ZG 3

21 3 0
                                    

Ölümü yaşamak nasıl bi sey bilmem ama hissetmek film gibi olay. Öykü hissetmeye basladı bile hepinize zehir tadında okumalar :)

Hastanedeyim galiba. Çünkü bu koku, bu koşuşturmaya bakılırsa başka yerde olmam imkansız. Tabi bi de daha önce ambulansta olduğum unutulmamalı. Her sey çok hızlı ilerliyodu.

Kendimi arafta gibi hissediyorum. Çünkü araf cennet ve cehennemin ortasında bi belirsizlik yeridir. Evet tam olarak öyle bi ruh halim var. Ama ölmediğime eminim yani galiba.

Derken biri kendini tanıtıyo yanlış duymadıysam. Tabi buna ne kadar duymak denirse. Çünkü resmen harfleri kelimelerle dans ettiriyo bu kişi.

- Öykü hanım. Ben doktor serkan şu an hastanedesiniz. Trafik kazası gecirdiniz. Bazı tetkiklerden sonra sizi ameliyata almamız gerekiyo.

Zaten şuurum yerinde değil ki. Bu adam niye tanıtıyo ki kendini şimdi. Sanki ameliyatı istememe gibi bi lüksüm var. Sanki bunu söylecek gücüm varmış gibi. Ama duydum. Anlayabildim. Demek ki duyabildiğim için anlattı tüm bunları. Etraftaki curcuna beynimde yankılanmaya başladı.

- nergis hemşireee. Hastanın kan grubunu öğren. Acil 5 ünite kan hazirlayin. Ailesine haber verin. Hadi hadiii...

Ardından kulağıma eğilip:

- Biliyorum. Zor çok zor ama dayanmak zorundasın. Yaşın daha çok genç. Bunu başarabilirsin. Bana yardımcı ol. Ve bereber başaralım. Dedi.

Bu kadar mı kötüydü durumum. Çok mu zordu gerçekten. Korkmalı mıydım ? Galiba evet.

Yine aynı ses işte. Artık vakit gelmis olmalı. Soğuk, çok soğuk bi yere geldim. Burası ameliyathane olmalı. Yanlış hatırlamıyosam bu doktor Serkandı. Evet o. Bana berber başaralım diyen o doktordu bu. Herkese emir yağdırıyodu. Peki neden bana bu kadar fazla inanmıştı ? Ve son hatırladığım yine onun sesi oldu:

- Hadi başlayalım !

Zehir gibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin