Arkadaşları ilk taraflar biraz sıkıcı gelmiş olabilir ama diğer bölümde kopuyoruz oy vermeden geçmeyin.
°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
Uykumdan ağır hareketlerle uyandım. Baş ucumdaki telefonuma baktım saat 13:47 idi.Oha dedim 14 cevapsız çağrı,Beyza aramıştı. Yataktan doğruldum Beyzayı aramak için numarasını tuşladım ilk çalışta açmıştı.
"Ya Bengisu kızım sen nerdesin kaç sefer aradım seni niye açmıyorsun o telefonunu."
"Uyuyordum Beyza önemli birşey mi var?"
"Bugün sınıftaki arkadaşlarla buluşuyoruz ben,sen,ali,berk,eda,serpil sana haber vermeyi unutmuşum onun için aradım hadi hemen hazırlan 14:30 da sahilin karşısındaki cafe de buluşuyoruz."
"Kusura bakma Beyza ben gelemiyecem önemli işlerim var."
"Yeter Bengisu ya hep böyle yapıyorsun artık bizden nefret ediyorsun sanacam hiç bir buluşmaya gelmiyorsun!"
"Beyza lütfen işlerimi bitirdiğimde uğrarım yanınıza zaten ben olmadan da buluşabilirsiniz benlik bir şey yok siz takılın işim bitince gelirim. "
"Gerçekten artık inanmıyorum her seferinde böyle yaptığın için." Derinden bir off çektim.
"Tamam. Beyza söz gelecem. Oldu mu?"
"Çok güzel oldu. Annem çağırıyor kapatıyorum söz verdin unutma!" Dedikten sonra telefonu kapattım. Kısa bir duş almak için banyoya gittim. Sıcak suyu açıp altına girdim elime şampuanı döküp saçıma sürdüm saçımı duruladuktan sonra duş jelinide vücudama sürdüm iyice durulanıp bornozu üzerime giyip banyodan çıktım. Dolabımdan siyah kot pantolonumu siyah v yaka tişört dümü ve siyah hafif topuklu bilek üstünde biten botlarımı giydim. Saçlarımı banyoda kurutarak düzgün Bir şekilde taradım belime kadar dalga halinde inen saçlarımı doğal halinde bıraktım. Odama gidip aynanın karşısında oturup yüzüme hafif bir pudra sürdüm gözlerime eyeliner ve rimel sürdüm dudaklarımada toprak rengi ruj sürüp kalktım. Aşağıya mutfağa indim. Buzluğa koyduğum tostu alıp tost makinesinin içine çözünmesi için bıraktım meyve suyunu dolap tan aldıktan sonra tostumuda elime aldım. Bir çırpıda bitirmiştim. Deri ceketimi askılıktan aldım koskocaman ama bomboş eve baktım. Benim dışımda hiç kimse yoktu. Koskocaman ev vay be dedim tek başıma annem yok babam yok kardeşim abim falanda yok. Babam zengin bir iş adamıydı. Annem de farklı bir şirkette çalışıyordu. Önemli.bir ihale içim babam ve annem karşı karşıya geldi ama bu hiç bir zaman ev yaşantısına yansımadı. Ama ihaleyi babam kazanınca annemin müdürü onu ajan olarak sıfatlandırdı annem bu iftirayı kaldıramadı ve intihar etti. Babamda annemin ölümünden sonra perişan oldu. Babamda uçurumdan aşağı atladı.Bana bir ay boyunca tanımadığım bir adam işlerle ilgili her şeyi öğretti. Ve en sonunda tüm işlerle benim ilgileneceğimi söyliyerek yurt dışına gitti. Bende haftada 3 kere şirkete gidip her şeyin yolunda olup olmadığına bakıyordum şirket benim üzerime olduğu için hiç kimse beni yargılayamıyordu. Neyse bu kadar yeter anahtarları alıp kapıyı kapattım. Arabanın kapısını açıp şoför koltuğuna oturdum bir an durdum Beyzalarla buluşmak istemiyordum. Aslında benim hiç arkadaşım yoktu her zaman herkese soğuk bir şekilde yaklaşıyordum bu nedenle de kimseyle arkadaşlık kuramıyordum. Neyse söz vermiştim en iyisi Beyza'ların yanın gitmek. Arabayı çalıştırıp yola koyuldum. Beyzayı pencere kenarında görebiliyodum. Arabadan inip kafeye dogru gittim. Beyza beni görünce çok sevinmiş ti o da haklıydı ilk defa onlarla bir yere gidiyordum.
"Hiç tahmin etmezdim geleceğini."
"Söz vermiştim yoksa bende gelemiyecektim işler falan." Diğer arkadaşlar la selamlaştıktan sonra yerime oturdum hepimiz siparişlerimizi verdik bende kahve istedim onlar bir konu hakkında konuşuyorlardı aslında hiç dinlememiştim camdan dışarı baktığımda biri arabama çarpmıştı oha o ne lan şimdi dank etti benim arabam o pislik herife gösterecem gününü hemen oturduğum yerden kalktım
"Nereye gidiyorsun Bengisu?"Diye sordu Beyza.
"Arabama biri çarpmış siz oturun ben hallederim." Koşarak kazanın olduğu yere gittim
"Ne oluyor burda?" Diye sordum. Arkası dönük bir şekilde telefonla konuşan benim yaşlarımda genç bir çocuk arkasını dönüp
"Senin mi araban?"
"Evet. Sen mi çarptın?"
"Hasar neyse karşılanacak." Deyip arabasına doğru gitti. Ne yapacak diye beklerken arabasını çalıştırmaya başladı hemen kapısını açıp
"Hop hop nereye böyle?" Diyerek gitmesini önledim.
"Kızım anlamıyor musun hasarı ödiyecem diyorum."
"Parasındamıyım ben, ben bu araba gibi 10 tane alırım ne vurdumduymaz birisin be!"
"Tamam." Deyip kapıyı kapattı. Tekrar kapıyı açıp yakasından tuttuğum gibi dışarı attım çocuk şok geçirmişti şirketin kartını suratına fırlatıp
"O arabanın hasarını giderip bana o karttaki numaradan ulaşıyorsun şimdi ise bu araba bende kalıyor."
"Nereye la...." cümlesini tamamlayamadan ben arabayı çalıştırıp evimin yolunu tutmuş dum. Saate baktığımda 17:38 idi. Eve gidip kıyafetlerimi giyip bara gidecektim. Evime gelmiştim arabayı garaja park edip arabadan indim. Evin anahtarını cebimden çıkarıp kapıyı açtım. Önce banyoyaya gidip güzel bir duş alıp çıktım, odama gidip siyah diz üstünde dar bir elbise altına siyah platform bir ayakkabı ve mini siyah bir çanta aldım saçımada fön çekip bıraktım. Arabanın anahtarlarını masadan alıp evden çıktım. Bana yabancı olan arabaya binip her zaman gittiğim barın yolunu tuttum. Telefonun çaldığını duydum çantamdan telefonu alıp arayanın kim olduğuna baktım 054....... telefonu açıp
"Efendim?" Dedim karşıdan tanımadığım bir ses
"Nerdesin?" diye sordu
"Kimsin ya sen?"
"Arabasını çaldığın kişiyim."
"Ne çalması sadece bana karşı bulunduğun tutum için bedelini ödetmek istedim."
"Beni sinirlendirme sonucu kötü olur sen kimsin de bana bedel ödeteceksin?"
"Neyse tartışmaya müsait değilim ne için aradın ve numaramı nerden buldun sana şirketin numarasını vermiştim."
"Arabanın hasarı giderildi dediğim yere arabamı getir bende seninkini, ....barda ol."
"Yarım saate ordayım,peki numaramı nerden buldu-" daha sözümü bitirmeden telefonu suratıma kapatmışdı. Hayvan herif.
°°°°°°°°°°°°°°°
Barın içene girdiğimde havada kos kocaman duman tabakası vardı. Bir sorun vardı ben o çocuğun suratını unutmuştum aslında hiç de dikkat etmemiştim o an sinirliydim. Telefonumu çıkartıp son arama da ki numarayı aradım ilk çalışta açıldı.
"Ne var?" Öyle bir sinirle söylemişti ki bir an telefonu kulağımdan uzaklaştırdım.
"Ne bağırıyorsun? Neyse seni tanımıyorum yani tipini falan aklım da tutamamışım hatırlamıyorum seni kısaca."
"Karşına bak."
Karşıma bakınca L koltukta kollarını yana açmış iki yanında da iki kız oturan bir çocuk oturuyordu ve bir elinde de kulağına dayadığı telefon vardı telefonu kapatıp onun yanına doğru gittim. Çantamdan arabasının anahtarlarını çıkartıp ona uzattım o da aynı şekilde oturduğu koltukta hiç duruşunu bozmadan elini cebine götürüp anahtarlarımı çıkarttı. Elinde ki anahtarları alıp gidecekken
"Bir daha seni görmiyeyim!" Dedi.
"Pardon?" Diyerek kahkaha attım bu onu daha çok sinirlendirmiş olacak ki ayağa kalktı
"Seni bir daha ETRAFIMDA GÖRMİYEYİM!"
"Ooo paşa hazretleri kusura bakma ya ben de senin gibi bi öküz olmadan nasıl yaşarım diye yakınıyordum. "
"Beni hafife alıyorsun bak kızım seni tanımıyorum ama sana kıl olduğum ve seni buraya gömmek istemem gerçeğini kimse değiştiremez seni ne kadar az görürsem o kadar hayatta kalma süren uzar. " bir kahka daha patlattım ve bu onu daha çok sinirlendirdi herkes şok olmuş Bir şekilde bize bakıyorlardı elini yumruk yapıp bana doğru gelmeye başlayınca kahkaham yerini soğuk bakışlara bıraktı. Yanında tanımadığım gençler
"Kaan dur kıza bir zarar vereceksin." İşte bu söz gerçekten kahkaha atıp dayanamayıp yere düşmeme neden oldu
"Beni burda bekle paşa hazretleri hemen geliyorum. "deyip kendi arabama koşarak gittim arabamın bagajından pantolonumu alıp üzerine de bagajda poşette duran siyah tişörtümü aldım. Bu iki kıyafet her zaman yanım da olurdu. Tuvalete gidip üzerimi değiştirdim sadece tek eksik spor ayakkabı larımdı ama olsun. Elimde arabanın anahtarı Kaan denen çocuğun karşısına geçtim ahtarları masaya koyarak
"Şimdi bana bakıyorsun benden sarf ettiğin sözcükler için ya özür dilersin ya da hesabını ödersin." Bu sefer kahkaha atma sırası ondaydı ama benden farklı olarak yanındaki kızlar ve erkeklerde gülüyordu. Birden kahkası kesildi ve yanın daki adamlara kaş göz işareti yaptı biri bana doğru gelirken ayağımdaki platformluları çıkartıp nazikçe kenara bıraktım. Bana doğru gelen kalıplı adam tam karşımda durup sırıttı bende yüzüne sertçe bir yumruk indirdim adam bu kadar sert darbe beklemediğinden şaşırıp kaldı ama ben hamle yapmasına izin vermeden karnına tekmeyi bastım karnına elini götürüp kapattığında kafasını elimle tutup dizlerimle tekrar tekrar tekrar karnına vurdum ve adam dayanamayıp yere kapaklandı herkes şaşırarak bize bakıyordu biri dışında Kaan denen çocuk sinirle kaşlarını çatmış bize bakıyordu. Saçlarımı elimle arkaya atıp bıraktığım yerden platformlu ayakkabılarımı giydim sonra da masadan anahtarlarımı alıp
"Bir dahaki sefere senide sahalarda görmek isteriz KAAN BEY." Deyip yanlarından ayrıldım. Bu iş burda bitmemişti hissedebiliyordum.°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK MELEK
Teen Fiction"Bir daha seni görmiyeyim!" Dedi. "Pardon?" Diyerek kahkaha attım bu onu daha çok sinirlendirmiş olacak ki ayağa kalktı "Seni bir daha ETRAFIMDA GÖRMİYEYİM!" "Ooo paşa hazretleri kusura bakma ya ben de senin gibi bi öküz olmadan nasıl yaşarım diye...