ÇOCUKLUK Aşkım (DÜZENLENİYOR)

3.bölüm 'Çerçeve'

Kayra' nın söyleyeceği şarkı ismi: Esra Kahraman- Ex Love

İyi okumalar çileklerim...

"Çin malı?"

"Gıcık kız?"

Şu anda oldukça şaşırdım. Yani okul baolusna gideceğini söylediğinde az çok bir tahmin etmiştim ama daha sonra bu tahminin saçma olduğuna karar vermiştim. Ama şu anda oldukça şaşırmış durumdayım. Görünüşe bakılırsa mertte şaşırdı. Ama şaşırdığımı belli etmek istemiyorum.

"Sen bu okuldamıydın gıcık kız?" Dedi. Gıcık kız demesi sinirlerimi bozuyor. "Benim bir ismim var!" Dedim bağırarak. Şanslıydık çünkü eğer dışarıda olsaydık herkezi başımıza toplamıştık. "Ben senin ismini nereden bilebilirim?" Dedi. "Benim senin ismini bildiğim gibi sende benim ismimi bilebilirdin!" Dedim, ama azıcık saçmaladım. "Sen benim ismimi nereden biliyorsun?!" Dediğinde gülüp "Ben senin hakkında çok şey biliyorum çin malı." Dedim. "Beni takip ettiğini söylerken sadece dalga geçmiştim, ama şimdi gerçekten takip ettiğini anladım." Dedi.

Bozuntuya vermeden "senin adım mert, berkaylarla aynı sınıftasın, bide benim komşumsun. Ve en önemlisi... Çin malı olduğunu biliyorum." Dediğimde kahkah atmaya başladı. Ona bakarken bende güldüm. Ama sonra tekrar somurttum. Kendine geldi ve "Senin adın neymiş bakalım?" Dedi. Bu sefer kibar bir şekilde, ama nekadar kibar olur bilmiyorum. "Kayra." Dedim. "Güzel isim. De sen benim ismimi nereden biliyorsun gıcık kayra?" Dedi. Şimdide gıcık kayra ya başlamıştık. Neyse. "O gün, beni o pijamalarla gördüğün gün, bana melisa ve Ecrin söylemişti." Dedim. "He, iyi o zaman gıcık kayra. Benim kızlarla işim var. Şimdiden iyi tatiller." Dedi. Işte bu yüzden erkeklere güvenmiyorum. Tek dertleri, kadınların bacak araları.

Arkasını dönüp gitti. Bende öylece arkasından baktım. Ne kadarda kadinları hafife alıyor. Tamam, takmıyacağım. Yoluma devam ettim. İçeceklerin satıldığı yere geldiğimde var taburelerinden birine oturdum. Bir adam bana baktı ve "Ne istemiştiniz?" Dedi. Bende ona dönüp "Ben bir içki alayım." Dedim. Ne zamandır içmiyorum doğrusu. "Dokumasın size?" Dedi. Hayır anlamında kafamı salladım. Beni onayladıktan sonra içkiyi aldı ve önüme koydu. Hiçbir şey demeden onu kafama dikledim. Seviyordum, boğazımı yakan o sıvıyı. Yakıyor, ama yinede seviyorum. İçkini yarısını bir dikişte içmiştim. İçmeyi bırakıp içkiyi masaya koydum. İki kolumu da başıma yasladım. Şu anda sıcacık yatağımda, sıcak pijamalarımın içinde mışıl mışıl uyuyordum.

İçkiyi tekrar elime alıp içmeye başladım. Sonra tekar yerine koydum. Sıkılıyordum çok. Ne gerek vardı ki baloya maloya. Birde yarın mevsmzuniyet töreni var. Yapıcaksanız düzgün yapın yani, ya baloda verin belgeyi, yada balo yapmayın. İstemiyordum mevzuniyet törenine gitmek. Ama en önemlisi oydu.

İçki bitince azıcık başım döndü ama hemen geçti. Benim üst üste içmiş olduğum bir sürü şişe var.

Bar taburesinden kalktım ve yürümeye başladım. İnsanların arasından zar zor geçtikten sonra bizimkileri gördüm. Enis de gelmişti. Herkez aynı yerinde oturuyordu ve gülüyorlardı. Yanlarına geldim ve enis in yanına oturdum. Hiçkimse beni fark etmemişti, zaten benimde uykum var. Uyusam çok iyi olurdu aslında. Kafamı masaya dayadım. Yavaş yavaş gözlerim kapanıyordu. Gürültü beni hiç rahatsız etmiyordu açıkçası. Git gide bilincin kapandı ve ben uyuya kaldım.

____________

"Kayra hadi kumral papatyam uyan artık." Dedi melisa. Gözlerim yavaşça açıldı. İnsanlar hala dans ediyorlardı ve etraf hala çok sesliydi. Gözlerimi açtım ve başımı kaldırdım. Ecrin enisle konuşuyordu. Melisa benim yanıma geçmişti ve belliki o da uyumuştu. Gözlerini ovuştura ovuştura gözlerini içine atmıştı resmen. Berkay da mertle konuşuyordu.