Bu yolculukta karanlıkta yorgun, oysa ikimiz ne falcıydık ne uğursuz. Bizi aşkımızdan ve arzumuzdan söktüler organlarımız diye adlandırdığımız şeylerden, önden giderken cevher ve şekil gibi emirler giyindik, şuursuzluğumuz bizi açığa çıkmayan düşünceye yavaş yavaş alıştırdı. Doktorun yaraya bakarken bilgili üslubu gibi. Nerede olduğumuzu ve gerçeği bilmeden bir şeylerin ardından bekliyoruz, soruyoruz: Bu gemiye niye bindik ve ne hata yaptık? Geç kalanların hikmetine ulaştık mı? Rüzgar tarafından isabet olan dilimizi iyi biliriz, geç kalan her hangi bir şeye ulaşmamız neden bize yarasın ki, hatta burada bu dağın bu dağın eteğinde bizi beklese bile, sağ salim ulaştığımız için bizi şükür namazına davet ediyorlar...
"BİZ İKİMİZ NE FALCIYIZ NE UĞURSUZ, BİZ SADECE GEÇ KALMIŞ İKİ KİŞİYİZ..!"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebeklerin İzi
Короткий рассказİnsan buydu çünkü. Hiç yaşamadıklarımıza değil, eksik yaşadıklarımıza ihtiyaç duyardık. Bilirim ki, ağlamanın sonu uyku, ondan sonrası boşluk. Uyandığındaysa daha az acı.Bazen öyle bir an oluyor ki, içten gülümseyebilmeme şaşırıyorum. Bazense içimi...