Her zamanki gibi en az otuz kız bir odaya toplanmıştık. Bazıları birbirlerine oje sürüyor, birkaçı yanındakine birşeyler anlatıyor, sohbet ediyorlardı.
Ben mi ? Ben yine odanın en ücra köşesine kedi misali sinmiş insanları izliyordum. Hepsinin yapmacık gülümsemelerini fark edip onlardan ve yapmacık muabbetlerinden daha da soğuyordum. Ben oda arkadaşım Duru'ya bunları ne zaman söylesem, onları kıskandığımı ve çok sıkıcı olduğumu söyleyip duruyordu. Her gece odaya bir sürü kız dolduruyordu, yan odadan birkaç kız yurt müdürüne şikayet edince Duru ve diğer kızlar için eğlence bitiyordu. Bu her zaman böyleydi.
**********
O gece bütün kızlar uyurken saat 01.30 gibi üst üste dört el silah sesi geldi. Yurttaki kapılar teker teker açıldı herkes birbirine meraklı ve korku dolu gözlerle birkaç saniye baktıktan sonra sanki şuurları yeni açılmış gibi hepsi bizim arkamızdan teker teker bahçeye doğru koşmaya başladılar. Yurt müdürü birkaç dakika sonra yanımıza gelip sayım yapmaya başladı henüz sayımın ortalarında iken tiz, korku dolu ve çok yüksek çıkan sesiyle Duruydu.
Söylediği kelimeler herkesin iliklerine işlemişti.
--- Elisa ve Deniz yok
****************
Duru ağlamaklı sesi ile cümlesini tekrarladı
--- Elisa ve Deniz yok diyorum.
Ona doğru döndüğümde yurt parmaklıklarının ardında fazlaca uzun, siyah giyinimli bir adam dikkatimi çekti. Bir süre adama baktıktan sonra dikkat çekmemek için önüme döndüm. Tekrar arkaya döndüğümde ise orada değildi.
***********
Deniz ve Elisa'nın kaybolmasının ardından altı gün geçmişti. Polisler öldüklerinden emindi, aramalar durmuştu. Yurtta adeta ölüm sessizliği vardı herlesin kafasında dönen binlerce soru, Elisa ve Deniz'e neler olabileceği ile ilgili yakıştırmalar yapılıyor, geceleri odamıza kimse gelmiyordu. Herkes gece yatmadan önce kapısını kilitliyor daha temkinli davranıyordu. Boşalan oda ise 1 numaralı oda idi yani kapıdan girinceki ilk oda!
O gün gördüğüm uzun ve siyah giyinimli adamı aklımdan bir türlü çıkaramıyordum. Kendimce sorular soruyor, birşeylerden yanıt bulmaya çalışıyordum. En kötüsü de bunu Duru'ya anlatmamıştım daha doğrusu anlatamamıştım. O adam saat bir buçuk ta yurdun kapısınde ne iş arıyordu? Neden ortadan kaybolmuştu?
Merhaba arkadaşlar biz cemre ve yeliz, bu kitabı iki kişi yazıyoruz. Koskocaman bir hayalimiz var gerçekleştirmemiz için sizin yardımlarınıza da ihtiyacımız var bu bizim ilk kitabımız. Biraz başarısız olabilir ama yazarak öğreneceğiz, gelişeceğiz, büyüyeceğiz. Şimdiden teşekkür ederiz.
