MİRA' DAN
Sabah kalktığımda ağzımda iğrenç bir tat vardı.Bune ya ah ruhen rahat hissediyodum ama bedenen ölüm gibi. Bugün istanbula uçuyorum.Bi kalkıp duş alsam iyi olcak.Sonunda banyonun yolunu bulabildim.İçeri girip kapıyı kilitledim.Üstümü çıkarıp kabinin içine girdim.Suyu ayarlayıp kapinin içinde oturdum.İçimden bi şarkı mırıldadım bu beni rahatlatıyodu...
Şunu fark ettimde az önceki rüya neydi ya -çoğu ruyamı unutuyodum ama ilginç olan ve hep gördüklerim hariç-simsiyah bir yede ilerliyodum ve bi anda karşıma masmavi gözlü simsiyah bi adam çıktı." içimden oha taşa bak desemde kabul ediyorum biraz korkutucuydu yüzünün sadece bir kïsmını görebiliyodum ama benim için gözleri yeterdi." bana yaklaşıp,
"Kuyruk yıldızım seni bekliyorum biraz acele et aslında böylede rahatım ama kuyruk lazım ışık mı tutucaksın yol mu gösterceksin ne..."
Ben mal gibi çocuğun gözlerinde erirken dediği cümleyle kendime geldim.Yüzüm şaskın bir hal aldığında oda eğlenir gibi piç gülüşü attı...Ben sana gösteririm...
Hızlıca ona doğru yaklaştım ve bende aynı gülüşü suratıma yerleştirdim.Kollarımı omuzuna dayadım ve dizimi münasip bir yerine geçirdim.
" Kuyruk senin babandır...Kuyrukmuş rahatladın mı ?
Vuruşumla iki büklüm oldu bir süre sonra bana doğru başını kaldırdı.Bende en sert halime bürünerek,
" Ne oldu kuyruk hoşuna gitmedi mi ? Aaa bakma bana öyle sana yol gösteriyorum hhaaha bi de geleceğine ışık tutuyorum..."
" Ben sana gösteririm"Oha şuan üstüme doğru geliyo az önceki takındığım sert duruş varya uçup gitti..
" Ne yapıyosun be gelmesene ya imdaaaattt!!!!"
"Kaçma kızım şifanı bende bulcaksın seni bana getiren kadere minnettar kalcaksın..."
Bunu demesiyle biraz afalandım ve tam arkamı döncem sırada bişeye takıldım düşeceğim sırada biri bileğimden tutu- bilin bakalım kim- ben ne olduğunu anlamadan kendine doğru çekti ve bi tur dönup sırtımı sert duvar gibi bir seye yasladı ve şuan bana çok yakındı.
Kim koydu bu duvarı buraya?!! Karanlıkta koşarsam böyle olur....
Sadece gözlerimi izliyodu ,bende onunkileri izliyodum....Kendimi toparlayıp iki elimle onu omuzlarından ittim- işe yaradı mı hayır- konuşsam iyi olcak..
"sen kimsin?!" sesimi ne kadar güçlü çıkarmaya çalışsamda bir fısiltı gibiydi...
İki elimide tuttu göğüs bölümüne yerleştirdi ve mümkünmüş gibi daha çok yaklaştı.Nefesini dudaklarımda yüzümün her noktasındaydı.
" Ben senin içindeki donmuş denizi kıracak baltayım.."her kelimesini heceleyerek konuştu...
O an ödüm patlıyodu bende nefesimi tuttum ve dudaklarına odaklandım.Tamam şansını bida dene mira...
"Bırak beni ?" hadi ama cesaretle depolanmış mira şuan baçakları tirtir titriyo........
En derin rüyalarında bile seni asla bırakmicam miraa....Sen beni görmiceksin ama ben senin her adımını görücem seni izlicem - saçıma dokundu- çünki sen bana meçbursun.......
Tutmuş olduğum nefesimi bıraktım... Oda bıraktı istemsizce kurumuş olan dudaklarımı yaladım.Bu onu bana daha çok yaklaşmasına sebep oldu.Gözlerimi kapadım ve hareketsiz kaldım...
Alnını anlıma dayadı elleri yüzümü okşuyodu.sonra bıraktığı nefesle burnunu burnuma sürttü...
" Gözlerini aç" ne nediyodu bu bana bu kadar yakınlaşması zaten ölüm bide gözlerini ac diyo....
![](https://img.wattpad.com/cover/58815323-288-k602935.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnızlığımın sesi
Fiksi RemajaHayata karşı bütün zorluklara rağmen inatla ayakta dimdik kalan Mira ve onun bütün benliği ve maviliyle saracak olan Deniz... Kurtarmak istediklerin gözlerine iyi bak belki onlar kurtulmak istemiyorlardır..... Yalnızlığımın sesi olmaya hazır mı...