(Hatırlatma)"Harry eğer öyle birşeyler olsa ilk ben söylerim. Onların ilişkisini destekler gibi mi görünüyorum." Ağzımdan çıkan kelimeye ben bile şaşırırken Harry gözlerini bana çevirip tekrar yola döndü.
"Neden onların ilişkilerini desteklemiyorsun." Sesinde ki ima bana birşeyler söylettirmeye çalışıyor gibi duyuluyordu. Beni şaşırtan yeri ise verdiğim tepkiye benden daha az şaşırmasıydı.
"Harry... ne demeye çalışıyorsun?"
"Ondan hoşlanıyor musun?"
Soruma soruyla karsılık verirken alayla güldüm."Ne saçmalıyorsun sen böyle?"
Böyle bir soru sormasına çok şaşırmıştım. Ondan hoşlandığımı kendime bile itiraf edememişken böyle bir soru beni afallatmıştı. Ona karşı ilk arkadaş dışı beslediğim duygular Harry'nin yüzüme top attığı gündü. Çok endişeli görünüyordu. Ben yerde oturmuş gözümü tutarken o ellerimi yüzümden çekmeye çalışıyor bir yandan da baş parmağıyla ellerimi okşuyordu. Ellerimi yüzümden çektiğimde bana bakıp yüzünü buruşturmuş ve 'Hâla çok güzel görünüyorsun Daisy." Demişti. Sonrada şakağımda öpmüştü. Beni öptüğü zaman heyecanlamış ve gülümsemiştim.
"Ondan hoşlandığını hissediyorum."
"Harry bu saçma konuaya son verelim." Yavaşça başını salladı ve yol ortamda ki gergin havayla devam etti.
•••
Yorgun bakışlarımı birbirine bira içiren Niall ve Alice"den aldım ve önümde ki birayla bakışmaya başladım.
Saçıma dokunan bir el ve aşağıya doğru kayan dokunuşlar. Hızla arkamı döndüm ve gözleri hala saçlarımda olan kişiye baktım."Josh n'apıyorsun?" Gözleri gözlerimi bulurken hafif gülümsedi ve elini cebine katarak konuştu.
"Çok güzel görünüyorsun Daisy."
"Teşekkür ederim Josh. Sende iyisin." Gülümsemesine bende karşılık verirken gözlerim arkada Alice ile gülüşen Niall'a takıldı.
"Dans edelim mi?"
"Tabii neden olmasın."
Yavaş ritimde ki şarkı ortamda küçük bir uğultuyla dans ediyordu. Josh ellerini biraz daha sıkarak beni kendine yaklaştırdı. Gözlerim Niall'e kayarken bedenim Josh'un bedenine değiyordu. Sinirli mavi gözler odağını kaybetmeden bize bakıyordu.
"Daha önce bu kadar güzel olduğunu fark etmemiştim." Kendimi güzel bulmuyordum. Bana sorsalar güzel misin diye. Güzel kelimesinin benimle aynı cümlede olmasına şaşırırdım. Josh'a sadece gülümsedim ve ritme ayak uydurmaya devam ettim. Bu Niall bizi ayırana kadar devam etti. Josh Niall'a bakarken Niall arkasını işaret etti ve konuşmaya başladı.
"Arkadaşların seni çağırıyor, ahbap." Josh arkada ki bir grup gence bakıp bana döndü ve anlımdan öpüp kulağıma fısıldadı.
"Sonra görüşürüz bebeğim."
Belimden tutulup çekilmemle sert bedenine çarptım. Mavi gözlerini çevreleyen göz kapakları kısılmış, ince açık kahverengi kaşları sinirle büzülmüştü. Belimde ki elleri bedenimi biraz daha kendine çekti. Ellerim beni saran kollarında duruyordu."N'aptığını sanıyorsun sen?"
"Ne yapmışım?"
"Onun nasıl biri olduğunu bilmiyormuş gibi onunla nasıl bu kadar yakınlaşırsın?"
"Niall sadece dans ediyoruz." Elleri belimi sıkarken acıdan yüzüm kızarmış gözlerim şaşkınlıkla açılmıştı.
