...

2 1 0
                                    

Yanıma yaklaşarak etkileyen ses tonuyla,
-Ne içersiniz bayan dedi.Daha önce kendimi bu kadar derin duygular içinde görmemiştim.Düşüncelere dalmışken
-Daha sonra sipariş vereceksiniz sanırım deyip yanımdan uzaklaştı.Giderken homurdanma seslerini duyabiliyordum.Kim olsa onun yaptığını yapardı.Biraz düşündükten sonra onu kendime nasıl yakınlaştıracağımı bulmuş gibiydim.Sipariş vermek için çağırdım.
-Karar verdiniz mi hanımefendi dedi ve yanağındaki tatlı gamzeleri belli olacak şekilde gülümsedi.
-Evet beyefendi,iki kola,iki hamburger,iki porsiyon kızarmış patates,iki tane su dedim.
-Arkadaşınızın yiyeceklerini şimdi mi getirelim,gelince mi istersiniz dedi.Haince güldüm içimden.Bu kadar şeyi tek başıma yiyeceğimi bilmiyordu.Ama her zamanki ben yine tek başıma bu kadar şeyi yemeyi planlıyordum.
-Yok hepsini getirirseniz sevinirim dedim.Elinde ki ufak kağıda siparişleri yazıp tezgahın arkasına doğru gitti.Hep bu kafeye gelmemin bir sebebi vardı.Ama kimse bunu bilmiyordu.Bu kafe bilmediğim annemin eskiden patronluğunu yaptığı ve daha sonra satıp gözlerden kaybolduğu kafe.İlk geldiğim zamanlarda hep hüzünlenirdim ama artık bu yakışıklı garsonu görünce kalbimde hüzün denen duygu yok olup gidiyor.Ama bu garson pek de şanslı sayılmazdı.Onu elime geçirip buranın geçmişini iyice öğrenmeliydim.Bunun için ona güven vermem lazımdı.Aradan on dakika geçtikten sonra siparişlerle belirdi bizim şanssız ama yakışıklı beyefendi.
-Buyrun hanımefendi,başka bir isteğiniz olursa buralardayım.
-Teşekkür ederim demekle yetinmiştim sadece.Tezgahın arkasına geçmişti.Gelen müşterilerle ilgileniyor,arada bir benim olduğum masaya bakıyordu.Herşeyi benim yediğimi görünce hayretle açılmış olan gözlerini benden uzak tutmaya çalışıyordu.Masaya gelen herşeyi tek başıma bitirdikten sonra hesabı istedim.Hesap geldiğinde her zamanki rahat tavrımla iki kişilik ama tek başıma yediğim yemeklerin parasını ödemiştim.Cafeden çıktım ve gözüme kapıda asılı olan GARSON ARANIYOR yazısı takıldı.Evet bu ayağıma gelen en güzel fırsattı.Eve giderken aklıma yaratıcı bir fikir geldi.Hemen bir mağazaya girip üstüme uyan bir garson olarak patronun gözüne girebileceğim kıyafetler aldım.Üstümü orada giyinip çıktım.Kafenin kapısına geldiğimde bana bakan bir çift gözü es geçip kasanın yanına doğru ilerledim.Orada çalışan minyon tipli,sesi tiz, kibar ve bir o kadar da kurnaz gözüken kız patronun orada olmadığını eğer beklersem bir on dakikaya kadar geleceğini söyledi.Patron nihayet gelmişti.Elimi sıktı.
-Hoşgeldin kızım.
-Hoşbuldum efendim.
-Kızım duyduğum kadarıyla iş için gelmişsin eğer daha önce böyle bir yerde çalışmamışsan üzgünüm ki seni bu kafeye garson olarak alamam dedi.Ama ben daha önce hiçbir yerde çalışmamıştım.Yalan söylemek zorundaydım.Nasıl olsa bir şekilde ayak uydururum herşeye diye düşündüm.Çalıştığımı söyleyerek işe alındım.İlk bir hafta deneme yapacağını eğer gerçekten işimi güzel yaparsam o zaman tamamen işe alınacağımı belirtmeyi unutmamıştı.Evet asıl maraton şimdi başlıyordu.Eve gidip yorucu geçecek bir güne yetecek kadar enerjiyi toplamam lazımdı.Hemen eve girdim.Anneciğim(!) beni bekliyordu.Hiç konuşmadan odama doğru yürümeye başladım.Arkamdan gelen ses beni bi hayli sinirlendirmişti.
-Anneni bulamayacaksın Ece hanım diyordu duyduğum ses.O an bi hayli sinirli ve bi o kadar da üzgündüm.Arkama dönecek gücüm kalmamıştı o an.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 29, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AŞKIN ADIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin