O günün sabahında pencerenin kenarında oturmuş sabah kahvesini yudumlayıp ilk sigarasını içerken başına geleceklerin ve yaşayacaklarının hepsinden habersiz dışarıyı izliyordu bir amaçtan yoksun herhangi bir uğraşı olmadan günlerini geçiriyordu ailesinden kalan varlıktı bunu yapabilmesini sağlayan fakat hiçbir şekilde hayattan memnun olamıyor bir türlü istediği huzuru bulamıyordu saplantılı kişiliği yüzünden belki de mutluluk ona biraz uzak kalıyordu derin düşüncelerin arasından sıyrılıp dışarı çıkmaya karar verdi kıyafetlerini değiştirmek için odasına gidip dolabı açtığında hiçbir şekilde varlığını yansıtmıyordu giydikleri standart giyim tarzı hiçbir zaman bozulmuyordu buna ihtiyacı olduğunu da düşünmüyordu dışarıda güzel bir sonbahar havası vardı yürümeye başladı evinin bulunduğu yer ve çevresi pek iyi bir yer değildi her çeşit insanın yaşadığı bir ortam denilebilir nereye gittiğine önem vermeden yürüyordu öylece etrafa bakarak güzel kadınlar dikkatini çekiyordu fakat içinde herhangi bir tanesiyle konuşabilecek özgüven yoktu bu durum sinirlerini bozuyor belki de küçük ve hasta duygularla beslenebilecek kalbini kırıyordu kadınlarla hiçbir zaman iyi anlaşamadığı güzel çekici narin ve bir o kadar da tehlikeli olan bu varlıkla istediği seviyeyi yakalayamıyordu eski çektiği acılar aklına geldi hiç yabancı olmadığı o acılar sinirleri gerilmişti sıcak olmayan bir günde yaz mevsiminin kavurucu sıcağı varmış gibi terlemeye başlamıştı ağzına küfürler doluyordu yine tam bu duyguları onu zirveye çıkarırken dikkati dağıldı gördüğü şey onu bütün öfke nöbetinden ve hastalıklı duygularından uzaklaştırmıştı kendini kontrol edemez biçimde gördüğü bu güzel bayanın peşinden gidiyordu kendine hakim olamadan kapıldığı bir büyü gibi onu çekiyordu bütün duvarları yıkıp bütün özgüvensizliği bırakıp onunla konuşmayı düşündü fakat nasıl yapacağını bilmeden peşinden gidiyordu sadece bu bir noktaya kadar sürebilir diye düşündü Ki bir sapık gibi takip ettiği bu kadın bir evin kapısında durmuş çantasını karıştırıyordu anahtarını aradığını düşündü ardından gitti fakat ses çıkartmak istemiyordu korkutmak istemiyordu kapıya çok yakın bir noktaya geldi kız çoktan içeri girmişti olduğu yerden bir sure kapıyı izledi birkaç dakika öncesinde fark edemediği ve gördüğü kapının açık kalmış olmasıydı sessiz bir şekilde kapıya yaklaştı artık bu tanışmak istemekten çıkmış bir tür suç olmuştu içeri girdi mutfak zannettiği bir yerden sesler geliyordu sadece biraz daha yaklaşıp durdu ve evde başka birinin olup olmadığını anlamaya çalıştı görünürde başka bir ayakkabı veya eşya yoktu çocuk yada bir erkeğe ait olabilecek herhangi birşey görmüyordu ne yapmalıyım diye düşündüğü sırada kadin onun bulunduğu tarafa doğru gelmeye başladı ne yapacağını düşünmekten çok güzelliğine bakakalmıştı öylece giydiği beyaz bluz omuzlarına dökülen altın sarısı saçları ve okyanus mavisi gözleri ile tapılası bir varlık duruyordu sanki karşısında ona sahip olma düşüncesinden alamadı kendini kadın neredeyse yanına gelmişti bir anda kendisi bile farkında olmadan kadının ağzını kapatıp kollarıyla onu sımsıkı kavramıştı bir içgüdü gibi davranışlarına engel olamadan hareket ediyordu oturma odasına geçti kadın kollarının arasında olanca gücüyle kurtulmak için çırpınıyor bir yandan sesini birilerine duyurmaya çalışıyordu onu bir yandan tutmaya çalışıyor bir yandan da yemek masasında ki sandalyelerden birini almaya çalışıyordu elini cekmek zorundaydı fakat bu bağırabilmesine izin vermek olurdu masanın üzerinde ki küçük örtüyü alıp ellerini bağladı üstünde ki bluzdan bir parça yırtıp ağzını da bağlandıktan sonra onu sandalyeye oturttu karşısına geçip korku dolu gözlerine baktı bir duygu uyandı içinde bir güç belki de yıllardır yapmak için beklediği hissetmek istediği duygu buydu zapt edilemez gibi hissediyordu sadece durdurulamaz gibi kadına ona zarar vermek istemediğini söyledi ve sadece sorduğu soruları başıyla onaylamasını istedi ona evde başka birinin yaşayıp yaşamadığını sordu kadın başını iki yana salladı sonra düşündü ve güvenmenin pek akıllıca olmayacağına karar verdi evi biraz dolaştı başka birinin yaşadığına dair iz yoktu ne banyoda ikinci bir dış fırçası ne başka bir yatak ne kıyafet ilk izlenimlerinin doğru çıktığını görmek onda bir tür haz uyandırdı bu iş hoşuna gitmeye başlamıştı tekrar kadının yanına döndü olduğu yerde duruyordu gözlerine baktı sadece 5 dakika önce büyüleyici olan gözlerin içinde şimdi korku hakimdi ona ağzını çözeceğini fakat bağırmamasını söyledi kadın başıyla onayladı fakat ağzını çözdüğü gibi bağırmaya başladı tekrar ağzını bağladı içinde bulunmaktan hoşlandığı durumu bozacak şekilde tehlikeye atması onu öfkelendirmişti masanın üstünden aldığı birşeyle başına öyle sert vurdu ki kadın o an bayılabilirdi afallamış durumda kadın tekrar başını kaldırdığında kan içinde olduğunu gördü bu durum karmaşık bir hale gelmeye başlamıştı bir an önce son bulmalıydı mutfağa gitti eline bir bıçak alıp geri döndüğünde kadın dehşete kapılmıştı olduğu yerde çırpınıyor kurtulmak için uğraşıyordu yanına yaklaştı kulağına kendisi bile zor duyacağı şekilde bir fısıltıyla üzgünüm diye fısıldadı geri çekildi kadının bir kısmı kan olmuş yanağını öptükden sonra bıçağı yavaş ve sakince karnına sapladı geri çekildi şuan ne hissettiğini bilmiyor bütün duyguları zirvede yaşıyordu kendini toparlayıp evdeki dokunduğu herşeyden dış kapının koluna kadar bütün parmak izlerini temizledi yakalanma riskini göze alamazdı fakat bu semtte pek mümkün olacağını düşünmesede dışarıda bir yerlerde herhangi bir güvenlik kamerası olma riski onu şüphelendirmişti her ne kadar yapamayacağı birşey olsa da ön kapıda ki parmak izlerini de sildikten sonra kapıyı kapatıp oradan uzaklaşmaya başladı zamanın nasıl geçtiğini fark etmese de hava kararmaya başlamıştı evine dönmeye karar verdi çok karışık bir durumda olan düşüncelerini toparlamalı biraz yalnız kalmalıydı evine geldiğinde hızlı bir şekilde üstündekileri çıkartıp kendini banyoya attı bugün yaşadığı taze ve sıcak tecrübenin verdiği hazzı düşünüyordu banyodan çıktıktan sonra günün geriye kalan şokunu ve şaşkınlığını üzerinden atmak için yatağa girdi bütün gün olanları düşünerek uykuya daldı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümün Şehvetli Kokusu ..
AcciónGüneşli bir sonbahar günü akşamında ılık bir rüzgar yıpranmış tenini okşuyor gözleri ufka dalmış güneşin kızıl bir renk bırakıp gidişini izliyordu kendi düşüncelerinden şaşırmış afallamış bir halde oturduğu yerde bunun hoşuna gittiğine inanmak istem...