Non Happiness

Yeni Mutsuz Okul

Yolculuk yaklaşık 8 saat sürmüştü. Uçakla 8 saat! Dünyanın öbür tarafına gitmediğimiz halde 8 saat... Bütün yolculuk boyunca müzik dinleyip şekerleme yaptığım için gökyüzünü seyredemedim. Zaten seyretmek te istemiyordum. Gökyüzünü seyretmek hayal kurmama neden oluyordu ve hayal kurunca da hep hayal kırıklığına uğruyorum. Hayat hikayelerdeki gibi hep mutlu sonla bitmiyordu. Hatta çoğu zaman mutsuz sonla bitiyordu. Uçaktan indik ve bizi almaya gelen bi arabaya bindik. 5-10 dakikalık yolculuktan sonra bi okulun önünde durduk. Burası fazlasıyla renkli ve neşeliydi. Bu çok rahatsızlık verici. Gotik bi kız olmasam da renkli şeyleri sevmem. Okuldan içeri girdim ve herkes beni selamladı. Buradaki insanlar fazla cana yakın. Müdür yardımcısının odasına girdik ve koltuklara oturduk. Babam kayıt formlarını imzalarken içeriye birisi girdi. Müdür "Bu Barış, sana okulu gezdirip odanı gösterebilir." dedi. Barış... Güzel isim. Ben de sadece "Oluur." dedim. Odadan çıktık ve yürümeye başladık. Bana heryeri gösterdi. Bilgisayar odası, 12/A 12/B 12/C... En sonunda da beni odama getirdi. Aynı sınıftaymışız... 12/B. Taşımama yardım ettiği bavulu yere bıraktı ve "Yarın görüşürüz." dedi. Bende "Görüşürüz." dedim. Bavulumu açtım ve dolabıma yerleştirmeye başladım. İşim bitince de pijamalarımı giydim ve o kadar yorulmuştum ki uykuya daldım...
*
Sabah olunca uykumu tam almış bir şekilde uyandım. Saate baktım ve saat 7:30 du. Okula 9:30 da gittiğimiz için çok acele etmeme gerek yoktu. Üstümü değiştirdim ve siyah ince kazak ve kot şort giydim. Saçımı açık bıraktım. Saçım dalgalı ve uzun olduğundan bir tek taramam yeterli oluyordu. Gözüme sadece eyeliner sürdüm. Kirpiklerim zaten uzun olduğu için rimel sürmeme gerek kalmadı. Her ne kadar bu okula zorla getirilmiş olsam ve süslenmeyi sevmesem de, okulun ilk gününden herkesin benden nefret etmesini istemiyordum. Siyah-beyaz spor ayakkabılarımı giydim ve saate baktım. 9:15. Vay canına. Ucu ucuna yetişmiştim. Odalar okulun içinde olduğu için fazla gecikmedim. 12/B den içeri girdim ve en arka sıralarda bi sıraya oturdum. İçeri bir hoca girdi ve "Merhabalar. Ben biyoloji öğretmeniniz Burak. Birçoğunuzu tanıyorum ama yeni gelen öğrencilerimiz de var. Bu nedenle bu gün birbirinizi tanımanız için ders işlemeyeceğim." Sınıftan ıslık sesleri yükseldi. Ama ben sadece oturmak ve gülümsemeye çalışmakla yetindim. Herkes birbiriyle sohbet ederken ben sadece sıranın üstüne oturdum. O sırada yanıma Barış yaklaştı ve "Sınıfla tanışmıcak mısın?" dedi.
"Çok afedersin." dedim. "Sadece bu okula alışmaya çalışıyorum."
"Bu okula geldiğin için mutlu değil misin?"
"Bilmiyorum. Bir anda herşeyini bırakıp başka bir ülkeye taşınmak hiç de kolay değil."
"Anlıyorum." dedi ve yanıma oturdu.
Bütün ders boyunca sohbet ettik. Bayaa yakınlaşmıştık. Hayatımda hiç kimseyle bu kadar çabuk yakınlaşmamıştım.

Hadi gene iyisiniz ;)  415 kelime :) Vote atmayı unutmayın. İyi okumalar.
(+1 vote'de yenisi gelir...)
-Zeynep