Kısım 1

64 2 3
                                    

Sana Bir Şey Olabilirdi!

"Polyannacılık oynayacak vaktimiz yok!"
"Ne yani, o zaman herkese Sherlock muhammelesi mi çekmeli?Bu mudur yani!"

Mutluluk ve Şüphe aralarında tartışıyorlardı. Yine. Üstelik bu sefer Şüphe, Mutluluğu bile kızdırmayı başarmıştı. Geç oluyordu ve Kate'in artık uyuması gerekiyordu. Bu nedenle Tembellik araya girerek "Uyku vakti! Kontrolü ben alıyorum." dedi. Ve Tembellik yine koltuğun başında. Her zamanki gibi.

Mutluluk, Şüphe, Tembellik,...

Onlar Kate'in duygu ve huyları. Peki ya ben? Şey, sanırım ben bu durumda Anlatıcı oluyorum.

Bir hastanede yatıyordum. Kollarımda iğneler...
Ne olmuştu bana ve neden Andrew tam karşımda bana bakıyordu? Yanıma doğru geldi.
"Senin için çok endişelendim, sana bir şey olabilirdi."
"Neden benim için endişelendin ki?" ve o an anladım, bu kesinlikle bir rüyaydı. O niye beni umursasın ki? Aptal! Bunlar boş hayaller. Asla bu olmaz. O harika, kusursuz, başarılı, zeki ve çekiciydi.

Ama ne yazık ki pisliğin teki. Yani çıktığı kızların benle alakası yok. Asla giymeye cesaret bile edemeyeceğim kadar kısa etekler, içini tamamen gösteren bluzler falan. Hayır, asla!

Aynanın karşısına geçtim. Rimel ve dudak koruyucumu sürüp dışarı çıktım. Anahtarı almadığımı ve çok erken çıktığımı fark ettim. O yüzden yürüdüm. Daha otobüsün gelmesine çok vardı. Dün olanları düşündüm ve aklıma harika fikirler geldi. Bir banka oturdum ve defterimi açtım.

"Why can't you hold me in the street?
Why can't i kiss you on the dancefloor?
I wish that it could be like that
Why can't we be like that? Cause ı'm yours."

Bence süper oldu.

Kafamın  İçindekilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin