Bir Mısra Hikâyesi

Ayıcık

Multimedia-Mısra var bakın derim. ;))

İyi okumalar.

" Ortam işini biz yarın Mısrayla babamdan yardım alarak halledicez. Can ve Hande sizde garson içecek işlerini falan halledin. Süslemeyide beraber yaparız."

Ekin'in kabul edeceğini düşünmediğim için şaşırmıştım.

Daha da şaşırmama neden olan şey eski okulunda ve gerçek hayatında böyle projelerde bulunduğunu kendisinden öğrendim.

Görev dağılımı yapıldıktan sonra herkes bir tarafa dağıldı. Hande odasına çıkmış, Ekin sabahtan beri yorgun olduğu için krem koltukta uyuya kalmıştı,
Can ve bende sitenin alt katında olduğumuz için bahçeye çıkmaya karar verdik. Üzerimize battaniye alıp bahçeye çıktık.

" Sana bişey söylemem lazım ama sakın kimseye söyleme. "

Can söylemeden ben tahmin ettim.

" Dur sen söylemeden ben söyliyim. Ekin'e aşık oldun."

Gözleri kocaman olmuş bir şekilde bana baktı.

" Öyle bir söyledin ki cinsiyetimden şüphe ettim."

Ciddi bir şekilde baktım sonra kahkaha atmaya başladım.
" Kime aşık oldun o zaman."Tek kaşımı kaldırdım. Evet tek kaşımı kaldırabiliyorum hani bana alkış.

" Hande. Okuldan ve dışardan arkadaşlarımla takıldığı için uzun zamandır tanıyorum. Ama o beni tanımıyordu. Seninle birlikte tanıdı beni." derin bir 'of' çekti.

Parmağını çıtatıp ağzını mağra gibi açtı. Gene ne yapıyo bu mal."Bir plan buldum." parmağımı havada sallayarak azarladım.

" Şu yüz ifadene deyecek bir plan olsun yoksa seni şuracıka öldürürüm." dudağını büzdü.

"Tamam abla dövme. Sadece plan tasarlamam için zaman ver"

yumruklarımı sıkıp tiz bir çığlık attım." Gerizekağlı plan buldum dedin ya."

" Ne konuşuyosunuz siz bu soğukta dışarda."

Aha Hande aha sı*tık.

" Hiiç aşktan sudan işte sıradan şeyler." Katıksız mal.

Elini salladı " Ay havadan sudan diyecektim. Sen gelmeden önce de içeri girmeyi düşünüyoduk malum havalar sıcak."

Aşk mevsim tanımayan bir duygu olduğunu Can'dan öğrenmiş olduk. Can koşar adımlarla içeri girerken lanet boyu yüzünden kapıya kafasını çarptı.

" Merak etmeyin kapı iyi."

gözlerimi devirdim. " Ne oldu buna ?" Bilmişçesine kaşlarımı kaldırdım. " Yavrum acı çekiyor. Hak vermek lazım son sınıf ,hayatı allak bullak oldu." oyuncu olur benden.

Senden anca kameraya el sallayan izleyici olur.
Döv iç ses döv.

" Hadi içeri girelim dondum." koluna girip sürgülü kapıdan içeri geçtik.

" Sen neden indin aşağıya?"

kafasını kaşıdı " Şey. Su içmek için indim şimdide gidiyorum iyi geceler." yanaklarından öptüm.
" İyi geceler." merdivenleri çıkarken koltukta uyuyan Ekin'e bakıp odasına gitti.

Bende Ekin'e döndüm. Sert yüz ifadesi olsa da masum biri aslında. Gülüşü,mimikleri, Allah için tatlı çocuktu. Koltukla bütün olmuş bir şekilde yatarken oldukça tatlı duruyodu. Hande gibi birçok hayranı vardı büyük ihtimalle.