...

670 11 4
                                    

Nasıl anlatabilirimki?Hangi kelime yeterli gelir.Hangi dil hislerimin tercümanı olabilirki...Sahi acaba bu duyguların esiri olmamış insan varmıdır? Sen istemezsin ama sana İstemeden hayaller kurdurmaya başlar bu duygular. O da yetmezmiş gibi hayallerinin başrolüne onu yerleştirirsin.Artık hayallerin onun etrafında döner.O güneştir sen onun yörüngesindeki dünya.Bir santim uzaklaşmaya çalışsan donarsın ve bir santim yaklaşmaya kalksan yanarsın. Kimse bana bunun bukadar zor olduğundan bahsetmemişti.Yüreğimin sızısı,gözyaşlarıma evsahipliği yapan adam varsın senden gelen acı olsun onada dayanırım ben.Onada dayanır bu yaşlı yüreğim.Ama biliyormusun kavuşma gününe az kaldı hissedebiliyorum.

***********************************

Senenin ilk karı yağıyordu.En sevdiğim kış mevsimindeydik.Bu mevsim bana ölümün soğukluğunu hatırlatır hep.Yağan her bir kar tanesinin birbirine değmeden inişini seyrediyorum okul bahçesinde,gözlerden uzak bir bankın üzerinde.Senenin ilk karı olması nedeniyle öğrencilerin yoğun ısrarına dayanamayan müdür bey bizlere bir derslik kar tatili izni vermişti.Bu fırsatı kaçırmak istemeyenler hemen bahçede yerlerini almışlardı.Kızlar ve erkekler iki grup oluşturdu.Okul bahçesi Şenlik alanına dönmüştü adeta.Birbirlerine kar topu atan öğrenciler ve onları gülerek pencerelerden izleyen öğretmenler büyüleyici bir manzaraydı adeta.Ama hayattan zevk almasını bilenler için.Hiç bir zaman kartopu savaşı yapmayı sevmezdim.Çünkü ben karın o el değmemiş hâlini etrafta bıraktığı o beyazlığı severdim.Kışın doğan bir insanın yaz mevsimini sevmesi beklenemezdi tabiki.Nezoşumdan hep dinlerdim nasıl doğduğumu."Çok iyi hatırlıyorum Aralığın son günüydü ozamana kadar daha kar yağmamıştı.Annenin sancıları ara ara kendini belli ederdi ama senin doğmana daha on gün vardı bu yüzden sancıları çok fazla önemsememiştik.Gündüz kendini belli eden sancıların gece şiddeti arttı annen dayanamıyordu artık.Babana söyleyiverdik hemen anneni kucağına aldı. Selmanın çığlıklarından elimiz ayağımız birbirine dolanmıştı.Bahçe kapısına çıkıp arabaya doğru yöneldik.Arka koltuğun kapısını açtım hemen önce ben bindim annenide dizlerimin üzerine yatırdı.Saçlarını okşayarak sakinleştirmeye çalışıyordum onu babanda o sırada arabayı çalıştırdı.Annenin elini sımsıkı tutmuştum aradan on dakika ya geçti ya geçmedi baban öfke içinde arabayı durdurdu.Ne olduğunu sordum ileride kaza olmuş ben bir gidip bakayım dedi.Ama oğlum selmanın dayanacak gücü kalmadı artık.dememle Tamam abla ben bir bakıp geleyim belki yardım edebilecek birilerini bulurum.dedi.Tamam çabuk ol dedim kafasını sallayıp hızlıca çıktı arabadan.Annen birşeyler söylemeye çalışıyordu o sırada kulağımı ona yaklaştırıp kelimeleri seçmeye çalıştım."Abla""Kendini yorma kızım""Abla beni dinle ne olur kuzum sana emanet ona iyi bak olurmu?"Saçmalama selma çocuğunu doğurunca mutlu mesut yaşayacaksınız.ilkokula gidecek onu göreceksin sonra üniversite"annene bunları söylerken ağlamamı durduramıyordum.Sanki hissetmişti geri dönüşü olmayan bir yola girdiğini."Abla dinle beni Ona anne sevgisini senden başka kimse veremez.Söz ver bana senden son isteğim bu" dedikten sonra annenin çığlık sesleri durdu.O an nasıl oldu ne bitti anlayamadım hemen arabadan inip arka taraftaki diğer kapıya yönelirken baban yanında bir adamla koştura koştura geliyordu.Gözlerimden durmadan akan yaşları elimin tersiyle silip "Ona birşey oldu lütfen yardım edin"doktor"Annene bakıp hastaneye yetişemez doğumu mecburen burada yaptırmak zorundayız.dedi.Selmanın yanına babanı gönderdim.yol kenarında dinmeyen ağlamamı durdurmaya çalışıyordum.Hem annenin yanında olmak kocası olarak onun hakkıydı.Annenin çığlık sesleri yeniden kulağıma ilişince o an sağır olmayı diledim Allahtan.Zira insanın sevdiği biri gözlerinin önünde acı çekmesi ve elinden hiçbirşeyin gelmediğini hissetmen birkez daha sana nekadar aciz olduğunu hissettiriyor. Sonra çok garip birşey oldu burnumun ucuna gökyüzünden birşey düştü.Başımı kaldırıp gökyüzüne baktım senenin ilk karı yağıyordu.Ben o anın görüntüsüne dalmışken baban kucağında seninle arabadan dışarı çıktı.Gözleri yaşlı yaşlı sana bakıyordu.Bense arabada annenin üzerini örten doktora...Nezaman ağlamak istesem neziha sultana bunu anlattırırdım.Ben düşüncelerime dalmıştımki kafamın arkasında yoğun bir acı hissetmemle düşüncelerim dağılıp gitti.Birisi bana sesleniyordu ama ne olduğunu anlayabilecek durumda değildim.Yanıma yaklaşan ayak sesiyle başımı kaldırıp gelen kişiye bakmak istedim.Karşılaştığım endişeye bulanmış bir çift kahverengi göz...

GÖZ GÖRMEYİNCE GÖNÜL NE EDER?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin