Multimedya eylül... İyi okumalaarr...
Bölüm şarkısı: Shawn Mendes-Yine aynı çatıda, kendimi rüzgarın esintisine bırakmış ne kadar yanlız olduğumu düşünüyordum. Yıldızlara bakarken her kayan yıldızın aslında o saniye ölen bir insan olduğunu düşünüyordum, yine. Ne kadar da yanlızdım. Kapılarla ve avizelerle konuşacak kadar yalnız...
Çıtırtı sesleri ile arkamı döndüm. Zorluklarla çıkmaya çalışan çocugu gördüm o kadar yüksekti ki cesareti olmayan çıkamazdı ama ben sakinligimi bozmayıp şarkı söyleme devam ettim;Caddelerde rüzgar aklımda aşk var
Gece. Yarısında. Sesiz yağmurlar
Şarkı söylüyorlar sesiz usluca
Özledim şimdi. Çok. Uzaklarda
Hani diyorlar ya saatin tik tak sesini duydurmasın işte ben o sesi duyabiliyordum o kadar yalnızım hem ağlayip hem şarkı söylüyordum ve ne kadar zorlukla da olsa çocuk çıkmayı başarmıştı ve arkamı dönüp baktıgımda o kadar taş kaya meteor bir çocuk vardı tabi bu beni ilgilendirmez hemen geri önüme döndüm çocuğun adımlarını duyabiliyordum ve yanıma gelip nefesini hissedecegim kadar yaklaşıp ''Merhaba'' dedi ve geri çekildi ve ayağa kalktım.
_ sen kimsin
_benim adım Mert.
_eee napabilirim
_sen kimsin dedin yaa
_ben adını mı sordum. Sen kimsin dedim
_ peki. Tamam sustum.
_sen neden burdasın
_yalnızım o yüzden burdayım
İki kolumu havaya kaldırıp ''hadi ama benden yalnız olamazsın'' Değip eski yerime tekrar. Oturup çocuğa elimle işaret edip oturmasını istedim.
_neden yanlızın?
_sen neden yalnızsın ?
_ annem iş için Avusturalya' ya gitti babam da Fransa'ya gitti iş için
_sen mi yalnızsın güleyim bari ya benim ailem öldü artık benim ailem yok. Arkadaşım yok
_ kardeşinde mi yok.
_ kardeşim var ama işe yaramıyo. Her gün başka yerlerde sürtüyo
Elimle gökyüzünü işaret edip bak iki tane kayan yıldız çocuk meraklı gözleriyle bana bakıyordu bak onun biri benim annem biride babam ardından iki tane daha kayan yıldızlar geliyordu ve çocuk dememle kalmadan sözümü kesip
_ hey benim ismim var Mert bana Mert de
_ peki.
Diyip sözüme devam ettim bak Mert demin iki tane kayan yıldız vardı yaa.
_onlar senin annen ve baban
dememle Mert ailesini aradı ve kimse açmadı Mert telefonu kapadık tan hemen sonra yeniden çalmaya başladı.
-Alo
-Kimsiniz?
-Altınkoy Hastanesi'nden arıyorum Demir tekinin nesi oluyorsunuz?
-Oğluyum. Bir şey mi oldu babama?
-Bir trafik kazası geçirmişler anneniz ve babanız . Elimizden gelen her şeyi yaptık fakat...
-Öl.öldü..ler mi?
-Başınız sağ olsun.
Mert'in konuşmasında bir şey anlayamasamda telefon elinden düşünce koluna dokundum.
mert ne yapacagını bilmeden bağırmaya başladı hayyyyıırrrrrr diye .
_Mert Mert kendine gel.dedim
Mert ses vermemişti birden benim boğazımdan tutup duvara yasladı. Birden bagırmaya başladı.
_seni. Öldürceeemmmmm senin. Yüzünden oldu.
Diyip bana bir tane tokat attı ve bana baka baka uzaklaştı. O da kaldıramamıştı anlaşılan. Bunu en iyi ben bilirdim zaten... Tekrar gökyüzüne baktım. Bundan 2 yıl öncesini düşündüm herşey mükemmeldi. Aile ilişkileri, arkadaşlarla cafelerde takılmalar, kardeşimle gezmek... Özlüyordum, özlüyordum işte ama hayat devam ediyordu. Ve herne kadar delice de olsa bende bir şekilde devam ediyordum. Ve ne kadar 'da kendimi güçlü tutucam desemde olmuyor işte kendimi kandırıyordum resmen ve gerçektende kandırıyordum bazen. kendime şöyle soruyorum neden ben neden neden başkası değil annem ve babam öldüğünde bir ay sonra kardeşim değildi sanki başka biri oldu karşımda. saçını boyattı mini mini elbiseler barlar , cafeler resmen yakında namusu kirlenecekti aman bana ne ya ne yaparsa yapsın artık ben yaşamıyordum ki artık onun ablası yoktu ama her seferinde kendime söz veriyorum artık değişicem diye ama malesef o sözü tutamıyorum . Hem ağlayıp hem gülüyordum ya sokağın ismine bak ya çıkmaz sokak burdan belli benim şansız olduğum ve o kadar dalmışım ki saatin kaç olduguna baktığımda saat 12 .00 ve hemen kalkıp sallana sallana eve gelmiştim ve üstümü çıkarıp pijamalarımı giyip yatağıma yatıp kafamı yastığa koyduğum gibi dalmıştım...............ve uyandım yeni bir gün yeni hayat ama bu bana fayda değildi ve şöyle bir karar vermiştim kardeşimle konuşacaktım tam yatagımdan kalkarken karnında sanki davul çalıyordu yada çan her neyse mutfağa gidip dolabı açtığımda dolap bana bakıyordu ben ise ona bakıyordum içimde Allah kahretsin diyip biriktirdigim paramla çiçek pastahanesine gitmeye karar verdim. pijamalardan kurtulup bir pantolon üstüne de bir beyaz tişört giyip pastahanenin yolunu aldım ve çiçek pastahanesine gidip bir çay birde poğaça isteyip karnımı doyurduktan sonra evin yolunu tuttum.taki onu gören kadar güzel olmasada daha kötü olabileceği düşünmemiştim hayatımın. okadar korkuyordum ki elim ayağım titriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYAN YILDIZLAR (Düzenlemede)
Teen FictionOnlar gökyüzündeki iki kayan yıldızdı...Parlak iki yıldız... °°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°° Eylül farklıydı... Mert farklıydı... İkiside masumdu aslında. İkisinin içinde bir yerlerde küçük çocuk vardı. Ama hayat her zaman yüzümüze gülmez...