey almadım" dediğim anda kutuya doğru koştuk.
Kutunun kurdelasını açıp içini açtığımız anda kısa çaplı bir şok geçirdik. Duru bağırmasın diye elimle ağzını kapattım.
"Bu ne beee" diye çemkirdi Duru
"İkimizden birinin parmağı olmadığı belli Duru ne bileyim."
"B-bunları yok etmeliyiz Kumsal."
"Peki ama nasıl"
"Bilmiyorum, bilemiyorum."
Kumsal koşarak şomineyi yaktı ve üzerine kömür attı ardindan. Sonra eline kituyu aldı ve kutuya çok fazla dokunmadan şömineye attı. İkisi birden şominede yanan komürleri, daha doğrusu parmakları izlediler
**************
Merhaba arkadaşlar bu kitabımızın 2. Bölümü. 3. Bölümden itibaren olaylar daha da heyecanlı olacak ve fazlasıyla gerilim dolu olacaktır. Sevgilerle.
Cemre ve yeliz ❤
