AMAN TANRIM! İnanamıyorum bu O'ydu. O olduğuna emindim.
Birden kafasını kaldırdı ve göz göze geldik. Beni tanımıştı, biraz tedirginleşti ve yeniden elindeki kitaba odaklandı. Hemen yanına gittim ve "Oturabilir miyim?" diye sordum. Öylece gözlerime baktı, oturabilirsin dercesine. Gözleri, beni benden almıştı aslında. O mavi rengin içinde boğuluyodum resmen. Öylece ona bakakaldım. Birden sınıftaki hocanın "Bir sorun mu var bayan neden oturmuyorsunuz?" demesiyle kendime gelip, yanına oturdum. Bir şeyler demesi için bekledim ama hiç konuşmuyor, hatta yüzüme bile bakmıyordu. Birden bi atak yaparak "Dün gece için teşekkür ederim." dedim birden. Kafasını kaldırdı ve "önemli değil." dedi, soğuk bir şekilde. Yan tarafımda oturan kız birden "Merhaba canım, ben Allison. Ama sen bana Ally diyebilirsin tanıştığımıza memnun oldum." dedi. Şaşkınlıkla suratına baktım ve gülümsedim. Çünkü konuşurken çok heyecanlıydı. Tekrar ona dönerek;
-Şey ben alex, yani Alexsandra" diyerek elimi uzattım. Bende Steven, diyerek elimi sıktı. Çok tuhaftı, birden ilkildim teni çok soğuktu ve bu çocukta bir tuhaflık olduğu belliydi.
Steven : Skyler senin neyin oluyor? Yani yanlış anlamanı istemem sadece merak.' dedi, tiz bir sesle.
-Yok yani hayır yanlış anlamadım. Kuzenim benim Skyler, siz pek iyi anlaşmıyorsunuz heralde?
Steven : Hayır, uzun zamandır kavgalıyız. Ama bir sorun olmadığı sürece birbirimizle konuşmayız.
-Peki neden kavga ettiniz?
Steven : Bak Alex bu konuyu bilmesen daha iyi olur. Eğer bilmen gerekseydi kuzenin sana anlatırdı zaten.
Tam itiraz edicektim ki zil çaldı kafamı çevirip etrafa baktım, Skyler bize bakıyordu bakışları çok ürperticiydi. Birden yanıma gelip;
Skyler : Sen naptığını sanıyorsun? Onlarla konuşamazsın onlar bizim düşmanlarımız.' dedi.
Neyden bahsettiğini bilmiyordum. Onlar dedikleri sadece Steven olamaz. Onlar kimdi? Burada neler oluyordu? Skyler'ın anlatması gereken çok şey vardı gerçekten.
-Skyler benimle geliyorsun ve bana herşeyi en başından anlatıyorsun.
Skyler : Alexandra, bu işe burnunu sokma ve dediklerimi yap sadece.
Aklım çok karışmıştı Steven birden ayağı kalkıp Skyler'a sert sert baktı ve kapıya yöneldi.
- Hey! stev nereye gidiyorsun?
Birileri bana herşeyi anlatmalı. Zil çaldığında Stev derse girmedi, onu merak ediyordum dışarıya bakmak için kafamı çevirdiğimde Stev yanındaki arkadaşlarıyla bi arabaya binip gitti. Gerçekten çok cool bir çocuktu Bilmiyorum belkide ondan etkilenmiştim. OH! Kimi kandırıyorum ondan resmen hoşlandım! Umursamaz tavırları, sert bakışları, gizemli olması hepsi beni ona çekiyordu. Eve gittiğimde Skyler ve Kevin beni kapıda karşıladılar.
- Sky çabuk bana herşeyi anlatıyorsun! Neler oluyor, aranızda ne geçtide bu kadar kötü hale geldiniz?
Skyler : Alex bu işe karışma dedim sana!
Kevin'ı da alıp dışarı çıktılar nereye gittiklerini çok merak ediyordum. Steven ve arkadaşlarından uzak dur. Bugün evden dışarı çıkma ben bir yere gidip gelicem. Nereye gittiklerini biliyordum, aslında aklımda bir yer vardı. Ve kesinlikle orasıydı. Ama tek sorun orası nerdeydi? Aklıma hemen Sky'ı takip etmek geldi. Hemen arkalarından evden çıktım. Baya uzaklaşmışlardı, koşa koşa yaklaştım. Bir yandan da görünmemek için kamuflaj oluyordum. Ormana doğru gidiyorlardı, peki ya orada ne yapacaklardı? Ormanın içinde bir kulübe gibi bi yer vardı, oraya doğru ilerlediler. Kapıyı çalıp içeri girdiler. Ama buda neydi? Kapıyı açan Stev'ın arkadaşıydı. hemen pencerenin altına geçtim ve konuşmaları dinlemeye başladım. Skyler ve Steven kavga ediyordu. Sky "ondan uzak durun yoksa çok kötü olucak." diye tehtidler savuruyordu etrafa. Sky'ın söyledikleri stev'ı sinirlendirmiş olcakki Skyler'ı boynundan tutup defol git diye bağırdı. Skyler... OH! inanamıyorum bu nasıl olur?