Bir süre sessiz kaldıktan sonra hafifçe başını kaldırdı.Gözleri ve burnu gözükmüyor,sadece alaycı bir şekilde güldü ve derin bir nefes alarak
konuşmaya başladı."ismimin bir önemi yok.Bende senin gibi bir ajanım senin de bildiğin gibi ajanlar kimliklerini açıklamaz bay Carter (Kartır)" diyerek kalın bir sesle seslendi.Ben şok olmuş, belirsiz bir korkuyla irkilmiştim.Kaşlarımı çatarak öfkeli bir şekilde seslendim.
"Sen benim adımı nerden biliyorsun". Diyerek endişeli bir şekilde ayağımı geriye atmıştım.Derin bir nefes alarak alaycı bir şekilde tekrar konuşmaya başladı."Senin hakkında senden daha çok şey biliyorum bay Carter (Kartır).Hatta senin gerçek ismini dahi biliyorum.
Diyerek arkasını döndü ve ağır ağır yürümeye başladı.Fakat anlamıyordum ben sahte ismimi kullanmıyordum.Benim başka bir ismim de yoktu.Ben bunları düşünürken adam çoktan gitmişti.Ne aradığım sorulara cevap bulabilmiştim ne de adamın yüzünü görebilmiştim.Hatta kafam iyice karışmıştı.Düşünceli bir şekilde kuleye doğru yürüyordum zaten dün akşam kurduğum bütün planlar aklımdan silinip gitmişti.Kuleye geldiğimde nerdeyse herkes ordaydı.Sanki herkes beni bekliyormuş gibi hissettim.Belirsiz bir
baskı hissediyordum üstümde. Herkesin bana ilginç bakışlarının ardından patronun seslenmesiyle herkes o tarafa doğru döndü.Patron ukala bir ses tonuyla konuşmaya başladı."Bu gün hepinizin bilmesini istediğim bir şey var.Lakin bu söyliyeceğim şey Carter (Kartır)'la ilgili.Bu yüzden sizden dışarı çıkmanızı istiyorum.Yeri geldiğinde size gerekli açıklamayı yapıcam", diyerek herkesi dışarı çıkardı.Bu arada beni belirsiz bir korku ve heyecan sarmıştı.Ben tam konuşmaya başlıyacakken derin bir nefes alarak konuşmaya başladı."Günlerdir senin düşünceli tavırlarının farkındayım.Bunu tek farkeden bende değilim.Bu hareketlerinin sebebi nedir?" diye benim gözlerime bakarak sordu.Bende bekletmeden cevabımı verdim."Son görevde kendimi biraz yıprattım.Bu yüzden biraz yorgunum ondan olabilir." diyerek emin bir şekilde geçiştirerek cevabımı vermiştim.Devam ederek,"Bu yüzden sizden bir hafta kadar izin isteyecektim.Sanırım bunun bir sakıncası yoktur", diyerek tehditli bir ses tonuyla patronu biraz korkutmuştum.Beni kaybetmek istemiyorlardı.Ben de bu zaaflarını kullanarak patrondan izin koparmaya çalışmıştım, bence o da bunu anlamıştı.Patron biraz düşündükten sonra iç çekerek konuşmaya başladı.
"Verdiğin raporları inceledim.Ama senin zannettiğin gibi bu iş daha bitmedi.Aslında görev daha yeni başlıyo.Verdiğin raporlar beni tatmin etmedi.Bir hafta sana izin veriyorum.Lakin bir hafta sonra seni eski Carter (kartır ) gibi, azimli bir şekilde görmek isterim,"
dedi.Bende kendimden emin bir şekilde cevap verdim,"Hiç şüpheniz olmasın efendim", dedim.Arkamı dönerek ağır bir şekilde kapıya doğru
yürürken, kapıdakilerin ilginç bakışlarına aldırmadan kuleden çıktım.Aslında raporlar sadece benim uydurmamdan ibaretti.Patronun rapordan tatmin olmaması beni şaşırtmamıştı. Asıl raporlar bendeydi
ve eve gider gitmez ilk işim o belgeleri incelemek olacaktı.Ben bu düşüncelerle eve doğru yürürken karnımın acıktığını hissettim. Köşede sosisli satan adamdan bi sosisli istedim.Bir yandan sosisliyi yerken bir yandan da eve doğru yürümeye devam ettim.
Sosislimi bitirip eve gelmiştim kendimi koltuğa atıp, şöyle derin bir nefes aldım.Sonradan ise belgeleri kilitli kasadan aldım.Tekrardan koltuğa oturup daha önce incelemeye fırsat bulamadığım belgeleri en ince ayrıntısına kadar inceleyip, kendime başlayacak bir nokta bulmam gerekiyordu.Derin bir iç çekerek dosyayı açtım.Benimle ilgili olan bu dosyada, ilk sayfalardan içimi belirsiz bir heyecan sarmıştı.Fakat dosyayı okumaya başladığımda kimden bahsettiğini anlayamamış, şaşkınlık içinde dosyayı incelerken aklımda birini çağırıştırmaya başlamıştı fakat kim olduğunu bir türlü anlayamadım.
Kolumdaki saate baktım.Dosyayı inceleyeli iki saat olmuştu.Kendime bir kahve yapıp, kafamı toplamaya çalışıyodum. Eskiciden aldiğım çok da rahat olmayan yatağıma uzandım edindiğim bilgileri kafamda toplamaya çalışırken uyuya kalmış, çok ilginç bir rüya görmeye başlamıştım.Rüyamda sürekli bir eli inceliyordum fakat kimin eli olduğunu bir türlü bulamıyordum.Sonunda eli bağlayan kolun kendi elim olduğunu farketmiştim.Terler içinde uyandiğımda hâla elime bakmakta olduğumu farkettim.Tuhaf ama bu dosyada beni kendine çeken bişeyler vardı.Yatağın gıcırtıları içinde aceleyle kalktım dosyalara devam etme kararına vardım.Sayfaları okudukça hayretlere düşüyordum öyle ki saatin farkına bile varmamıştım.Saat gecenin yarısıydı dosyadaki araştırılan her kimse hayatının en ince ayrıntısına kadar yazıyordu.Saat geç olmasına rağmen içimde bu dosyaları bitirme isteği vardı.Sırtımın ağrıları yüzünden ayağa kalktım banyoya ilerledim gözüm aynadaki yüzümün hatlarına takıldı neden bu dosya beni bu kadar düşündürüyordu hayatımda ilk defa gördüğüm adam ve onun karışık dosyaları neden bu kadar ilgimi çekmişti halbuki alışıktım gizemli olaylara bu düşüncelerden sıyrılıp odaya döndüm ve dosyaya devam ettim.Dosyanın sonundaki resmin kendime ait olduğunu gördüğümde sabah olmuştu.Bu dosya kendi hakkımda bildiğim tüm bilgileri yalanlıyordu.Bi insan için en üzücü şey kendini tanımamasıydı ve ben bu hissi derinlemesine yaşamıştım.Ben aslında beni nasıl şekillendirdilerse O'ydum.