"Mahvolmuş kızcağız. Nasıl bir kız bir erkekle kavga ederki? Buna izin vermemeliydin!"
"Bağırma kız uyanacak. Anlamıyor musun ben kavga edin falan demedim ve biliyorsun ki istesem o kavgayı ayırabilirdim ,Kaanı orada haşat edebilirdim ama o bunu istemedi beni hiç dinlemedi ona seni farklı bir yere götüreyim dedim ama o istemedi. Ne yapabilirdim ki?"
"Onu dinlemiyecektin. Kim Kaanla karşı karşıya gelmek ister ki? Bu kızı hiç anlamadım ben."
"Bir de bana sor." Konuşmalara kulak misafiri olmuştum. Midem hala çok kötü ağrıyordu sadece midem değil vücudumun her yeri.Şuan bir yatağa yatırılmıştım hemen buradan gitmeliydim. Gözlerimi açıp ayağa kalktım. Yerdeki ayakkabılarımı alıp giydim tam kapıyı açacakken benim yerime Yiğit kapıyı açmıştı
"Nereye gidiyorsun?"
"Eve." Deyip yanından geçtim ama o benim kolumdan tutup beni durdurdu.
"Bu halde hiçbir yere gidemezsin."
"Sana ne be. Hem ben nasıl buraya geldim? Burası neresi? Kim var içeride?"
"Bayıldın bende seni kucağıma alıp buraya yani evime getirdim. Tanıdığımız bir doktoru çağırdım senle ilgilensin diye kendisi hem arkadaşım hemde aile dostumuz. Biraz önce çıktı." İğneleyici bir şekilde konuşarak
" Çok teşekkür ederim.Bayıldıktan sonra bana yardım ettiğin için."
"Allahım yarabbim kıza yardım da ediyoruz suçlu çıkıyoruz."
"Sen bana gerektiğinde yardım etmiyeceksen sonrasında da etme."
"Ya sen kimsin ki sana gerektiği zaman yardım edeyim?"
"Aynen ya bencede ben kimim ki? "
"Senle tartışmayacam ne halin varsa gör!"
"Arabam nerde?"
"Aşağıda anahtarı cebinden alıp bizim çocuklara verdim onlarda getirdi buraya."
"Ay ne kadar da kibar bir çocuk."
"Hâlâ dalga geçiyor kız."
"Anahtarlarım nerde?" Elini cebine koyarak arabamın anahtarlarını çıkarıp bana verdi. Arkama bakmadan evden çıkıp arabama bindim. Hemen Arabada bıraktığım telefonumu alıp Adnanı aradım. İkinci çalışta telefonu açmıştı.
"Adnan hemen doktoru al ve benim eve git bende geliyorum soru sorma kapatıyorum hemen dediğimi yap."deyip telefonu kapattım. Çok kötüydüm ama dayanmam lazımdı.Anahtarla evin kapısını açıp içeriye girdim. Adnan ve doktor salonda beni bekliyorlardı.
"Bengisu ne oldu?"
"Adnan, okuldaki bir çocukla kavga ettik mideme yumruklar ve tekmeler savurunca bu hale geldim."
"Ne!! İnanamıyorum sana nasıl bö-" ve her yer karardı.°°°°°°°°°°°°°°°°°
"Kendine geliyor. " doktorun sesi kulağımda yankılandı. Gözlerimi açtığımda doktor ve Adnan yanımdaydı.
"Ne kadar süredir uyuyorum?"
"24 saattir." Deyip güldü Adnan.
"Şaka yapıyorsun değil mi?"
"Oldukça ciddiyim. " saate baktığımda gece 01:00 dı. Gerçektende 24 saattir uyuyordum.
"Kendimi daha rahat hissediyorum. "
"Tabi kızım ne sandın. Doktorumuz sağolsun. "
"Doktor sağol ya mahvolmuştum."
"Önemli değil Bengisu hanım ama kendinize dikkat etmelisiniz. "
"Ederim ederim sen beni merak etme. Artık sen evine git çok sağol doktor ya 1 gün boyuca başımda beklemişsin."
"Görevimiz, bunun için para alıyorum değil mi?" Gülerek söylemişti. Ona doktor diyoruz ama aslında adı Ahmet alışkanlık dolayısıyla adıyla seslenmiyoruz. Doktor çantasını alıp gitti ben ve Adnan tek kalmıştık
"Yiğitle aran nasıl? "
"Berbat bu iş olmayacak, ben orada kavga ediyorum çocuk hiç bana mısın demiyor."
"Sana demiştim bu çocuk kimseye aşık olmuyor diye."
"Ama ona rağmen bir plan yapmıştık,önce yolun da gitmesede şimdi plan yolunda ama çocuğa karşı hiçbir şey hissetmediğim gibi onun da hissetmediğini hissediyorum. "
"Bengisu insanın sinirlerini hoplatırsın. İki günde çocuk sana nasıl aşık olsun?"
"Aşk ilk görüşte değil miydi yoksa o sadece filmlerde mi öyleydi?"
"Bir sürü aşk vardır sizinki ise oyun aşkı olacak."
"Bizimki derken? 'Onunki' olacak o çünkü ben aşık olmam."
"Göreceğiz."
"Görürsün bekle sen daha neler göreceksin" deyip karşılıklı kahkalar attık. Bir süre sonra Adnan eve gitmişti. Bende telefondan sabah alarmını kurup uyudum.
Alarmın sesiyle kendime geldim. Alarmı kapatıp banyoya gidip rutin işlerimi halledim çıktım. Odama gelip okul forma mı giydim. Okul gömleğinin üzerine de kapüşonlu gri sweatshirt dümü giyip saçımı dağınık topuz yaptım. Yüzümede hafif bir makyaj uygulayıp evden ayrıldım. Arabama binip okulun yolunu tuttum. Otobüs durağında daha önce bizim sınıfta gördüğüm fakat adını bilmediğim bir kız duruyordu. Galiba otobüs gelmemişti çünkü kız baya sinirliydi. Hemen arabamı kızın olduğu yerde durdurup camı açtım
"Atla arabaya senide bırakayım." Kız önce şaşırdı sonra kibarlıktan olsa gerek reddetti.
"Saçmalama gelsene hem otobüsün de geleceği yok gelse bile yetişemezsin derse."
"Peki o zaman çok sağol ya." Deyip ön koltuğa oturdu arabayı çalıştırıp konuşmaya başladım.
"Kusura bakma adını bilmiyorum ama seni bizim sınıfta görmüştüm yoksa her önüme geleni arabama almıyorum yanlış anlamanı istemem."
"Saçmalama ne yanlış anlaması bu arada ben Cemre."
"Bende Bengisu geç tanışmış olsak da memnun oldum."
"Gerçi az çok ben seni tanıdım."
"Sınıfta oluşan gerginlikler sebebiyle değil mi?"
"Aynen. Dün okula gelmedin hastamıydın?"
"Yok önemli birşey değildi. Ben yokken neler oldu sınıftakiler Kaana karşı nasıldı?"
"Tabiki herkes hâlâ Kaandan korkuyor ama sana karşı daha bi tedbirli olacakları kesin. Artık istediğin yere oturabileceksin." Karşılıklı bu sözüne kahkaha attık. Okula gelmiştik ikimizden çantalarınızı alıp arabadan indik
"Cemre tekrar tanıştığıma memnun oldum sen önden git ben bi telefonla konuşacam."
"Bende beni okula getirdiğin için teşekkür ederim görüşürüz." Dedikten sonra sadece gülümsedim. Bende telefonu alıp Adnanı aradım.
"Efendim?"
"Adnan akşama bara gidecem haberin olsun korumaları oraya yolla."
"Umarım bu sefer korumalara ihtiyacın olmaz."
"Olmıyacak merak etme sadece her ihtimale karşı. "
"İnşallah. " deyip kapattı. Evet bara gidince çoğu zaman kavga çıkartıyordum biri bacaklarımı kesince,bana dokunmaya çalışınca,ahlâksız teklifler de bulununca haklı olarak kavga ediyordum. Korumalarada burada ihtiyacım oluyordu elbiseyle kavga falan edemiyordum. Bazen de sarhoş oluyordum ve kolumu bile kıpırdatamıyordum. Arabamın yanında park edilen arabaya baktım. İçinden Kaan çıktı
"Kaan nasılsın?" Dedim gülmemek için dudaklarımı bir birine bastırıyordum çünkü gözleri morluklar içindeydi. Karanlık bir ortamda kavga ettiğimiz için fark etmemiştim ama şimdi fark edince bana artistlik yaparak söylediği sözler geldi aklıma ve bu gülmeme neden oldu.
"Sakın güleyim deme!" Bunu söyledikten sonra daha fazla kendime hakim olamadım ve kahkayı bastım. O da sinirlenip yanıma gelince o da kahkahayı patlattı
"Sen neden gülüyorsun?" Diye sorunca gülmeyi bıraktım.
"Kaşın patlamış ve dudağın."
"Ben ucuz yırttım ya senin gözlerine ne demeli gelde kapatıcı süreyim."
"Ciddi misin sen?"
"Şaka yapmıştım ama gel cidden kapatıcı süreyim."
"Öyle birşey mi var?"
"Daha önce duymadım deme bana?"
"Vallaha duymadım. " dedi ve ben şaşırarak ona baktım. Arabamda torpido gözünde makyaj çantamı alarak kapatıcıyı içinden çıkarttım.
"Gel yanıma da gözüne süreyim."
"Sen bana mı yürüyorsun?"
"Şapşal saçmalama." Deyip elime biraz sıktığım kaptıcıyı onun gözlerine sürdüm. Yavaş yavaş morluklar gitmişti. Hatta belli bile olmuyordu. Aynayı alıp onun yüzüne doğru tuttum gözlerini gördüğünde çok şaşırmış tı.
"Siz kızlara neden şeytan dediklerini şimdi daha iyi anlıyorum. " deyince kahkahayı bastım.
"Sana daha önce demiştim ben diğer kızlara benzemem." Elimdeki makyaj çantasını alıp torpido gözüne koydum ve arabayı kilitledim."Beyaz bayrağı çekiyorum ve Barış istiyorum." Kaanın bu sözleri benim kahkaha atmama neden oldu.
"Barış o zaman." Diyerek yumruklarımızı tokuşturduk. Beraber sınıfa girince tüm sınıf şok iptal di. Ama ben hiç takmazdım böyle şeyleri hâlâ da takmıyordum. Kaan bana çok komik gelen bir konuşma yaptı
"Arkadaşlar Bengisu gelip benden özür diledi bende bu güzelliğe karşı çıkamadım tabiki ve kabul ettim."
"Yav he he. İnanmayın ona." Deyip en arka sıraya geçtim tabiki Kaanda yanıma oturdu. Yiğite bakınacakken onun bana baktığını gördüm bir insan bu kadar mı tepkisiz olur.
"Günaydın gençler. "Sınıfa hoca girmişti sınıfta hep bir ağızdan
"Günaydın." Hocam dediler. Hoca bir süre ders anlattıktan sonra sınıfa soru sormaya başladı.
"Kaan kalkta bu soruyu çöz."
"Hocam yapamam."
"Neyi yapamazsın. "
"Soruyu."
"Olum salaklaşma kalsana tahtaya."
"Hocam günahtır."
"Başlarım sana da günahınada. "
"Hocam çarpıldınız."sınıfın hepsi gülerken Yiğit hiç tepki vermiyordu. Zil çalmıştı
"Hocam zil tenefüs yemek bye bye." Deyip Kaan sınıfı terk etti. Bende kantine gittim çok acıkmıştım. Sandviç ve ice tea alıp boş bi masaya oturdum. Karşıma bir kız geçip oturdu. Bu kız daha önce beni Kaan tarafından uyarmıştı.
"Naber? "
"-"
"Küs müyüz? " kaşlarımı çatıp ona baktım
"Sadece gereksiz insanlarla gereksiz yere konuşmamayı deniyorum. " deyip yanından ayrılıp sınıfa çıktım.°°°°°°°°°°°°°
Son ders zili çaldığında bi oh çekip sınıftan çıktım. Eve gitmek için sabırsızlanıyordum.
"Bekle beni Bengisu."arkama baktığımda Kaan bana koşarak geliyor du.
"Niye o kadar hızlısın?"
"Bunaldım. Sen niye beni çağırdın? "
"Akşama bi planın var mı?"
"Aslında var bizim bara gidecem. İstersen sende gel."
"Bende seni bizim sınıfın takıldığı bara çağıracaktım."
"Tamam o zaman bana mesajla atarsın adresi numaramı biliyorsun zaten."
"Tamamdır akşama görüşürüz."°°°°°°°°°°°°°
Beyaz mini elbisemi alıp turkuaz rengindeki yüksek topuklularımı alıp saçlarımıda fön çektim. Gözlerime siyah far sürüp dudaklarımada toprak rengi ruj sürdüm. Ayakkabılarımla aynı renkte olan çantamı alıp evden çıktım. Kaanın verdiği adrese doğru arabamı sürmeye başladım. Bara gelince arabadan indim ve geldiğim bar oldukça gösterişliydi. Kapıdan içeriye girince karşı tarafta Kaanı gördüm o da hemen ayağa kalkıp bana doğru gelip bana sıkıca sarıldı
"Dostluk forever."deyip güldük tüm sınıf buradaydı Yiğit bile.°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
Kaanla beraber dans etmekten yorulmuş dum. Ayaklarım tutmuyordu resmen. Barmenin karşısına oturup bana bir viski vermesini söyedim. Herkes çığlıklar eşliğinde kaçıyordu 1 sn içinde ne olduğunu bile anlayamamıştım. Silah sesleri her yeri dolduruyordu. Bende çanta mı alıp çıkışa doğru koştum. Çığlık atarak yere yapıştım çünkü galiba vurulmuştum sonrası karanlıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK MELEK
Genç Kurgu"Bir daha seni görmiyeyim!" Dedi. "Pardon?" Diyerek kahkaha attım bu onu daha çok sinirlendirmiş olacak ki ayağa kalktı "Seni bir daha ETRAFIMDA GÖRMİYEYİM!" "Ooo paşa hazretleri kusura bakma ya ben de senin gibi bi öküz olmadan nasıl yaşarım diye...