Richard ile farklı yerlere gittik. Zaten buraya geldiğimizden beri etrafı keşfetmeye başlamıştık. Bilmediğimiz çok az sayıda yer vardı. İş ilanı veren yerlere gittik. Önce bir kıyafet mağazasına gittim. Bana "Sen siyahisin." dediler. Bunun ne anlam ifade ettiğini anlamamıştım. Siyahiysem ne olmuş yani? Siyah, beyaz ne kadar fark ediyor, ne farkları var? O mağazadan sonra o civardaki bir restoranta gittim ve orda da aynı tepkiyi gördüm. Çok kötü hissetmiştim. Restoranttan çıktım ve ordaki bir banka oturdum. Yanımda oturan bir bey vardı. Çok sık giyinmişti. Saygı gördüğü ve parasının olduğu belliydi. Ben ise şüphesiz çok kötü görünüyordum. Kıyafet alacak paramız yoktu ki. Adama söyle bir soru sordum: "Neden bazı insanlar, insanları renklerine göre ayırıyor?". Adam ufak bir tebessüm etti ardından bana şöyle bir cevap verdi: "O insanların kişilikleri yok, değersiz varlıklar. İnsan bile diyemeyiz bence.". Ağızım açık kalmıştı hayatımda ilk defa böyle bir tepki ve cevap almıştım. Adam benim ne hissetiğimi anlıyor gibiydi. Yanındaki çantasından bir yün şapka çıkardı ve bir adet müzik kitabı verdi. "Bu şapka benim sana hediyem olsun. Kitaba gelince müzikle ilgilenmek istersen sende bulunsun. Gayet güzel bir kitap. Bir mağazada iş bulamıyorsan sokak sanatçısı olabilirsin." dedi. Çok mutlu olmuştum. Ben keldim ve başım çok üşüyordu. Aylardan şubat idi. Şapkayı hemen kafama taktım. Kitabı elime aldım. "Çok teşekür ederim efendim. Ben Max Collenely." dedim. Adam yine gülümsedi ve "Ne demek delikanlı, ben de Steve King." dedi. Bu adamı çok sevmiştim. Hiç göründüğü gibi birine benzemiyordu. Akşam olmuştu eve doğru yola koyuldum. Eve geldim ve Richard' ı bekledim. Geldiğinde çok mutluydu. Hemen "Ne oldu?" diye sordum merakla. "Bir iş buldum." diyerek gülümsedi. Hemen anlatmaya başladı: "Bir ev düşün Max. Ama bu ev 2 katlı ve çok büyük, bahçesi bile var. Bu evdeki kişileri istedikleri yerlere götüreceksin ve maaşın 2.000€.". Bu para çok iyi bir miktardı bizim gözünüzde. Çok mutlu olmuştuk. O akşam bu olayı kutladık. Marketten bir kaç içki alıp evde içtik. Ben dayanıklıydım. Ama Richard iki-üç bardak sonra gitti. Kafası baya iyi olmuştu. Onu yerine götürdüm. Biz aynı yatakta yatıyorduk. Uykum hiç yoktu. Bu gün bana verilen kitabı açtım. Hiç tereddüt etmeden ilk sayfaya kocaman "Max Collenely" yazdım. Kitabı okumaya başladım. Kitap tamamen müzikle ilgiliydi. O gece full o kitabı okudum. Kitaptan çok önemli bilgiler elde etmiştim. Gece kitabı okurken uyuya kalmışım. Uyandığında suratım kitabın sayfalarına değiyordu. Uyandığım anda Richard kapıdan çıkmıştı. Ben de sokağa çıktım ve müzik aletleri satan bir yer aramaya başladım. Gördüğüm yerlerdeki çalgılar çok pahalıydı ama bir şekilde almam gerekiyordu. Yolda yürürken resim yapan insanlar gördüm. Ben çok güzel resimler yapmıştım eskiden. Resim yapıp para kazanabilirdim. Ardından bu çalgılardan bir tanesini alırdım. Müzik ile igilenirdim. Kararımı vermiştim. Eve doğru ilerliyordum. Çok güzel bir bayan gördüm. Boyları benim civarda, siyah saçlı, yeşil gözlü, ince bir bayandı. Çok güzeldi. Onu gördüğüm anda kalbim durcak gibi oldu. Ufak bir sorun vardı. Bu kadın ağlıyordu. Karşı karşıya yürüyorduk, zıt yönlere doğru. Onunla aynı yere geldiğim anda yönümü onun gittiği yere çevirdim. Onu durdurdum ve...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vazgeçtin Mi?
RandomNe olursa olsun herkes eşittir, herhangi bir insan başak bir insandan asla üstün değildir. İnsaları sevmek istiyorsanız renk, cins, ırk ayırt etmeden sevin. Ne olursa olsun asla vazgeçeme. Yürürken önüne bir kaya yığını düşse de ayağın kırılsada yü...