"O sadece dans etmiyordu Daisy. Sen sadece dans ediyordun." Kelimelerinde ki imalar açılmış gözlerimi biraz daha büyüttü.
"Niall tamam şu elini biraz gevşet." Elleri biraz hafifledi. Şimdi sadece belimde asılı duruyordu elleri.
"Sadece akradaş edinirken dikkatli ol. Amaçları sadece arkadaş olmak olmayabiliyor.
∞∞∞
Parti bitmiş evde sayılı kişiler kalmıştı. Bu sayılı kişiler arasında Josh ve Alice de vardı. Alice Niall'ın sevgilisiydi belki ama Josh'un neden hala burada olduğunu anlamıyordum. Salonda ki büyük koltukta oturmuş yorgun yorgun Alice'e bakıyordum. O ise telefonla oynuyordu. Niall yanımda oturmuş çocuklarla sohbet ederken Josh bana bakıyor arada sırada göz kırpıyor çapkın bakışlar atıyordu."Hadi gel seni evine bırakayım. Geç oldu tek başına gitme bu saatte." Josh'un söylediğiyle birlikte çocukların muhabbeti kesildi. Niall kolunu omzuma atıp Beni biraz kendine çekti.
"Gerek yok Josh. Sen gidebilirsin."
"Geçerken seni de bırakayım işte." Niall bıkkın bir nefes alıp beni biraz daha asıldı.
"O bugün burada kalacak Josh. Sen git." Josh kafasını sallayıp bana doğru eğildi. Dudağımın kenarına bir öpücük kondurdu.
Alice'nin gözleri Niall'ın omzumda ku elinde takılı kalırken bedenimi küçük bir mutluluk kapladı. Alice kalkıp Niall'ın kulağına bir kaç kelime fısıldadı. Niall'ın yüzüne büyük bir sırıtış hakim olurken Alice'in merdivenlerinden çıkmaya başlayan bedenini takip etti.
Gözlerimi merdivenlerde ki Niall'dan alıp önüme çevirdim. Karşımda bana kocaman sırıtmayla bakan Harry gözlerimi kaçırmama sebep oldu. Konsantremi şakalaşan çocuklara çevirdim.
"Sonra Zayn'da kadından özür dilemek zorunda kaldı.""Konu ne çocuklar?" Zayn sıkılmış vücudundan derim bir nefes verirken Gülmekten kızaran Louis konuşmaya başladı.
"Telefona bir uygulama indirmiştik. Kadın sesine ayarlayıp Zayn'ı aradık. Onu takip ettiğimizi onun elimizde uygunsuz fotoğrafları olduğunu ve internete koyacağımızla ilgili tehtitler söyledik. Nerede olduğumu sorduğundaysa arkasında olduğumu söyledim. O hışımla arkasında ki hamile kadına gidip bağırmaya başladı. Bağırırken de senin çocuğun uygunsuz fotoğraflarıyla tehtit edilse nasıl hissedersin diyordu. Hatta bir ara tüysüz tavuklara benzediğini bile söyledi. Biz de gülmeye biraz ara verip onu tekrar aradık ve yanlış kişiyle konuştuğunu kırmızı telefon kulübesinde onu beklediğimi söyledim. O hızlı hızlı gelip bir kadın yerine bizi görünce aldığı surat ifadesini görmeliydin." Louis Zayn'ın bakışlarını ve dişlerini birbirine bastırışını taklit ederken Zayn konuştu.
"Yumruğumu yüzüne vurduğumda da sen onun yüzünü görmeliydin." Bu sefer Zayn Louis'nin acı çeken suratının taklidini yaptı.
Liam'la ben atışmalarına gülerken Harry pür dikkat beni izliyordu. Ne kadar rahatsız olsamda ses çıkarmadım. Çünkü biliyordum ki ne söylersem söyleyeyim o da en az benim kadar emindi ondan hoşlandığımın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Regular Love/ Niall Horan
FanfictionNeredesin sevgilim. Bu sensiz geçirdiğim birinci yıl. Bana hiçbirşey sormadan çekip gittiğin gündeyim. Biliyorum bu sadece bir şaka. Neden onlara inandın ki. Bir aldatmacaydı sevgilim. Bilerek yaptılar. Bizi istemediler. Beni istediler, seni istedil...