Bir müşteri daha geldi. İsteklerini yerine getirme zamanı. İnsanlar buna ihtiyaç duymuştu. Para karşılığında isteklerinin gerçekleşmesini sağlamak. Buraya gelen insanlar da böyle değil miydi? Bir baba kızıyla kafeye gelmişti. Çay ve meyve suyu istiyorlar. Yerine getirmeliyim. Çünkü benim de para karşılığında gerçekleşmesini istediğim isteklerim var. Tabii bide anneme bakmalıyım. Onun da istekleri olmalı. Neyseki işimin bitmesine az kaldı. Burdan çıkmalıyım. Ne yazıkki gitmek istediğim başka bir yer de yok. Kaçıcak yerinin olmaması ne kötü. Hapsolmuş gibi bir odaya. Yapılacak bir şeyler var neyseki.
Sonunda kurtuldum. Dışarıda yağmur yağıyor.. Her yer ıslaklıkla kaplı. Saçlarım, ellerim..her yer yaşlarla kaplı. Bulutlar acı çekmiş yine.. Her yağmur yağdığında bunu düşünmem tuhaf. Ama bunları düşünerek bazı şeyleri de unutabiliyordum. Mesela bazen ihanetleri,acıları bu şekilde düşünmeyi erteleyebiliyorduk. Veya çoğu zaman yaptığım gibi bir şarkı bir oyun bir uyku da bunları çözebilir. O yuvaya geldim işte içerde annem yine hasta. O da para karşılığında isteklerini gerçekleştirmek için küçük dükkanında soğukta çalışmakla ve her parçasını feda etmekle meşguldü.. Onu uyurken bıraktım. Dört duvarımın içine gittim. Yorgunluktan kendimi yatağa attım ve karanlığa gömüldüm..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖRT DUVAR
Ficção AdolescenteDuvarların arkasından iki el birleşebilir mi? İntihar ederek ailesini kurtardığını sanan bir baba.. Zorluklarla başa çıkmaya çalışan bir kız.. Çözülmeyi bekleyen paketler.. Aşk acıtır mı? *İlk iki bölüm tanıtım niteliğindedir..*