Zrrr.. Zrrr.
"Ahh hadi ama tam patlamış mısırımı bir yanıma pizzamı diğer yanıma almış filmimin karşısına oturmuşken diğer odadaki telefonum çalmasa olmaz dimi?" Ben böyle söylenene kadar telefon susmuştu. Rahatlamıştım ama çok uzun sürmedi o lanet telefon yine çalmaya başladı. Ayağa kalkmak zorunda kalmıştım diğer odaya geçip telefonu
aldığımda Jessicanın aradığını gördüm.
" Alooo Lydia 5 dakikaya evinin önündeyim hemen hazırlan."
" Jess sakın bana yine bar deme!"
"... Köşeyi dönüyorum çabuk ol. Öptüm"Telefonu kapatmıştı. Jessica hep böyle yapar emrivaki severdi. Bense barlardan nefret eder içince tamamen farklı bir insan olurdum. Yapacak birşey yoktu hemen odama koşup hazırlanmaya başlamıştım bile. Beş dakika sonra Jessica gelmişti ve bende hazırlığımı tamamlamıştım. Beraber evden çıktık ve Jessicanın arabasına bindik.
" Hadi ama Lydia surat yapma çok eğleneceğiz. Duyduğuma göre bu barda çok yakışıklı çocuklar varmış artık sevgili bulma yaşımız geldi de geçiyor bile. Üniversiteye gidicez ama hala yalnızız."
"Bar olmak zorunda mı en son gittiğimizde neler olduğunu hatırlamak bile istemiyorum ."
Ama lanet olsun ki hatırlıyordum. Tüm barı dağıttığımı , üç kişinin kafasında içki şişesini kırdığımı ve en berbatı olan tüm barın ortasınsa aptalca dans ettikten sonra birde kusmamı nasıl unutabilirim ki.
"Anlıyorum Lydia ama emin ol bu sefer sana göz kulak olacağım."
"Göreceğiz."Jessicayla çocukluk arkadaşıydık. Aynı ilkokulda ve lisede okumuştuk. Üniversite sınavı zamanı aynı okula gidebilmek için o kadar çalışmıştık ki aynı okulu kazanamasaydık belki üniversiteye bile gitmezdik. Herşeyimi bilen ve güvenebildiğim tek insandı.
"Hadi in bakalım. İki gün sonra okullar açılacak zaten bugün eğlenebildiğimiz kadar eğlenmeliyiz."
İstemeye istemeye arabadan inmiştim. Kapıdan girerken müzik sesleri artmaya başladı.
"Ahh unuttum. Bugün burda canlı müzik yapacaklarmış. Solist çocuk çok yakışıklıymış belki onu tavlarsın olmaz mı?"
Jessicanın kahkasına karşılık sadece ters ters baktım. Gerçekten bugün gözümün kimseyi göreceğini sanmıyordum tek istediğim rezil olacak duruma gelmemekti.
İçeri girdik ve hemen bir masada oturduk.
"Bana içki getirme Jess bugün sadece portakal suyu içicem. Sende çok içmemelisin. Tamam mı?"
"Tamam annee."
"Dalga geçme!"
Jessica içeceklerimizi getirdiğinde sahne canlı performans için hazırlanıyordu. Arkamızdaki kızlar fısıldaşıyor ve çıkacak solistin ne kadar yakışıklı olduğundan bahsediyorlardı. "Hadi ama bu kadar da yakışıklı olamaz" diye düşünürken sahne hareketlenmeye başlamış ve grup sahneye çıkmıştı. Bar karanlık olduğu için göremiyordum sanırım sahnede üç kişi vardı. Şu çok övülen solist, gitarist birde baterist . Yerlerine yerleştikten sonra müzik başladı ışıklar açıldı ve bir anda bütün kızlar bağırmaya başladı. Gözlerim biranda açılan ışık yüzünden kamaşmıştı. Bir kaç saniye sonra sahneyi daha iyi görmeye başlamıştım ve o an gözlerimi sahneden alamadım.
"Çok yakışıklı değil mi?"
Jessicanın sesiyle kendime gelmiştim. Gerçekten çok yakışıklıydı. Sahnedeki duruşu, mikrofonu tutuşuyla o kadar seksi gözüküyordu ki kendimden geçmiştim.
"E.. Evet. Gerçekten yakışıklı."
Gözlerimi çocuktan alamıyordum. Sanki büyülenmiştim. O kadar güzel sesi vardı ki kusursuzdu. Bağırışlar alkışlar ve benim bu düşüncelerim arasında şarkı bitmişti ve o an gerçekten anlam veremediğim o şey oldu. Göz göze gelmiştik ve o an kalbim deli gibi atmaya başlamıştı birde bu yetmezmiş gibi göz kırpmıştı.
"Lydia bu çocuk sana göz mü kırptı?!"
"Sa...sanırım."
"Yoksa daha önceden tanışıyor musunuz?"
" Hayır. İlk defa burda görüyorum. Birine benzetmiştir herade."
Biz Jessicayla konuşana kadar grup çoktan sahneden inmişti. Efrafa bakındım ama solisti bir daha göremedim.
![](https://img.wattpad.com/cover/61317946-288-k570867.jpg)