Biraz şans

75 30 2
                                    

Multimedia'da- Ekin

Okula gelmiştim ve dün öğretmenlerin yaptığı toplantıda alınan kararları okulun konferans salonunda açıklanmak üzere bütün son sınıflar çağırılmıştı.

Dördüncü sıradaki koltuklardan en baştakine oturdum ve beş dakika sonra başlayacak olan konuşmayı bekledim. Arkamdan "Böğ" diye ses gelince refleks olarak sıçradım.

Bu çocuğu gördüğümdemi sıçrıyorum yoksa aramızda anlayamadığım bir bağ mı var ?

" Ya Mısra şu soruyu bulamadım bir baksana."

arka koltuğa oturmuş kafasını zürafa gibi uzatarak benimle konuşmaya çalışıyordu. "Kayracım." dedim. "Mısracım." dedi. "Kay-"
Elindeki soru kitabını alıp kafasına indirdim.

"Bir de dalga geçiyo ya. Hem senin bulamadığın soruyu ben nasıl çözeyim."

kafasına vurduğum yerı tutup yanaklarını şişirerek arkasına yaslandı.

Mikrofondan gelen sesle kürsüye döndüm. Okulun temizlikçisi Ahmet abi mikrofonu düzeltmeye çalışıyodu.

"Domates ,biber,patlıcan. Hocam bu mikrofon sağlam. Ben domatesli biberli menemen yiyip işe başlarım." ( sövebilirsiniz zskdjdj)

kürsüden inip kapıya doğru ilerledi ve gitti.

Sema hoca Ahmet abinin arkasından ağzı bir karış açık bakakaldı. Birden silkelinip kendine gelince kürsüye çıktı.

Evet başlıyoruz.

" Sevgili son sınıf öğrencileri. Diğer senelere göre daha stresli bir yıl sizlerle birlikte. Sonuç olarak yıpranacaksınız. Bu yüzden öğretmenler olarak bir etkinlik kararı aldık. Hem ders çalışmış olacak hem de sosyalleşeceksiniz." önünde bulunan kağıtları yanında duran müdür yardımcısı Ali hocaya göstererek birşey sorarken salonunda kapısı açıldı ve içerisi ego doldu.

Ekin elinde telefon, şimdiye kadar diktiği saçlarını doğal bırakmış yorgun görünsede havasından ödün vermeyen bir şekilde sessizce arka sıradaki tanımadığım çocuğun yanına oturdu.

Tekrar Sema hocaya odaklandım.

" Bütün son sınıf öğrencileri dörder grup olacak ve bu gruplar gördüğünüz gibi kura ile seçilecek." diyerek her yıl okul başkanı seçilmesi için çıkarılan oy kutusunu gösterdi.

" Evet Ali Hocam başlayalım."

oy kutusunun kapağını açıp bir kağıt çıkardı.

"Selin Peker." bir kağıt daha seçti.

"Kayra Doğan."

gözlerimi kısıp Kara'ya döndüm. Ağız burun hareketi yapınca önüme dönecekken Ekinle göz göze geldim. Dilimi çıkartıp önüme döndüm.

" Kerem Tezcan." hani ben yokken Zeyneple sevgili olan.

" Zeynep Uğur."

bir çığlık doldu salona Allah belamı vermişçeşine deldi geçti beynimi.

Zeyneple Kerem sarılıp tekrar eski hallerine döndüler. Ali hoca ikiliye ters bir bakış atıp kutuya geri döndü.

" Bu kişiler bir grup olacak. "

Ali hoca bunu dedikten sonra diğer grup için bir kağıt daha seçip açtı.

" Can Baran."

bu ismi sınıfın dedikodu yapan kızlarından duymuştum ama daha hiç görmedim kendisini.

Bir Mısra HikâyesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin