Son Umut

1. Bölüm "Başlangıç"

Evet arkadaşlar bu benim yazdığım ilk kitap diyebilirim ne kadar iyi oldu bilmem ama bir denemeydi de diyebilirsiniz sevilip sevilmeyeceğini bilmiyorum sevilmesini umuyorum yazım veya imla kurallarında ufak tefek yanlışlıklar olabilir bunun için şimdiden kusura bakmayın ve okuyan arkadaşlar için söylüyorum yorum atarsanız çok sevinirim devam etmeli miyim ? Yada beğendiniz mi ?

-

Çok zor durumdaydı, yapabileceği hiçbir şey kalmamış gibiydi. Ama yinede devam etti, asla pes etmedi. Bu yükün altından kalkamıyordu sanki ezilecek gibiydi. Ama o denemeye devam ediyordu.

Henry bu büyük dünya için henüz çok küçüktü. 17 yaşında bir çocuktu sadece ne yapabilirdi ki tek başına. Ama yapmak zorundaydı. Henry'nin yaşadığı dünya parçalanmanın eşiğine gelmiş bir yerdi. Savaş, kaos, kargaşa, katliam, soykırım gibi bir çok şeyin yaşandığı bir yer haline gelmişti. Ve bunların hepsinin nedeni dünya üzerinde hakimiyet sağlamak isteyen bir insan yüzünden gerçekleşti; Aeon.

Aeon farklı boyutlardan getirdiği ne olduğu ve nasıl öldürüleceği bilinmeyen doğa üstü yaratıklar sayesinde dünyanın bir kısmını eline geçirmişti ona karşı koyacak güçte çok az şey kalmıştı.

Henry bu güçlerin en büyüğüydü ama henüz kendide bunun farkında değildi.

Henry ailesiyle birlikte bir sığınakta saklanıyorlardı. Küçük bir yerdi imkanları azdı, elektrik sınırlıydı ve yiyecekleri tükenmedikçe dışarı çıkamıyorlardı. Bunun iyi bir yanı da vardı henüz onları fark eden olmamıştı. Şanslıydılar yer altında bulunan bu yerde istedikleri kadar kalabilirlerdi.

Henry'nin bir erkek birde kız kardeşi vardı; kız kardeşi "Miley" ve erkek kardeşi ise "Mike". Miley henüz 9 yaşındaydı ve hiçbir şeyin farkında değildi, Mike ise 13 yaşındaydı ve ailesini koruma görevini kendine görev haline getirmişti. Annelerini küçük yaştan kaybettiğinden dolayı hepsi zor günler geçirmişti ve dünya bu haldeyken böyle bir durumda birbirlerine daha çok bağlandıklarını hissediyorlardı.

Dışarıdaki savaş şiddetini arttırırken hiçbir şeyin farkında olmayan Mike ve Miley bu yer altından sıkıldığı için gizlice dışarı kaçmaya başlamışlardı. Gece herkes uyurken dışarı çıkıp sabaha karşı kimse uyanmadan geri geliyorlardı.

Henry sabah uyandığında kardeşlerinin yerlerinde olmadıklarını fark etti. Sığınağın her yerinde onları aradı ama bulamadı. Etrafı ararken duvarda üstü bir şey ile örtülmüş bir delik olduğunu fark etti. Oradan çıkmış olabileceklerini düşündü ve dışarı çıktı. Etrafa şaşkınlıklar içinde bakıyordu. Savaş bulundukları yeri tamamen mahvetmişti. Hemen işe koyulup kardeşlerini aramaya başladı ve ilerde Aeon' un 2 askerinin kardeşlerini bağladıklarını ve öldürmek üzere olduklarını gördü. O an dondu kaldı ne yapacağını bilmiyordu elleri ve ayakları sanki onun kontrolünden çıkmıştı kendini bayılacak gibi hissediyordu ve birden ne yaptığını bilmeden 2 askerin üzerine koşmaya başladı. Öfkeden dolayı doğru düzgün düşünemiyordu bile, aklında sadece kardeşlerini kurtarmak vardı ve askerler onu fark ettiklerinde onların üzerine atladı. O bile ne olduğunu anlamadan Aeon' un 2 askeri yerdeydi.

Mike' ın elini çözdükten sonra ne olduğunu anlamadan yere düştü ve bayıldı. Uyandığında sığınaktaydı kafasını biraz kaldırdıktan sonra babasının duvardaki deliği kapattığını gördü ama Mike ve Miley etrafta görünmüyordu.

Yarı baygın halde babasına: "Mike ve Miley nerede?" diye sordu.

"İçerideler onlara ceza verdim bir kaç saat daha orada kalacaklar."

"Onlar iyi mi ?"

"Evet onlar iyi sen dinlenmene bak ve uyandığında bana orada neler olduğunu anlatacaksın."

Henry daha fazla dayanamadı ve uykuya daldı.