Deniz Aksoy...
Sessiz sedasız gidişlere alışmıştı yorgun bedeni. Daha 22 yaşında olmasına rağmen kendini 40 yaşında gibi hissediyordu. Haklıydı da kolay mıydı yaşadıkları? tabi ki de değildi. Tüm yakınlarını ardı ardına kaybetmiş olması yetmişti ruhunun hayata karşı yenik düşmesine. tek bir şeyi seviyordu hayatta, o da ismi gibi Denizi .
Deniz, her insana farklı hissettirdiği gibi ona da farklı hissettirirdi. Onun için yaşayanların ve ölülerin bir olduğu tek yerdi. Ölü bedenlerin ve sırların saklandığı yerdi. Bu da kendine ayna tutmuş gibi hissettiriyordu. Çünkü o da içinde ölü ruhunu saklıyordu ve her ölü ruhun sakladığı sırrı olurdu. O da sırlarını en derinine gömmüş ve kimsenin açmasına izin vermeyecek kadar ruhuna kilit vurmuştu.
Peki o kilit bir gün kırılırsa ne olurdu? saklanılan sırlar onun ruhunu özgürlüğe mi kavuştururdu yoksa ruhunu daha fazla öldürmesine mi sebep olurdu?
" Sırlar bizim geçmişimizden bir parçadır. Kimi zaman insanı yakar kimi zaman da geleceği yıkar."
****
Herkese merhaba.
Umarım kitabımı severek ve heyecanla okursunuz.
Herkese iyi okumalar dilerim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüme Beş Kala
Action---------- " Etrafım ölülerle dolu. " dedim karşımda oturan ve sakinlikle söylediklerimi dinleyen yaşlı adama. " Ne yapmak istiyorsun onlarla? " " Hepsini gömmek istiyorum. " " Nereye? " diyerek öne doğru eğildi hafifçe " Nereye gömmek istiyorsun...
