Bölüm 2

8 1 0
                                    

Keyifli okumalar. :)

Sistem için mücadele veren makineler, kaçmak zorunda. Kaçmak ve sistemi kurtarmak...

Hava karanlık ve soğuktu.

Henry, kontağı çevirdi ve arabayı durdurdu. Şehrin oldukça dışında bir araziydi burası. Arazinin yoa yakın kısmında büyük ve şık bir ev duruyordu. Henry eve ilerlerken Nora, sırt çantasına sarılmış, onu takip ediyordu.

Evin içi de en az dışı kadar şıktı. Holün bittiği yerdeki geniş ve yüksek alanda kocaman bir piyano duruyordu. Krem rengi duvarlarda çok sayıda çerçeve vardı. Şöminenin tam karşısına yerleştirilmiş bordo-krem oturma takımı oturma odasıyla büyük bir uyum içerisindeydi. Tavandan sarkan avizeler odanın içerisinde türlü ışık oyunları yapıyordu.

Bir kapının açılma sesi. 9 mm'lik bir tabanca. Koridorun parke zemininde yankılanan tok topuk sesleri.

Nora, korkuyla gözlerini açtı. Nasıl böyle bir aptallık yapmış olabilirdi? Henry, sistemin kendisinin bulunduğu tarafta falan değildi.

Hızla sırt çantasını bir kenara fırlatıp beline yerleştirdiği tabancaya götürdü ellerini. İnce ve kemikli parmakları, soğuk kabzayı kavradı. Tabancayı çıkarıp ateşe hazır hale getirdi ve bir köşeye saklandı.

Saklandığı yerden uzun, yapılı bir bedenin kendisini aradığını görebiliyordu. Yavaş yavaş odanın içerisinde dolanan her adımda biraz daha tutuyordu nefesini. Koyu yeşil gözler, onun gözleriyle buluştu ve..

Nora, ani bir refleksle bedenini öne atarken kulaklarında susturuculu bir tabamcadan çıkan hafif ses yankılanıyordu. Parke zeminde kayarak kendisini L koltuğun arkasına attı. Eli tetikteydi ancak henüz ateş etmemişti. Başını kaldırıp Henry'nin nerede olduğunu görmek için gözlerini odada dolaştırdı.

Ses seda yoktu.

Yavaşça ayağa kalktığı sırada horozun* çıkardığı "klik" sesini duymuştu. Bununla birlikte kendini tekrar yere attı. Koltuğun altından ateş etmek üzere pozisyon aldı ve gözünü arpacıkla** hizaladı. Sesin geldiği yere doğru nişan aldı ve beklemeye başladı.

Verdiği her nefes onu biraz daha tedirgin ediyordu.

Tam on yıldır kaçıyordu ancak ne zaman ateş edecek olsa tereddüte düşüyordu.

En sonunda dayanamayarak ayağa kalktı ve sesin geldiği yöne doğru kararlı adımlarla ilerlemeye başladı. Kalın tabanlı botlarının çıkardığı sesler yavaşça yayılıyor ve yok oluyordu.

Şöminenin arkasındaki kuytuya ulaşmadan bir mermi, Henry'nin tabancasından firar etmişti. Bedenini hafifçe sağa yatırarak kurtulmayı başarmıştı. Tabancasını elinde ters çevirerek kabzayla düşmanının ensesine sert bir darbe indirdi. Ayağa kalkarken sendeleyen Henry, dirseğiyle ayaktaki makinenin diz kapağının arkadındaki yumuşak refleks bölgesine vurmuştu. Bir anda boşalan bacağını kontrol altına almak için diğer bacağını yere koyan Nora, tabancasını yerde yatan Henry'e çevirdi ve ateş etti.

Henry'nin başının etrafında ufak bir kan gölü oluşmuştu.

Nora, derin bir nefes alıp ayağa kalkmaya çalıştığı sırada göğsünün sol tarafından sırtına doğru uzanan keskin bir acı hisseti. Siyah V yaka kazağını sıyırarak yaraya baktı. Kötü görünmüyordu ancak kanaması vardı. Kazağının sol kolunu yırtıp yarasının üzerine koydu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 29, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MAKİNEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin