deniz

217 13 0
                                    

Burcu
Yola çıkmıştık. Bir anda Hande'nin konuşmasıyla sessizlik bozuldu;
- Mangalı siz yapıcaksınız.
- Olur, bu arada ben çok güzel salata yaparım.
- Tamam o zaman Tolga mangal, Berkte salata yapıcak.
- Burcu bana yardım eder dimi Burcu?
- Tabi yardım ederim ben sana.
Bir süre sonra denize varmıştık. Arabadan indik. Burası tatil köyü gibi bir yerdi. Kalmak için klübeler vardı.
- Berkle Burcu bir klübeye benle Hande bir klübeye o zaman.
- Bir dakika Tolga neden senle ben aynı klübede kalıyoruz?
- E partneriz ya.
- Olmaz öyle benle Burcu, Senle Berk.
- Tamam.
Klübelere yerleştik.

Hande
Burcu gıcıklık yapmaya başlamıştı;
- Tolga sana yazıyodu.
- Yok ya nerden çıktı.
- Aynı klübeler falan.
- O partneriz diye söyledi ya.
- Tabi kesin öyledir.
Dayanamayıp Burcu'ya yastık fırlattım.
- Ya Hande!
- Sus o zaman.
- Susmuyorum.
Yastık savaşı yapmaya başladık. Kapının çalmasıyla oyun sona erdi.
Burcu'yla kapıyı açtık. Tolga ve Berkti.
- Siz daha giyinmediniz mi?
- Burcu gıcıklık yaptıda zaman kalmadı.
- Neyse biz bekliyoruz çabuk olun.
- Fark ettiysen biz kadınız. Kadınlar çabuk hazırlanmaz.
- İyi bizde başka kızlarla gireriz denize.
- 5 dakikaya hazırız.
Kapıyı kapatıp hazırlandık.

Berk
Tolga'yla kızları bekliyorduk. 10-15 dakika sonra geldiler.
- E hadi denize girelim.
- Olur.
Hep birlikte denize girdik. Hande;
- Bekleyin hemen geliyorum. diyerek denizden çıktı. Geri döndüğünde elinde deniz topu vardı;
- Hadi biraz eğlenelim.
Voleybol oynamaya başladık. Birden top karşıdaki birkaç erkeğin yanına gitti. Burcu topu almaya gittiğinde oradaki erkekler laf attılar "meraba güzelim, yanımıza gelmek ister misin?"
Bu sözleri duyunca hemen Burcu'nun yanına gittim;
- Noluyo burda?
- Birşey yok Berk gidelim hadi.
Arkamızdan konuşmaya decvam ettiler. Daha doğrusu Burcu'ya laf atmaya devam ettiler. Hande bize seslenince Hande hakkında da ileri geri sözler söylediler. Tolgayla dayanamayıp ağız göz daldık.

Tolga
Akşam olmuştu. Herkes klübesindeydi. Birden kapı çaldı. Hande ve Burcu gelmişlerdi.
- Ya biz çok acıktık, ne zaman mangalı yapıcaksınız?
- Doğru unuttuk biz.
Ormanlık bir alana gidip mangalı yaktık. Ben etleri mangalda pişirirken Hande pilav yapıyodu. Burcu ve Berk'te biraz ileride ki masada salatayı yapıyorlardı.

Burcu
Berkle salata yapıyorduk. Sessizlikten canım sıkıldı;
- Bugün iyi dövdünüz ama.
- Hak ettiler.
- Ya Berk domatesleri daha ince doğra.
- Emredersin sevgilim.
- Bide güzel yaparım demiştim.
- Parmaklarını yersin.
- Peki.
- Hatta sen parmaklarını yeme beni ye.
Berk bana yaklaşmaya başladı.
- Berk hadi devam et domatesleri doğramaya.
- *cık*
- Ne istiyorsun peki?
- Bilmem.
Berk'in yanağımdan öptü. Güldü ve domatesleri doğramaya devam etti.

Hande
Etler pişmişti, pilavda hazırdı. Etleri ve pilavı alıp Burcu ve Berk'in yanına gittik;
- Salata hazır mı?
- Hazır hazır.
Sofrayı kurduk ve yemeye başladık.
- Ellerimize sağlık.
- Çok güzel olmuş pilav.
- Ben yaptım tabi güzel olucak.
Tolga gıcıklık olsun diye;
- Ben beğenmedim ya lapa olmuş.
- Etlerde tam pişmemiş Tolga.
- O yüzden çoğunu sen yedin.
- Sende tabağındaki pilavı pitirdin.
- Şaka yaptım şaka güzel olmuş.
- Biliyorum.
Yemeği bitirdik. Sofrayı toparlayıp klübelere gittik. "İyi geceler" deyip klübelere girdik ve uyuduk.

Uzun zamandır yazamadım. Umarım beğenirsiniz. Yorum ve vote yapmayı unutmayın.
Bu arada 388 kişi okumuş çok teşekkür ederim...

Güneşin Kızları BurberkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin