Haftasonu geldi... Ve ben gene geç uyandım. Saat 9:30. Neyseki saat 1de okulun önünde buluşacağız. Yataktan kalkar kalkmaz duşa girdim. Duştan çıkınca da üstüme göbeği açık bordo t-shirts ve altına yırtık kot giydim. Gözüme ince bir eyeliner çektim ve rimel sürdüm. Evet bu gün son 1senedir ilk defa rimel sürüyorum... Kahverengi ruj sürdüm ve şeffaf oje sürdüm. Son olarak saçımı açık bıraktım ve düzleştiriciyle kıvırdım. Saate baktım ve saatin 12:30 olduğunu gördüm. Hemen siyah çantamı alıp ayakkabılarımı giydim. Koşa koşa okula gittim. Okulun önünde Barış 'ı gördüm.
"Çok mu beklettim?" dedim.
"Hayır."
Ve yürümeye başladı. Ben de onun yanından yürüdüm.
"Hangi filme gidiyoruz?" diye sordum.
"Bilmem, hangisini istersen." dedi.
Hemen atlayıp "Romantik Komedi!" dedim. Bunu çocuk gibi söylemiştim o yüzden biraz utandım.
"Vay canına. Hiç tahmin etmezdim."
"Bende."
"Peki tamam. Sinemaya gidince romantik komedi filmlerine bakarız."
*
*
Ve sinemaya geldik.. Yol boyunca sohbet ettik. Ama yol biraz uzundu. Ah bacaklarım kopmak üzere.
"İşte geldik!" dedi.
Gülümsedim. İçeri girdiğimizde felaket bi kalabalık vardı. Uzun zamandır bu kadar kalabalık bir yer görmemiştim. Sinemanın önüne gelince bana sordu:
"Hangi film?"
"Şu! " dedim bir filmi göstererek.
"Tamam" dedi. "Sen burda bekle ben biletleri alıp gelicem."
"Tamam."
*
*
Barış iki saat sıra bekledikten sonra biletleri ve mısırı alıp geldi. Ve salona girdik. Yaklaşık yarım saat boş boş reklam izledikten sonra sonunda film başladı.
Evet evet bu da kısa oldu ama öbür bölümde çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok önemli ve güzel olaylar olucak o yüzden vote atmayı unutmayın ;)
(+2 vote'de yenisi gelir...)
-Zeynep
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Non Happiness
ChickLitMerhaba! Ben Zeynep. Bu hikayemde annesinin ölümünden sonra hayata küsüp içe kapanık bir kız olan Bengü'nün başka bir ülkeye taşınıp gerçek aşkı bulmasını ve hayattan keyif almaya başlamasını anlatacağım. Hikayedeki vote sınırı 2 dir. Yani +2 vote '...
