Dedigi karşısında biraz afallasamda aslında suç bendeydi ne diye bu Psikopat ile kahvaltıya Kızılırmaga gelirsin ki. Salak Mina, akılsız Mina. Ona aldırış etmeden kahvaltı masasına dogru ilerledim. Çantamı ve telefonumu aldıktan sonra Cafe nin bahçesinden çıktım. Arkamdan " Mina gel buraya" diye bağırsada ona aldırış etmeden saga sola bakınmaya başladım. Filmlerde kız çıkınca hemen bir taksi olurdu orada ama şimdi etrafta bırak taksiyi kimsecikler yokdu. Kolumda kendine çevirmesiyle ona döndüm. " Ben sana gidebilirsin dedim mi?" Bu egoist ne sanıyordu ki kendini onun her dediğini yapacak bir köle falan mı sanıyordu beni. Oysaki yanılıyordu. "Senin fikrini sormadım zaten ve buna gerek de görmedim. " Kasıldıgını fark ettim. Kaşlarını çattı ve bomba her an patlayabilirdi. "Şunları unutmaki Mina burda benim söylediklerim geçer." Gözlerimin içine bakarak konuşmuştu. "Ve şunu unutmaki sen artık benimsin ve buna göre davranmalısın. Yoksa yaptıgın hiç bir şey cezasız kalmaz" diye ekledi. Sinirlenmiştim hemde çok iki günde elde edilen kızlardan zannediyordu beni. "Nesin sen ha ne zannediyorsun kendini ben senin o iki günde elinde tutabilecegin kızlardan degilim. Ayrıca sana da ait falan degilim." Bagırarak konuşmuştum. Hala sinirden ellerim titriyordu. "Şşş sakin ol güzelim. Ben seni o düşündüğün gibi düşünmüyorum. Sen benim için çok farklısın" dedi. Ve başımı göğsüne yaslayıp sarıldı. Bu Psikopat dan böyle sözler beklemiyordum. Biraz şaşırmış biraz hoşuma gitmişti açıkçası.Ama hala sinirim geçmemişti.Oracıkta olan taşın üzerine oturdum ve sinirim geçmesini bekledim. Saat bu arada 12 ye dogru geliyordu. "Gidelim mi" dediğimde başını olumlu anlamında salladı. Sinirden ağlardım genelde bu seferde öyle olmuştu. Aglayınca ve insan halsizlersiyordu. Arabaya dogru ilerlerken Psikopatın bana sırıtarak baktığını fark ettim. "Gene ne sırıtıyorsun" dediğimde yüzündeki gülümseme iyice yayıldı. "Ölü balık gibisin" dedi. Bi an dedigini algılayamasamda sonradan ben de gülmeye başladım gerçekten de öyleydi ağlamaktan gözlerim şişmiş makyajım akmış, halsiz ve yorgun yürüşüm tam bir ölü balık gibiydim aslında. Bu çocuk beni hem aynı anda mutlu edip hemde üzüyordu. Ama ondan herkes korkmasına ragmen ben onun yanında kendimi huzurlu ve güvende hissediyordum. Sanırım bir şansı hakkediyordu.
###
Meraba arkadaşlar :) yeni bir bölümde sizlerle okuyucu sayımız gün geçtikçe artıyor ve 4 gün içerisinde 107 kardeşim var sizleri seviyorum iyi ki varsıniz. Okuyanlar lütfen oy ve yorum yaparlarsa sevinirim.