Yıldız tabii ki bizim yaptığımızı biliyordu ama herhangi bir ispatı yoktu. O yüzden şimdilik bir şey yapamazdı. Neyse biz yemekhanede oturuyorduk. Sonra Atakan utana sıkıla yanımıza geldi ve bir mektup bırakıp gitti. Mektupta şunlar yazıyordu:
Merhaba arkadaşlar,
Evet biliyoruz. Birbirimize çok kırıcı davrandık ve hiç hoş olmayan hareketlerde bulunduk. Sizden bu yaptığımız herşey için özür diliyoruz ve özrümüzü kabul ederseniz masamıza gelin. Size her zaman sandalyemiz vardır.
Hira , Yıldız , Atakan , Çağlar
Bu mektubu okuduk ve birbirimize bakmaya başladık. Tabii ki de Atakan ve Çağlar ile barışmayacaktım. Ama Hira... Hira öyle değildi. Hira benim 2 senelik arkadaşımdı. Onunla her zaman beraberdik. Yıldız ile zaten birbirimize gıcıktık. Ama Hirayı özlemiyor değilim. O benim en yakın arkadaşım sayılırdı. Ama yaptığı arkadaş satmayı asla unutamazdım. Arada kalmıştım. Asude:
-Sonuçta siz arkadaştınız ne dersin bu husumet sonlansın mı ?
-Peki dedim.
Sonuçta kankamdı. Ama İremi de unutamazdım. İrem isterse bunu yaparım dedim. İreme sordum. İrem ise eskisi gibi olamayız ama belki arkadaş olabiliriz.
Dedikleri bana da mantıklı geldi ve masaya oturmaya gittik.Yıldız bana küçümseyerek baktı ama aldırış etmedim. Bir şeyler dönüyordu ama. Neyse biz masaya oturduk. Yıldız:
-Selam canılar, dedi. Kahkaha attı.
-Selam dedim.
-Evet yazdığımızı muhtemelen okudunuz. Çekingen biridir Hira !
-Demek onu benden iyi tanıyorsun. Vaov... Bu kadar ilerledi demekki kankalık. dedim.
Dedim ama nasıl dedim. Derken ağlıyordum. Çünkü Hira farklıydı benim için. Tamam İrem en iyi kankamdı ama Hira ile herşeyimiz farklıyı bizim. Hala biz diyorum. Beni unutmuş demek ki ben bunu anladım. UNUTULDUM... İnsan üzülüyor gerçekten. Ağlıyordum odaya Hira ve Yıldız girdi:
-Ağlama, Bak biz hala kankayız eğer kabul edersen.
-Tabii dedim ve sarıldık.
Sonra ben gözlerimi kapattım. Ve içtence sarıldım. Çok mutluydum. Ama Asude ve İrem için aynı şey değildi.Benden soğumuş gibilerdi ve İrem... İremi hiç böyle görmemiştim. Bana alınmıştı :
-İrem yapma böyle. Bak ben sana zaten demiştim sen istemessem barışmam diye. Hatta sen istedin.Bak ben kötü oluyorum biliyorsun dimi.
-Tamam gel buraya şapşik...
Onunda gönlünü aldığıma göre sınıfa çıktım. Sınıfa girdim ve herkes gülmeye başladı hemde kahkaha atarak. İlk önce üstümde birşey var mı diye baktım sonrada olmadığını gördüm. Etrafıma şaşkın şaşkın bakarken Atakan :
-Ooo Alçin Hanım , günlüğünüzde ne gizemler saklıymış, dedi.
Çok utanmıştım çünkü günlüğüme kimseye söylemediğim şeyler yazıyordum. İnsanlar hakkında eleştirilerim, arkadaşlarım hakkındaki düşüncelerim... yani bir sürü şey vardı.
Sonra Yıldız ve Hira bağırarak günlüğümü okumaya başladılar.
-Yıldız'a genellikle gıcık kapmışımdır. Ooo Alçincim bak daha neler yazıyor. Okumamı ister misin ?
-Nerde buldun onu ?
-Sen bizim teklifimize balıklama daldın canısı unuttun mu ? Bizim masaya uçtun mübarek. Odaya geldiğimizde ise hepsi oyun. Ben senin günlüğünü aldım. Öptüm seni canım çok akıllısın.
Dedi ve Asude Yıldıza daldı. Yıldızın dudağı patladı. Hira ise duruyordu. Zaten olan olmuştu ve hepsi mi yalandı diyerek bitane tokadı da ben Hiraya attım. Hira ise saçımı çekiştirmeye başladı. Ben ise Hiranın yüzünü yumrukluyordum. Hira en sonunda yüzüme bir tokat attı. Ama canımı çok yaktı. O sinirle bende ona bir tane yumruk attım ama hemen burnu kanamaya başladı ve beni bıraktı. Aslında yumruğu attıktan sonra kendimi kötü hissettim ama olsun. Bu kadar yalana iyi oldu ona. Sonrası ise bizim Aptal Müdürümüz Derya salağı. Neyse gittik ve bize olayı bile anlattırmadı. Hepimizi olduğumuz sınıftan geri alarak ilk bölümden başlattı. İlk bölüm ise çok sıkıcıdır. Bundan daha kötü bir ceza olamazdı herhalde.
Ertesi günü ilk bölüme gittik. İlk ders anlatmaydı ve gına geldi artık. Sonraki ders nihayet uygulamaydı ve boyama yaptık... Allahım ne çocukça... Sonraki ders nihayet Hele Şükür yani çizime geçtik ve benim çizimim çok beğenildiği için öğretmen beni tekrar olduğum sınıfıma yolladı. Bizim sınıfa da yeni bir kız gelmiş. Kızın adı Ceylan. Teneffüste hemen yanıma geldi ve tanıştık. Çok cana yakın bir kız. Beni çok sevdi. Her tenefüs yanıma geldi. Bende onunla gezdim. Bir kaç gün böyle oldu. 2-3 gün sonra İremin yanına gittim. Kapıdan içeriye girdim ve baktım. İrem ve Asude çok iyi kanka olmuşlardı. Beni farketmediler bile. İrem diye seslendim. Aa Alçin merhaba falan dedi kanka bile demek yok. Bizde Asudecimle konuşuyoduk dedi. Asude kahkaha attı. Kanka hani demiyecektin öyle dedi. Bende daha fazla uzatmadım. Neyse öyle bir bakiyim dedim. Gittim. Ceylanı buldum. Ceylan ise Yıldızlarla konuşuyordu. Bak dedi Ceylan. Bu kuzenim Yıldız. Merak etme biz tanışıyoruz dedim. Oradan ayrıldım. Sınıfa girdim. Sınıfta Ceylan yanıma geldi:
-Neden gittin ?
-Biz Yıldızla pek anlaşamıyoruz ve bir çok kavgamız oldu
-Peki o zaman senle gezerken onların yanına gitmeyiz dedi.
Bu beni mutlu etmişti. Sonradan İrem yanıma geldi ve şöyle dedi.
-Alçin kanka biz bir süre senden uzak durma şakası yaptık ama senin işler ciddiye bindi.
-Alındırdınız ama dedim.
-Bak kanka bu Ceylan Yıldızın kuzeni ve Yıldız seninle oynuyor. Ceylana güvenme.
-Valla kızgınlığım geçene kadar olmaz. Hemde Ceylan iyi biri tamam mı ?
Dedim . İrem sinirli sinirli gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Moda Okulu
Ficção Adolescente3 genç kız... Moda hayalleri... Arkadaş ihaneti... Sevgililer... Acaba Alçin bunların hepsiyle baş edebilecek mi ?