Episode 1

645 16 6
                                    

"Bayan McCord elbiseniz hazır efendim," Uykulu gözlerle kafasını salladı Kontes Katherine ve aynanın yanına gitti. Bugün ailesinin düzenlediği Kraliyet Balosu vardı. Biraz yüzünü pudraladıktan sonra saçlarını su dalgası yaparak omuzlarına düşmesine izin verdi. Üzerine toz pembe kabarık elbisesini giyip beyaz eldivenlerini taktı ve odasından dışarı çıktı.

Elbise ne kadar rahatsız etse de buna katlanmak zorundaydı ve bu lanet olası şeyleri her gün asaletini koruyarak giriyordu. Kızıl saçlarını savurup elbisesini tutarak aşağı indi. Annesi ve babası merdivenin diğer ucunda onu bekliyordu.

Derin bir nefes alıp gecenin gelmesi için Tanrı'ya dua etti genç kız. Hemen bu elbiseden kurtulmak istiyordu. Annesi ellerini iki yana açıp sarıldı kızına. Sonra kendini geri çekip şöyle bir süzdü onu. "Çok güzelsiniz Kontes Katherine"

Kıkırdayıp elbisesini tuttu ve hafifçe eğildi. "Siz de mükemmel görünüyorsunuz Kontes Doniya" Kontes, kızının omzuna dokunup Kont George'a baktı. Kızının güzelliği karşısında Kont gülümseyerek onlara bakıyordu.

Katherine onu hep duygulandırmıştı, ilk doğduğunda olan heyecan ve sevgiyle seviyordu kızını hâlâ ve onun büyümüş olmasına inanamıyordu. Kont olsa bile her babanın kalbini taşıyordu o da.

Kızının yanına gidip sarıldı ve beraber yemeklerinin olduğu salona geçtiler. Katherine nazikçe oturup çayından bir yudum aldı ve hizmetçilere teşekkür etti. Saygısından asla ödün vermezdi, veremezdi. Bu onun prensiplerine aykırı bir davranış olurdu.

Kahvaltılarını bitirip akşam olacak balonun heyecanına kapıldı herkes ve saatler su gibi aktı gitti.

* * *
"Katherine seni birileriyle tanıştırmak istiyorum" kafasını salladı genç kız ve annesini takip etti. Bir aile masada bekliyor ve Kont George ile sohbet ediyorlardı.

Katherine herkese selam verip annesine döndü. Bayan Kontes eliyle sarı aralarında beyaz telli saçları olan ve gayet genç görünen bayana çevirdi. Katherine patlamak üzere olduğu için derin nefesler alıp veriyordu. Bu elbiseden ciddi anlamda nefret ediyordu.

"Bu Düşes Annasophia Brinley" Kontes McCord bir anda heyecanlandı, yirmi yaşına gelmiş Düşes ve Dük ile hiçbir zaman tanışamamıştı. Tanrı'ya şükür bugün burada bulunuyorlardı.

Katherine gülümseyip "Kontes Katherine McCord, memnun oldum efendim," Düşes memnun bir ifadeyle gülümsedi. Annesi elini Dük'e çevirdi. "Dük John Brinley" Kontes daha da heyecanlandı ve sırıtması daha da genişledi. Soylarını kitaplarda hep okur ve hayran hayran birşeyler mırıldanırdı. Bu yüzden heyecanlanmıştı, soyları güçlü bir o kadar da asaletli ve saygılı ydı.

Kontes Doniya son olarak Katherine yaşlarında sarı dalgalı saçları ve uzun boyu olan Dük'ü gösterdi. Kontes'e fırsat bırakmadan tanıttı kendini çocuk. "Dük Andrew Brinley, memnun oldum"

Kız gülümseyip başını salladı nazikçe ve uzun bir sohbete başladılar. Dük saçlarını geriye doğru atıp mavi gözlerini Katherine'e kilitledi. "Duyduğuma göre sende çok kitap okuyormuşsun."

Hevesle kafasını salladı Kontes ve konuşmaya girmeden önce eldiveninin üstüne takmış olduğu yüzüğünü düzeltti. Tanrı onu seviyordu ki bu sıkıcı baloda kendi zevkine hitap eden birisini bulmuştu.

"Evet hemde çok, peki siz?" Dük kafasını salladı yavaşça ve masanın üstünde duran kitabı ona doğru uzattı. Kontes bu kitabı çok aramıştı fakat ellerinde olan son kitabı sattıklarını ve başka basılmayacağını söylemişlerdi.

'Oh, Tanrım bu bir hayal olmalı' diye geçirdi kız içinden ve gözlerini kısarak Düke baktı. "Yoksa, son kitabı siz mi aldınız efendim?" Dük, şen bir kahkaha attı Kontes de ona eşlik etmeye başlayınca bütün salon onlara döndü ve fısıltılar etrafı hızla kapladı.

DÜK & KONTESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin